ŞEYTANIN OYUNLARI

667 29 53
                                    


1960'lı yıllarda kış ayının sonu gelmişti. Bir aile taşınmak için ev bakıyor fakat bir türlü bulamıyordu. Buldukları tek ev ise kasabanın gürültüsünden uzak ıssız bir yerdeydi.Deyimle söylersek evin direği bir şirketin şoförü olup nerdeyse haftanın 5 günü evde olmuyor; geriye kalan 2 günü ise dinlenerek veya ailece vakit geçirerek harcıyorlardı. Buldukları o evi satın alıp ailesini oraya getirdi. 1 kedi ve 1 köpekli bu aile araziye girdikleri anda soğuk rüzgarlar esmeye başlamış ve bu durumda çocukların fazlasıyla ürkmesine sebep oldu. İlk kedi ve köpekler araziye adım atmış fakat hayvanlar hiç girilmedik hallere giriyor; köpek adeta kedi gibi miyavlıyor, kedi ise kendini yerden yere vuruyordu. Ne yapacağını bilemeyen bu aile parayı ödediği için eve taşınmak durumunda kaldı. Eve eşyalar yerleştirdikten sonra ailenin en küçük kızı olan İrem bir oyuncak bebek buldu ve onu arkadaşı gibi görmeye başladı. O bebek herkese korkutucu gelsede İrem'in gözüne çok tatlı gelmişti. İlk gün burda bitmiş, çocuklar için yatma saati gelmişti.Çocuklar yatalı 1 saat olmuş fakat çocukların anne ve babasının aklına uyumak daha yeni gelmişti. Işıkları kapatmaya başlıyacakken İrem seslenmeye başlar. Odaya girdiklerinde gördükleri manzara ebeveynleri adeta şoka sokar. İrem yatarken yanında olan bebek şimdi 2,5 metrelik duvarın üstünde durmakta ve İrem'in odasında o bebeği oraya koyabilecek biri bulunmamaktaydı. Çocuklarıyla beraber yatmaya karar verirler ve yatak odasına giderler. Gün yavaştan aymakta ve odanın camından içeriye güneşin ışığı süzülmekteydi. Kahvaltı için 1 kişi bekleniyordu; İREM. İrem'in anne ve babası koşarak ireme bakmaya çıktıklarında irem camın önünde durmuş bebeğiyle konuşuyor ve boş olan arsaya bakıyordu. Dünya ile işi bitmiş bir ceset gibiydi. Kimsenin seslenişine aldırış etmiyordu lakin babasının onu dürtmesiyle kendine geldi.

İrem'in dediklerinden akılda kalan ise şunlar olmuştu;

"Oradaki diğer arkadaşlarımızla saklambaça ne dersin?"

Sürekli bu kelimeleri tekrarlıyan İrem belki herkesi korkutuyor ama kendi bunun farkında olmuyordu. Kahvaltı yapıldıktan sonra İrem biranda kaybolmuş fakat herkesin aklına ilk o arsa gelmişti. İrem'in babası o arsaya gittiklerinde İrem tek olmasına rağmen birkaç ismi hep ebeliyor bazende onlarla tartışıyordu...

"Emre sobelendin.. Arif gördüm seni! Zeynep çık artık!" gibisinden kelimeleri hep sarfediyordu...

Babası ve annesi iyice korkmaya başlasada çocuklarına belli etmemişler tam aksine herşey çok güzelmiş gibi davranıyorlardı. Eve doğru hareket ettikleri sırada ablasının çığlını duyup koşmaya başladılar. Gittiklerinde evin kedisi olan minnoş yerde kanlar içinde yatmakta ablasıda korkudan bembeyaz kesilmiş oturmaktaydı. Annesi neler olduğunu sormuş fakat istediği cevabı alamamıştı... 

ŞEYTANIN OYUNCAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin