2

807 49 7
                                    

Medya=irem ve miray

"Eee, bence artık adını öğrenmeliyiz" dedi deniz. İsmini bilmedigimiz çocuk herkese baktıktan sonra dudaklarını araladı ve;

"Kaan" dedi. Sonra masadaki herkes ismini söyledi sıra bana gelince dudaklarımı araladım ama deniz benden önce ;

"Duru" dedi. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Sanki benim dilim yok ! Tekrar önüme dönüp yemeye devam ettim.

1 saat sonra ☝⏰⏩

Kaan gittikten sonra hep birlikte biraz salonda oturup sohbet ettik. Daha sonra ben odama geçtim. Uzun zamandır yapmadığım ama şu an yapmak için sabırsızlandığım şeyi yapıcam. Resim kalemlerimi ve kağıtlarımı çıkarıp masaya koydum. Saçımı dağınık bir topuz yapıp kahküllerimi tel tokayla yukarı tutturdum. Son olarak dolabımdan pijamamı çıkardım ve üstüme geçirdim.

Bu seferki resmimde miray ablanın gözlerini yapmak vardı aklımda. İremin ve onun gözlerine hastayımdırda.

Resimim bitince arkama yaslanıp biraz inceledim. (Resim medya !)
Kağıdı alıp odadan çıktım ve miray ablanın yanına gittim.

"Abla, nası olmuş?" Dedim kanepenin kenarına oturup.

"Hih ! Süper ! Dur çekmem lazım" diyerek telefonunu çıkardı ve resmini çekti.

Bir az onların yanında durup sohbet ettim ve tekrar odama geçtim. Camımın kenarı geniş olduğu için oraya oturup dışarıyı izledim. Bi anda bahçeye birileri girdi ve kavga etmeye başladı. Kavga edenlerden biri bugünkü kaandı. Alt katta olduğum için camı açıp onlara seslendim.

"Kaan?" Ne kaanı ! Sen niye kaan dersinki ? İşte sorunluyum abi ben !

"İçeri gir ufaklık !"

"Ama-"

"Duru içeri gir !" Ona neyse? Salak ! Camı kapattığım anda güçlü bi inleme duydum. Camdan geri baktığımda kaanın yerde olduğunu ve diğerinin bıçakla üstüne yürüdüğünü gördüm. Ama abicim yanlış kişinin camının önündesiniz. Masamın üstündeki küçük vazoyu alıp camı yavaşça açtım ve kafasına fırlattım. O yere yıkılırken kaan salak salak bana bakıyodu. Ne var yani? Ben onun gibi onu kucaklayamam ama vazomla hayatını kurtarabilirim dimi ama?

"Duru? Senmiydin o?"

"Bilmem benmiydim?"

"Şakanın hiç sırası değil. Ya öldüyse?"

"Yok canım ölmez o fasülye sırığı....ölmüşmüdür? Ya baksana bi" kaan nabzına baktı ve bana döndü.

"Ölmüş !"

"Şakamı?"

"Hayır istersen gel bak" evin kapısından çıkamıycağıma göre camdan çıkmam lazım. Bir az tereddüt etsemde korkumdan camın dışına oturdum ve kaanı çağırdım.

"Gelde indir" yanıma gelip bacaklarımdan çekti. Üstüne düşünce ağzımdan kücük bi çığlık çıktı.

"Bağırmasana kızım"

"Ben senin kızın değilim !" Çırpınarak kucağından indim ve adamın yanına gittim. Nefes alıp almadığına bakmak için yüzüne eğildiğimde beni altına aldı. Lan hani ölmüştü bu !

"Ya bırak beni ! Aptal salak ö-" ağzımı kapattı ve kaana döndü.

"Bakalım kız arkadaşına yapıcaklarıma katlanabilcekmisin kaan?" Dedi.

"O benim kız arkadaşım değil. Bırak onu"

"Kız arkadaşın değilmi? Olsun kafamda vazo kırmanın cezasını öd-" o sözünü tamamlamadan erkekliğine tekmeyi geçirdim ve üstümden itip kalktım.

"Sen kimsinki bana ceza vericeksin aptal !" Kaanında yanından hızla geçip pencereme tırmandım. Odama girince onlara dönüp

"Eğer bi ses duyarsam fena olur" deyip penceremide perdeyide kapattım ve yatagıma geçtim. Yorganı kafama kadar çekip kendimi uykuya teslim ettim...

Vote ve yorumlari bekliyorum :)

2E 1K Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin