İŞLER SARPASARIYOR!

195 15 11
                                    

Çocuklarıyla beraber aynı yerde yatmıştır yatmasına lakin Nursen Hanım'ı bir türlü uyku tutmamıştır. Her gelen seste etrafına bakıp acaba yine ne olacak? Düşüncesiyle bekler.

SAAT 03:56

Merdivenden inme sesi gelir Nursen Hanım korkmaya başlamıştır artık. Tüyleri diken diken olmuş ve bir gözü merdivende, bir gözü kızlarındadır. Sabahın olmasını ve huzurlu bir gün geçirmeyi umut eder.

SAAT 05:30

Nursen Hanım'ın uykuya hasret göz kapakları kapanmaya başlar. Kıvranır olduğu yere. Artık ne olacağını düşünmemektedir. Rüya görmeye başlar.
Rüyasında her taraf aydınlıktır fakat bir varlık kızlarıyla ve kendisiyle uğraşmakta ve kocası dönerkrn kaza yapmış olduğunu görür. Uykusu bile zehir olmuştur artık. Belki kocası onu dinleseydi bunların hiç biri yaşanmıcaktı.

SAAT 09:34

Nursen Hanım, büyük kızının uyandırmasıyla uyanıverir. Yorgun gözlerle etrafına baktığında bişey anlamamıştır lakin kızının onu ayıltmasıda fazla sürmemiştir. Ayıldığında ise İrem'in yerinde olmadığını görür! Hızlıca İrem'i aramaya koyulur. İlk akıla gelen yer evin yanındaki boş arsa olduğundan oraya bakar ama oradada bulamaz. Evin içinden ses geldiğini duyan Ayla annesini çağırır. Hızlıca üst kata çıkarlar. Gördükleri manzara herkezi şok etmiştir..

İrem 2.5metrelik dolabın üstünde oyuncak bebeği Zeynep ile oturup muhabbet etmektedir. Akıllarda olan tek soru: Kendi imkanları ile oraya çıkması imkansız olan İrem o dolabın üstüne nasıl çıkmıştır?

Annesi çıkmaya çalışır fakat çıkamaz. Aylayı çıkarmaya çalışır fakat bu işlemde başarısız olmuştur. Aklına başka bir yöntem gelen Nursen Hanım hemen bir sopa bulup bebeği düşürmeyi amaçlar. Sopa bulur bulmasına fakat bebek adeta oraya çivilenmiş gibidir ve düşmemiştir. Geriye tek bir çare kalmıştır İrem'i o dolaptan düşürmek...
Ayladan sandalyeye çıkıp düşürmesini istemiş ve İrem düşerken onu tutmayı amaçlamıştır. Ayla iremi annesine doğru itip düşürür; Nursen Hanım ise İrem'i tutar. Tam o sırada açık olan camdan soğul ve sert bir rüzgarın esmesiyle üçününde tüyleri diken diken olmuş ve korkmaya başlamışlardır. Günlük güneşlik olan hava yerini kararmış bulutlara ve soğuğa bırakmıştır. Her tarafı yaptırılmış olan evden sanki eski bir harabeymişcesine sesler çıkıyor ve her gün, bir önceki günden daha kötü başlıyordu. Rıfat Bey'in gelmesine daha günler kala evde böyle durumlar yaşanıyordu. Nursen Hanım, kızlarıyla birlikte kocası gelene kadar şehirde tanıdık birinde kalmayı planlamıştı. Eşyalarını ve kızlarını alıp tam arsadan çıkıyordu ki satın aldıkları arsanın sınırında İrem'i bir varlık çekip eve götürmeye başladı. Yerlerde sürüklenen İrem, ağlayıp duruyor; annesi peşinden koşsada o hıza yetişemediği için elinden bişey gelmiyordu. İrem'i sürükleyen varlık İrem'i eve soktu. Arkasından ablası ve annesi de eve girince kapı birden kapandı ve kilitlendi. Nursen Hanım ve kızları yerde kırmızı bir yazının olduğunu farketti. Yazıda şu yazıyordu:

"HERKES BİR GÜN ÖLECEK AMA KAÇMAYA ÇALIŞIRSANIZ SİZ DAHA ÇABUK ÖLECEKSİNİZ."

Yerse yazan bu cümlenin yanında 666 rakamı ve sivri M'de vardı. En azından artık bu aileyle uğraşan kendini tanıtmışı...

ŞEYTANIN OYUNCAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin