Ta ki yanda ki araba bize çarpana kadar. Gümm.
Gözlerimi açtığım da her yer bembeyaz ve hastane kokusu vardı. Herşeyi hayal meyal hatırlıyordum. Sonra yanıma teyzelerin bir tanesi geldi.
"Nasılsın Selin iyi misin?" dedi.
"İyiyim teyze ama sanki olayları hayal meyal hatırlıyorum." dedim de keşke demeseydim.
"Aa neden başını mı vurdun ki?"
"Yok boşver."Eve geldiğim de iş teklifime geç kaldığımı fark ettim ama dinlenmek zorundaydım. Bu yüzden Karasu Holding' in sahibi Demir beyi aradım. O beni çok iyi karşıladı ve görüşmeyi haftaya erteledi. Ben de teşekkür ettim ve telefonu kapattım. Telefonu kapatır kapatmaz evin zili çaldı ve karşımda Buğra vardı. Ben de eve davet etmeden kapıyı açık bırakıp salona gidip koltuğa oturdum. Daha sonra kapı kapandı ve Buğra sert bakışlarıyla karşımdaydı.
"Ne var niye bana öyle bakıyorsun?" dedim bilmişce. Tabii onun da bana olan geri dönüşü sertti.
"Ya sen kendini ne zannediyorsun?"
"Bişey zannettiğim yok sen uyduruyorsun. Zaten burası da benim evim ve ayaklarıma kadar da sen geldin." dedim ama galiba dediğime pişman olmuştum.
"Tamam. Sen bilirsin görüşmek üzere o zaman."
"Görüşmemek üzere demek istedin herhalde."
"Yoo hiç de öyle bir şey demek istemedim sen yanlış anlamışsın."Akşam evde canım sıkıldı ve dışarı hava almaya çıktım. Karasu Holding' in sahibinin oğlu Mert belli ki beni görmeye gelmişti. Çok da hazırlıksız yakalandım ya.
"Merhaba." dedim ve sesimin titrediğini ben de hissediyordum.
"Sen üşümüşsün." dedi nazik ve kibar bir sesle.
"Evet galiba biraz üşüyorum."
"Neden bu soğukta dışarı çıktın." dedi ama ben pek umursamadım ve arabalara bakmaya devam ettim. "Gelsene seni bir yere götüreceğim." diye devam etti.
"Nereye merak ederim ben."
"Etme ve beni dinle."
"Peki tamam." dedim "Senin dediğin gibi olsun."Büyük manzaralı İstanbul' u ayaklar altına seren bir yere gelmiştik ve çok güzel bir yerdi.
"Güzel mi?" dedi.
"Evet çok güzel, mükemmel." dedim hayranlıkla manzaraya bakarken.
"Beğenmene sevindim. Ne zaman canım sıkıldı hep buraya gelirim ve manzaraya bakarım."
"Evet, burası çok güzel ama hiç canın sıkılmaz mı senin böyle saatlerce?"
"Bilmem, hiç sıkıldığını görmedim." güldüm ve
"Göremezsin ki zaten." dedim.Bölümü uzatmaya çalıştım ama inşallah uzun olmuştur. Diğer bölümü akşam koymayı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTAN (Wattys2016)
Novela Juvenil"İşe alındım mı yani?" "Evet tatlı kız alındın." Ay o bana tatlı mı dedi. Kendine gel ya da neyse "Tamam o zaman ben yarın geliyim başliyim." "Gel başka o zaman." "Evet geliyim başliyim." "Tamam yarın geliyorum."