Demek yosun yeşili gözlerde birgün susarmış ... Soğuk bir şekilde ayağa kalktım ve masadan aldığım bıçakla sarı saçlarının bir tutamını kestim.Sanki boğazını kesmişim gibiydi....
Tekrar eğilip son defa koca gözlerinin en yeşillerine baktım.Boğulduğum yeri aradım,tekrar boğuldum...Göz kapaklarını sersem bir biçimde kapattım. Bu beni daha da öldürdü,sanki gerçekten ölü gibi duruyordu artık. Öldü mü?Bilmiyordum.
O an öylece önümdeydi; hareketsiz,soğuk, derin ve narin...Ayağa kalkıp onun yaşadığı yeri inceliyordum. Artık mutfaktan gelen kan kokusu yoktu. Saçlarının tadı vardı... Hiç nefret ede ede sevdiniz mi?Kendinizden...
Arkamdaki masaya yaslandım. Boş bakışlarımın ardından gözyaşlarımı silip yüzüme hafif bir tebessüm kondurdum. Artık bir amacım vardı,hemde hayalimin en ücra köşelerini ayırdığım kız üzerine.Yıllar önce üvey babamı öldürdüm ve mutluydum. Ardından tanrı seni elimden aldı. Şimdide sana bunu yapanları öldürücem, o zaman başka kimsem olmayacağı için tanrı beni alacak senin yanına diye düşündüm. Ve masadan ellerimi kaldırdım,son kez yüzüne güldüm ve yaşlı gözlerimle arkama bakmadan salona yöneldim. Burada da kızı için kendini feda eden baba manzaralı ceset vardı. Yanına yaklaştım ve
" Baba,kızına aşıktım. Evlenecektim. Onu koruyamadım. Ama senden özür dilemiycem çünkü onun başına gelen herşeyin sorumlusu sensin. Sen burada,öylece yatarken ben onun intikam planları ile uğraşacaktım. Hatta ölmemiş olsaydın Marry'nin başına bunları getirdiğin için seni ben öldürürdüm.
."Üç yıldır yanında çalıştığım adama bunları söyleyerek yanından ayrıldım. Cebimden telefonu çıkarak polisi aradım. Yirmi dakika sonra evdeki kan kokusunu,polislerin bana karşı takındığı şüphe duygusu sardı. Ama kendime karşı hiçbir korku beslemiyorum. Cinayet masası etrafı sardı. Ardından iki görevli beni sorgulayan adamın yanına geldi ve şunları söyledi:
- Bu cesetler 4 günlük, ölen beyefendinin elinde uyuşturucu poşeti bulundu.Ayrıca evi arayan diğer ekip de çatı katında yüklü miktarda uyuşturucu ile karşılaşmış efendim. Mutfakta yatan bayanada birkaç kişi tarafından tecavüz edilmiş.Ve kan kaybından ölmüş.Henüz kaç kişi olduğu belli değil,bayanın ellerinde ve tırnaklarında kan örnekleri var. Sonuçları ne zaman istersiniz efendim?-Akşama istiyorum masama getirirsiniz. Yetkililere de söyleyin. Bu genç adamın ifadesini alın.Sonuçlar masama gelene dek de merkezde kalsın.
Dedi ve uzaklaştı.
İfademi verdim,iki saat sonra sonuçlar geldi.Marry'nin tırnaklarında Amerika'da aranan üç uyuşturucu tacirinin kan örnekleri bulunmuş. Alınan sperm DNA larıda benden alınan kan ile uyuşmayınca serbest bırakıldım. Beni sorgulayan cinayet masası amirinin yanına giderek,cinayet hakkında öğrenilen tüm herşeyi istedim. Alabildiğim tek şey üçünün ismi oldu.
Cameron,Sucre,Jonathan... Bu adamları öldürmem için amerikan federallerinden önce bulmam gerekiyordu.Tek odaklanmam gereken konu buydu.
Kendi evimi satıp Marry'nin evini satın aldım. Evdeki hiçbir eşyanın yerini degistirmedim,çatı katını boşaltım ama bu marry içindi. Tasarladığımız tüm arabaları o hafta sattım. Elimde olan herşeyi satarak,bankaya yatırdım ve bu paraların hepsini Marr'i öldüren kişileri bulmak için harcamakta karar kıldım.
Marry ve babasını mezara yerleştirdikten sonra planlarımı, çizim ve çalışmalarımı tasarladığım bu çatı katında geçirdiğim üçüncü geceydi. Ne kadar araştırırsam araştıriyim önüme her zaman aynı konu çıkıyor:
"Uyuşturucu büyük bir yoğunlukla Güney Amerika'da yetiştirilir, Kuzey Amerika'da satılır. Güney Amerika'da uyuşturucu tacirlerini asla bulamazsın,eğer sende uyuşturucu taciri değilsen..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Son Durağı #wattsy2016
DiversosYine de bekliyorsun...Seni paramparça etse de onunla ağlayıp onunla gülmek istiyorsun. İşte burası, tamamen çaresizlik.... Bazılarımız siyahın bağımlısı değil, tutsağıyızdır...