Yeni bir bölüm ve yeni aksiyonlar. Vote vermeyi unutmayın pıçahlarım!
Ay lav yu may okuycular!Boh var sanki, arkamda kimse yoktu. Herbiboku açıklarım ama koku? Arkama iyice göz gezdirdiğimde, sol köşemdeki oda spreyini gördüm.
'Açık alanda oda spreyi ne arıyo?' dedi Abdulrahman ilk defa Abdulrahmana hak veriyodum.
Ne arıyodu, ironiye bak!
Neyse önüme döndüm. Sıra bana gelmişti hamburger ile patates kızartması aldım, çok sağlıklı besleniyorum(!).
Paytak adımlarımla bizimkilerin yanına geçtim.
"Niye öyle mal mal arkana bakındın?" diye sordu Orhan.
Bul bişeyler Sanem "Arkamdaki sinsi oda spreyi koku fışkırtıda." dedim, anırdılar.
Masada duran telefonum titredi. Mesaj Dylan O'Brien aşkımdandı.
Tamam şaka.
Mesaj bilinmeyen numaradandı. Telefonumu elime aldım ve mesaja baktım, şöyle yazıyordu;
Beni oda kokusu sanman çok şirindi pirenses.
"Ee napıyoz?" dedim ve etrafa bakındım. Evet, mesaj olayını pek takmıyordum birisi benle dalga geçiyor olabilir.
"Ben açım," diyen Nisa oldu. Herkesin ona bakması ile "Daha doğrusu biz açız." dedi.
"Lan daha 2 dakika önce sordum açmısınız diye çıt çıkmadı gidip sıradan alın!" dedim dede atarıyla.
"Tamam dede biz go tu büfe o zaman." dedi Nisa ve eliyle büfeyi gösterdi.
"Go go wit your cahil ingiliçe." dedim ve yol sizindir bakışını attım.
Onlar gidince bende telefonumdan snapchati. Açtım ve bizimkileri sıradayken zoomlayıp resim çektim.
Altına 'Bizim kekolar tıkınıcak afdsafds' yazdım ve paylaştım.
Bizimkilerin masaya hayvan gibi gelmesiyle kafamı telefondan kaldırdım.
Masaya oturur oturmaz Orhan'ın telefonuna mesaj geldi. Telefonundan mesajı açtı ve baktı sonra "Akşam size süprizim var." dedi ve tıkınmaya başladı.
"YOVOŞ BO SORVOVORDON GOLMOŞ TOROBO GOBO TOKONOYON!" dedi Ceren, ağzı dolu bi şekilde.
"Oh may allah ar yu sınamaking mi vit diis?" diye gökyüzüne bakarak konuştum.
"Günah günah," dedi Yiğit ağzındakileri bitirmiş bi şekilde.
Bir anda herkes alkışlamaya başladı, Ege dahil.
Noluyo?
"Ege noluyo?" dedi Irmak.
Ege anırmasının arasından parmağıyla Utku'yu gösterdi. Elindeki yemekler yere saçılmıştı.
Bizde alkışlamaya başladık. Bizim okulun olduğu yerde biri bi kaza yaptığı zaman hemen alkışlamaya başlardık. Çok rezil olurdunuz.
Belirli bi süre sonra alkışlar dindi ve herkes işine geri döndü.
Bizimkiler ise tıkınmaya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Kampında Meteorlar Var!
Humor-Küfür içerir- Ben Sanem şahısı! Anam ve müko babam sayesinde bir yaz kampına kankinlerimle gidiyorum. Kankilerim kim mi? Nisa: Siyah uzun saçlıdır, biz onu garip beddualı insan diye tanıtırız. Kore dizisi seyreder. Deniz: Biz ona havuç deriz. Çünk...