DAVETSİZ MİSAFİR

104 7 6
                                    

Belki de en mantıklı şey İrem'e karışmamak olacaktı ama annesi bunun tam aksine İrem'in üzerine yürümüş ve onu kendisine çekmeye çalışmıştı. Annesi elinden tuttuğu sırada İrem bir kuvvet tarafından çekiliyor ve İrem çekilirken annesi yerde sürükleniyordu. Üst kata gittiler. Nursen Hanım'ın her yeri yara içinde lakin İrem kendinde olmadığından hiç bir şey yapamıyordu.

Nursen Hanım ayağa kalkmaya çalıştığında Zeynep'in ve İrem'in kendisine doğru baktığını farketmişti. Farkettiği son bişey daha vardı ki o da İrem'in kafasının yanındaki gölgeydi. O gölge sanki İrem'e ne yapması gerektiğini söylüyordu. Nursen Hanım işin ciddiyetini iyice kavramış, korku adeta fare gibi içini kemiren bir insan haline gelmişti. İrem, oyuncak bebeğinide alıp evden çıkmış fakat annesi o gölgenin şaşkınlığıyla müdahale edememişti. Aylaya; "Bizimle oynamak istermisin?" diye sormuş ve bir çocuğu resmen can damarından vurmuştu. İrem, Ayla, Zeynep ortalıktan kaybolmuş ve Nursen Hanım evde bir başına kalmıştı. Çocuklarının çıkmasıyla evden adêta rüzgar gibi çıkmış lakin nereye bakacağını bilmediğinden sadece seslenmekle yetiniyordu. O seslendikçe bir seste ona sesleniyordu. Bu sesi hayatında hiç duymayan Nursen Hanım korkmaya başlamış ve korkusu kızlarına bişey oldu düşüncesiyle dahada artmıştı.

SAAT 22:15

Kızlar hâla eve dönmemiş ve evde olan garip olaylar kesilmişti. Her şeyin sorumlusunun oyuncak bebek olduğu artık anlaşılmıştı. Nursen Hanım evden çıkıp kızlarını aramaya başladı. Boş arsanın yanındaki ormana girdi. İlerledikçe her şey garipleşiyordu. Ormanın en derin yerlerinde, bir ateşin yandığını ve o ateşin etrafında 4 kişinin olduğunu farketti. Ayla, Zeynep, İrem peki 4.isim kimdi? Hızlıca onlara baktığında 4.Kişi de ona baktı ve ona bakmasıyla Nursen Hanım'ın ayaklarının yerden kesilmesi bir oldu. Resmen nefessiz kalıyordu. O kişi kafasını çevirdiğinde Nursen Hanım da kurtulmuş ve yere düşmüştü. Artık adını sorma vakti gelmişti. Adını sorduğunda İfrit sesi çıktı. Sabah seslenen ile aynı sesti! Hemen çocuklarını eve götürdü. O siyah silüetli varlık tepkisiz kalmış ve bebeği de orda bırakmışlardı. Eve gittiklerinde Nursen Hanım giriş çıkış olmasın diye kapıya tahtayı montelemişti. Uyuma vakti gelmiş ve hepsi uyumuştu. Sabah olduğunda tahtadaki çivilerin sökük, tahtaların kırıldığını gören Nursen Hanım şoka girmiş; kapıdan gelen "Tak, Tak, Tak." Sesi ile düzelmesi bir olmuştu. Korkudan kapıyı açamıyordu lakin Rıfat Bey'in sesini duyduğunda rahatlamış ve kapıyı açmıştı. Bir kişi hariç herkes evin babasının gelişine çok sevinmiş, sarılmışlardı. İrem bu işten hiç mutlu olmamıştı. Oysaki İrem babasını annesine oranla daha fazla sever, sayardı. Babası gelirken termal kamera almış yani sıcaklık aniden düştüğünde ki bu olağan üstü bir durum demek olduğu yerin fotoğdafını çekicekti.

SAAT 03:15

Termal kameralar kurulmuştu. Artık anne ve babayı büyük bir bekleyiş sarmıştı. Çocuklar uyumuş; Nursen Hanımda çocuklar uyudu diye yaşadıklarını anlatmaktaydı. Tam 3.Gün'ü anlatıyordu ki üstten kameranın çekme sesini duydular hemde bir defa da değil, delirmişcesine 20-25defa duydular. Evde de 3 tane kamera vardı ama sadece birinden bu kadar duydular diğerlerinden çıt çıkmıyordu. Hızlıca üste çıktılar...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞEYTANIN OYUNCAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin