MERCEKLERİN DANSI

BOLUM-6

Korkmadılar. Hatta uyanmadılar. E tabi sonunda uyandılar. Durumu anlattık. Gezmek istemediler bizde;

Ben: iyi ayla ile gezeriz bizde hıh.

Diyip trip attım. Ama takmadılar bile.
Ayla ile çadırımızı ve eşyalarımızı toplarken ben iPod'umu bulamadım.
Ama battaniyelerin altına iyice bakınca buldum.
Herşeyi yaptıktan sonra arabaya eşyalarımızı koyduk ve ayla ile ormana doğru ilerledik. Benim telefonum yanımdaydı. Birşey olsa hemen haber verirdik zaten.

Ayla: işte bir çam ağacı ve kozalak. Dönünce bunları edizin gö..gözüne sokucam sksjkshd.

(Ufak bir kahkaha)

İlerledikçe ilerledik. Ve ayla korkmaya başlamıştı. E tabi bende biraz korkmuştum.
Sabah birşeyler yemeden geldiğimiz için bayaa bi acıktım doğrusu.

Ben: kanka acıktın mı?

Ayla başta cevap vermedi anlamadım. Arkamı dönmek de istemedim çünkü şuan çok güzel bir ağaç gormustum.

Ben: ayla acıktın mı sende ?

Ayla: evet acıktım da şu ağaca bi baksana bizden yaşlı olmalı.

Ben: evet gerçekten muhteşem. Neyse hadi dönelim servisler kalkar birazdan.

Ayla: aa baksana kaplumbağa.

Ayla kopek hariç bütün hayvanları sever.
Bende gözlerimi devirdikten sonra ben gidiyorum dedim ki ayla bunu takmamıştı anlaşılan.
Bi ağacın arkasına saklandım. Korkmasını beklesemde;

Ayla: o koca kıçını ağacın arkasına sığdıramamışsın canikomm.

(Hayvan gibi güldü tabii.)😂😂

Ben: artık gidelim.

Ayla: tamam.

Ne yazık ki döndüğümüzde kimse yoktu. Bi an arkamı dönüp ayla'yı boğmak istedim.

Sonra ağaçların arasından bir ses;

"KIZLAR BİZBİZE KALDIK"