Esrarengiz Gözler

3. Bölüm

Ağaçların giderek arttığı yolda ilerleyince korkmaya başladım. Yanımdaki arkadaşımı dürterek bu şöför bizi başka bir yere götürüyor durdurmalıyız dedim. Hemen ayağa kalktık. Hey ! Bizi nereye götürüyorsun diye bağırdık. Bizim sesimizle herkes korkmaya başladı ve ağlamaya başlayanlar oldu. Mert'e bağırdım. Mert ne olur bir şeyler yap bizi kaçırıyor. O sırada karşıdan odun yüklü kamyon kornaya basarak geliyordu. Şoför çok hızlı gittiği için duracak gibi değildi. Hemen koltuğa oturduk ve sımsıkı demirden tutunduk. Karşıdan kamyon kornaya basarak gelirken arabanın farları gözlerimizi deliyordu. Şoför yüksek ve kalın bir sesle merak etmeyin kimseye bir şey olmayacak sizi kurtarıcam ve gezmeye götürücem dedi. Nasıl yaptı bilmiyorum ama burun buruna geldiğimiz kamyonla artık arka arkaya gidiyorduk. Bir şey yapmıştı ve servisi ters çevirmeyi başarmıştı. Sürekli yolda giderken bana aynadan bakıyordu. Birden yolda giderken durdu ve bize doğru yürüdü. Evet gençler karnı acıkan yokmu size mangal yapmamı ister misiniz ? Dedi. Öyle korkunç ve pis bir tipi vardı ki, bırak yemek yemeyi aynı serviste olduğum için bile tiksinmiştim. Üstünde yeşil mont ve içinde siyah yırtık gömlek. Gömlek 1 senedir hiç değişmemişçesine kirli ve kötü kokuyordu. Bütün yediği yemekleri üstüne bakarak söyleyebilirdim. Pantolonu vardı siyah renkte o da kir içindeydi. Ayağında siyah terlikler vardı. Bir çorap bile giymemişti. Ve tırnakları kapkara olmuştu. Arabadan aşağıya indi ve Betül kapıları kilitleyen düğmeye bastı. Çabuk aç kapıyı diyerek kapıyı tekmelemeye başladı.