1

1.2K 47 7
                                    

Medya duru

Yeni evime tekrar bakıp gülümsedim. Bu evi alabilmek için iremde bende miray ablada çok çalıştık. İremin bana seslenmesiyle birlikte hepimiz içeri girdik. Tüm eşyalarımız döşeliydi ve çok güzeldi, rengarenkti...

"Duru? Şurası senin odan, irem şurasıda senin. E doğal olarak üst katta benim" dedi miray abla gülerek. İrem her zamanki gibi duramayıp mızmızlanmaya basladı.

"Neden üst kat senin? Belki bizde istiyoruz üst katta olmayı"

"Sus kız ablana karşı gelme !"

"Of abla !" Deyip odasına gitti irem. Bizde miray ablayla gülüp odalarımıza doğru yol aldık.

Ben kıyafetlerimi yerleştirirken camdan bi ses geldi. Ama yüksesk bi ses. Yerden kalkıp cama doğru gittim. Aynı sesi tekrar duyunca perdeyi ve camı bi hışımla açtım.

"Noluyo ya? !" Diye bağırdım.

"kızım açsanıza kapıyı" bunu diyen kişiye baktığımda deniz olduğunu gördüm ve gülerek odadan çıkıp kapıyı açmaya gittim.
İremde o sırada odasından çıkıyodu. Kapıyı açıp denizin girmesi için yol verdim. Deniz girdi ama, bavulla girdi.

"Hayırdır deniz?" Dedi irem bavulu işaret ederek.

"Sokakta kaldım" dedi denizde yavru köpek bakışları atarak.

"Kıyamam" diyerek gelen miray ablaya döndük hepimizde. Yanımıza gelip denizin omzuna vurdu ve;

"İyi bir ev arkadaşı olacağına eminim" dedi. Denizde gülüp sarıldı.

Miray abla denizede misafir odası diyerek kapısını kitledigimiz odayı denize verdi. İslerimiz bitince hepimiz salona geçtik ve oturduk.

"Dışarımı çıksak?" Dedi irem. Bende olumlu anlamda kafamı salladım. Deniz ve miray abla ise yüzlerini buruşturdular.

"Siz çıkın ben yatıcam" dedi miray abla ve odasına doğru yol aldı.

"Bana bakmayın film izliycem zaten yorgunum" deyip denizde yerine iyice yerleşti. İremle ikimiz oturduğumuz yerden kalkıp ayakkabılarımızı giydik ve evden çıktık.

"Ya duru hava çok güzel"

"Evet. Dondurmamı yesek?"

"Süper olur "

Gülerek yolda yürümeye devam ettik. Telefonuma gelen mesaja bakmak için telefonumu çıkartırken biyere takılıp yere düştüm.

"Duru !" İrem hemen yanıma eğilip kanayan dizime baktı. Dışardan bakınca sadece ufak bi kanama ama içten canımı gerçekten yakan bi yaram var artık. Ben ayağa kalkamayınca irem hemen yanımızdaki evin kapısını çaldı. Kapıyı genc bi çocuk açtı. İrem bişeyler söyleyerek beni gösterdi ve yavaş adımlarla yanıma geldiler. Çocuk hiç beklemediğim bi şekilde beni kucağına aldı.

"Eviniz nerde? Uzakmı?" Dedi.

"Hayır hemen şurası" diyerek iki ev sonrasında gelen bizim evi gösterdi irem. Çocuk kafasını sallayıp yürümeye başladı.

"Ufaklık sen buralarda çok düşüceksin gibi" dedi bana bakarak.

"Ufaklıkmı?"

"Evet ufaklık. Zaten en fazla 15-16 yaşlarındasındır"

"Yuh be ! 19 yaşındayım ben !"

"Gercektenmi?"

"Sana yalan söyliycek degilim" iki kaşınıda kaldırdı. Şaşırmış gibi görünüyodu. Ya iyide ben o kadar kücükmü duruyorum? Hiçte bile ! Kapının önüne gelince irem kapıyı çaldı ve geri çekildi. Bense kollarımı göğsümde birleştirmiş rahat rahat kapının açılmasını bekliyodum. Deniz kapıyı açar acmaz kaşları çatıldı.

"Noluyo ?" Dedi.

"Şey deniz düştümde...arkadaş yardım etti" dedim.

"Tamam gerisini ben hallederim" deyip beni aldı deniz. Şu an kendimi harbiden çocuk gibi hissediyorum. Kucaktan kucağa felan...

Denize dur işaret yapıp beni getiren çocuga döndüm.

"Çok teşekkür ederim" dedim

"Önemli değil" deyip arkasını döndü. İrem arkasından seslenip bize akşam yemeğine davet etti.

Deniz beni odama getirdi ve yatağıma oturttu.

"Bişey istermisin duru?"

"Yok saol"

"Ama bileğini bi ovalım istersen?"

"Bak ona hayır demem" dedim gülerek. Oda bana güldü ve odadan çıktı. Geri geldiğinde elinde krem gibi sarı bişey vardı. Yatağa oturup bacağımı dizinin üstüne koydu ve yumşak hareketlerle sürmeye başladı. Kremi tamamen yedirince bi bez parcasıyla sardı ve kalktı.

"Teşekkür ederim" dedim tebessüm edip. Oda tebessüm edip çıktı. Yavaş hareketlerle yataktan kalkıp dolabımı açtım. İçinden uzun toz pembe elbisemi çıkarıp yatağa koydum. Kıyafetlerimi üstümden çıkarıp elbisemi giydim. Makyaj çantamı alıp içinden toz pembe rujumu ve eyelinerimi çıkardım. Makyajımıda yaptıktan sonra yavaşça odadan çıktım.

Miray abla ve irem yemekleri hazırlıyolardı. Deniz ise masayı. Oh be yırttım yemek işinden ! Kanepeye oturup televizyonu açtım. Her hangi bi kanalda durup izlemeye başladım. İrem önüme dikilip kahkülümü çekti.

"Aah! Noluyo ya?"

"Bu şekilde yırtacağını sanıyosan yanılıyosun tatlım. Kalk denize masanın nası kurulacağını öğret."

"Aman be ! Iki dakika oturtmadın ha !" Diyerek kalktım ve denizin yanına gittim. Ben neyin nereye koyulacağını söyledim deniz hepsini dediğim gibi yerleştirdi.

Kapı çalınca miray abla açmaya gitti. Geri geldiğinde yanında bugünkü çocuk vardı. Hep birlikte masaya geçtik. Bi yanımda yeni çocuk bi yanımda deniz ve birbirlerine öldürücekmiş gibi bakıyolar. Hadi hayırlısı...

yazim yanlislarim varsa affedin lutfen...vote yorum ;)

2E 1K Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin