Baby Boy

4.Bölüm

Mutfakda ve merdivenin tepesinden attığı o bakış yine yüzüne hakim olmuştu. Bu adam... gerçekten neydi? Beynim ardı ardına soruları dizerken tek yapabildiğim cevapsız kalmak ve burnumun dibinde ki Kai'a korkan gözlerle bakmaktı. Yaklaşık altı dakikadır bu pozisyondaydık. Katil miydi yoksa? Ona kötü davrandığım için beni deşmek için geceyi mi bekliyordu? Yüce Tanrım!

Geçen dakikaların ardından sonunda konuşmaya başladı. Nefesi, neden bu kadar etkileyici kokuyordu ki?

"Bundan kimseye bahsetme Seksi Baykuş. Gece odana geleceğim."

Tüm vücuduma yayılan titreme hissiyle kendime geldim. Gözlerimi nihayet ondan çekebilmiş ve kendimi yere atmıştım. Deliriyor muydum? Kai ellerini dizlerine koymuş ve ağlıyordu? Az önce ki sürtük Kai neredeydi Tanrı aşkına?!

Nereden çıktığını anlayamadığım Baekhyun ve Luhan koşarak bebek sandıkları adama sarıldılar. Bense kimsenin umrunda değildim, parkenin üzerinde put gibi duruyordum.

"Ne oldu bebeğim?"

"Hm? Söyle Baek annene?"

"Kai, iyi misin?"

Kai sessizliğini koruyarak beni gösterdi. İki anne kılıklı 'arkadaşım' bana dönerek tiksinç bakışlar attılar. Luhan ile iki gündür küs oluşumu varsayarsak bu bakış çokda canımı yakmamıştı.

Kai burnunu çekince cidden ağladığını fark ettim. O-olamaz! Oyunculuğu oscarlıktı!

"O-o beni zorla öptü!"

İşte şimdi kendimi uçurumdan aşağı fırlatmak istiyordum. Bu da neydi? Bu siktiğimin herifi neyin peşindeydi?! Sinirlerime hakim olamayarak üzerine atıldığımda Luhan'dan sert bir tokat yedim.

Luhan.

Benim Luhan'ım.

Bana bu yalancı adam yüzünden...tokat atmıştı!

Yanan yanağımı tutarak üçlüye baktım. Baek, Luhan'a nefretle bakıyor, Kai bana sı-sırıtarak bakıyordu! Seni küçük sürtük! Gece ilgileneceğim seninle! Şimdi depresyona girmek adına kendimi odama kilitlemeliyim!

Luhan'a acınası bir bakış atarak koştum ve uzaklaştım. Arkamdan duyduğum af dilemeleri kulak ardı ettim.

Çünkü bu son damlaydı.

Çünkü artık canım daha fazla yanmaya başlamıştı.

Çünkü bundan sonra o sahtekar bebek adamı, ne olursa olsun bu evden def edecektim!

Şimdilik... odama gidip deliler gibi ağlasam kafiydi.

|||

Akşam yemeğimi Lay'den rica ederek odama getirtmişim. Lay'e eğilerek selam verdim ve odamın kapısını kapattım. Ona karşı her zaman saygılıydım. Bel fıtığı olsam bile 90° eğilirdim!

Yemeğimi yatağıma koyarak yemeye başladım. Genelde yemekler benden olurdu, bu akşam Xiumin ya da Sehun yapmıştı sanırım.

Yarım saatin ardından evimizin uyku saati ilan edilmişti. Luhan gerçek bir anneydi. Bense ensest ilişkiye açıktım! Konu bu değil... Herkesin odasına minik bir cihaz koymuştu. Salondaki alıcıyla seslendiğinde herkes odalarına koşuşurdu. Şuan olduğu gibi.

"Millet! Herkes odalarına! İyi geceler."

Salonun sesleri kesilince bende cihazı kapattım ve boş tabaklarımı tepsiye koyup odamdan çıktım. Xiumin kadar olamasam da ben de tertipli bir adamdım. Mutfağa girince kahve içen Tao ve Kris'e selam verdim. Onlarda benim durumunu biliyor gibi duruyorlardı.

"Soo bebeğim. İyisin değil mi?"

Tao görüntüsünün aksine nazik sesiyle bana hatrımı sorunca gülümsedim. Yanlarına oturup gevezelik faslını açtım. Öyle saçma konulara gelmiştik ki Kris masaya yumulmuş uyuyor,Tao ve ben ise sessizce fısıldaşıyorduk.

"..dedim. Sonra o da artık bitmesi gerektiğini söyledi."

Ağlayan yavru bir pandaya asla hayır diyemezdim. Kalkıp sarıldım sıkıca. Bu parfüm. Aah! Hemen geri çekildim.

"Para mı ürüyorsun Tao-ya!

Tekrar kendimize engel olamadık bir saat iki dakika daha konuştuk. Üremeden girip latin alfabesinin nereden çıktığına kadar sorgulamıştık. Saate bakınca 02:34'ü görmemle yerimden fırladım. Yanağını sıkarak iyi geceler diledim ve başlarının çaresine bakmalarını umarak pis mutfağı terk ettim. Uyku sanırım bahaneydi. Tao'da üç saattir kirlileri bana kilitlemek için konuşuyor olabilirdi. Ama ben kazanmıştım!

Odama aniden dalınca yatağımda uzanan bedeni garipsedim. Ve bu doğaldı da! Sahte bebek adam yatağımda uzanmış tavanı izliyordu. Ta ki ben gelene kadar.

Yine o yakıcı bakışları üzerimde hissetmemle transa geçmiş gibi oldum. Siktiğimin herifinin ne tür doğaüstü gücü varsa artık beni benden alıyordu.

Yine o titreme, onu takip eden yere yığılma eylemi. Kahkahası kulaklarına dolarken parkeden destek alarak dizlerimin üzerinde durdum.

"Gücümü bu gece üzerinde kullanmayacağım Soo, bana kendi iradenle teslim olacaksın."

UMARIM BEĞENİRSİNİZ VOTE VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN SİZİ SEVİYORUM.