1 haftadır hastanede kalıyoruz. Ve Gökçe ablanın durumu hala iyi değil,şuan yoğun bakımdan çıktı. Ama doktorlar pek ümitli değil bize her an her şeye hazır olun diyorlardı. Bu sözler daha çok canımızı acıtıyordu. Elif çok bitkin haldeydi. Gün geçtikçe daha da kötü oluyordu. Annesini öyle görmek çok acı çektiriyordu ona. Bu arada işe de hiç görmedik. Ama patronumuz çok iyi olduğu için anlayışla karşıladı. Ceyda'da yanımıza bir kere uğradı. Evde kalmamızı önerse de Elif kabul etmedi." Annem burada canıyla uğraşırken ben rahat rahat uyuyamam kusura bakmayın." demişti. Haklıydı da. Elif'le Gökçe ablanın yanına gittik. Ama bizi odaya
almadılar. Biz de camdan Gökçe ablayı seyretmeye başladık. Kadının her yeri mosmordu ve yaralar vardı. Cemal abiyi yakalamışlar. 12 yıl hapis cezası almış. Onun için hiç üzülmedim. O daha fazlasını hak ediyor. Bu kadar şeye değer miydi yaptıkları? Bunu yaparken ne düşünüyordu? İçimden gelenleri gidip ona sormayı istiyordum. Ama şuan zamanı değildi. Elif'i böyle bırakamazdım. Gökçe ablaya bakarken makina daki düz çizgiler gözümü aldı ve bir anda şaşırdım. Doktor diye bağırmaya başladım. Hemen doktorlar geldi. Elif ayakta duramıyor "hadi anne iyileşebilirsin,uyan lütfen." derken sesi tiz çıkmıştı. Gökçe ablaya
elektrik şok verdiler ama Gökçe abladan yanıt yoktu. İçeride ki doktorlar çıkmaya başladı ve " hastayı kaybettik, üzgünüm." dedi ve gitti. Elif bir anda kucağıma düştü. Hemen hemşireleri çağırdım. Onu odaya alıp serum takdılar. Böyle bir şeyi ikimiz de beklemiyorduk. Ben de üzülüyordum ama Elif'e belli etmiyordum. Onun moralini yüksek tutmaya çalıştım. Gökçe ablayı morga götürmüşlerdi. Elif ise hala uyuyordu. Uyandı ama sinir krizleri geçirmeye başlayınca doktorlar onu uyutmaya karar verdi. Elif'i bir odaya koyup uyuttular. Aradan bir hafta daha geçti Elif şuan kendine gelmeye başlamıştı. Elif olmadığından cenaze de
kaldırılmamıştı. Ama bugün kalkacaktı, Elif'i hazırladım bende cenaze işlemleri için her şeyi hazırlamıştım. Bana da patronum Okan Bey yardım etmişti. Öğleden sonra cenazeyi kaldırdık. Cenaze çok kalabalık değildi. Toprağı kazdıktan sonra Gökçe ablayı tabuttan çıkardılar ve gömdüler. İşte o zaman Elif fenalaştı. Herkes ağlıyordu. Ben de Gökçe ablayı bu şekilde görmeyi hiç düşünmezdim, hayat işte herşey olabiliyor. Bağırmalar,çığlıklar,feryatlar birbirini kovalıyordu. Elif ellerini toprağa koymuştu ve gözlerinden yaşlar akıyordu. Bağırmaya başladı " hayır anne biz seninle daha çok şey yaşıcaktık. Böyle beni bırakamazsın.
Anne ne olur gitme.Bırakma beni seni çok seviyorum anne. "Hıçkırıklarla ağlıyordu. En son "Anneee"diye bağırmıştı. Herkes sadece Elif'i izliyordu. Canım arkadaşım onu çok iyi anlıyordum. Annem ölmemişti ama annem bana hiç bir zaman sevgi de göstermedi. İmam duayı okudu ve namaz da kılındıktan sonra herkes baş sağlığı dileyip gitti. Elif'i yanıma alıp"sakin ol canım. Her zaman annenin yanına gelicez. Bak bir gün hepimiz oraya gidicez ve eğer annen senin şu halini görse daha çok üzülmez mi?"dedim ve elimle onun gözyaşlarını sildim. Elif'in heryeri titriyordu. Yağmur yağmaya başlamıştı. Elif'e sarıldım ve içimden "Allah'ım bu kızla benim
yollarımı hiç ayırma"diye dua ettim. İnşallah duam kabul olur ve Elif'in ölene kadar yanında olurum. Yağmur hızlanmaya başladı ve patronumuz Okan Bey yanımıza gelip"hadi yağmur hızlanıyor, arabaya binin" Okan Bey gerçekten iyi bir adam. Biz de daha fazla ıslanmayıp arabaya bindik. Ortam çok sessizdi. Elif'in gözlerinin altı morarmıştı. Sessizliği bozan Okan Bey oldu"sizi nereye bırakayım?" ben de düşünmeye başladım. Eğer Elif'in evine gidersek o anları tekrar yaşardı ve kendini daha kötü hissederdi. Bende"ceyda ile benim oturduğum eve gidelim"dedim. Okan Bey başıyla onaylayıp arabayı o yönde sürdü. 25 dk sonra bizi bıraktı ben de teşekkür
ettim o da "birşeye ihtiyacınız varsa aramanız yeterli" çok düşünceliydi."tamam herşey için teşekkür ederim"
"Önemli değil insanlık görevim bu benim " dedi ve gaza basıp gitti. Elif çok sakindi. Eve çıktığımızda temiz çamaşırlar çıkarıp Elif'e "duş alsan iyi olur hem biraz kendine gelirsin"
Elif sadece kafasıyla onaylayıp banyoya girdi. Ceyda da birşeyler hazırlıyordu. Elif duştan çıktı ve benim odama geçti. Ben de duşa girdim ve iyice yıkandım. Duştan çıktığımda Elif uyuyordu. Ceyda masayı hazırlamış bizi bekliyordu. Ben de Elif'i uyandırdım. Masaya oturduğumuzda kimseden ses
çıkmıyordu. Doğru dürüst birşey de yemiyordu kimse. "Elif birşeyler yemelisin ilaçlarını içmen gerek."
Elif başıyla onaylayıp birşeyler atıştırdı. İlaçlarını da içtikten sonra benim yatağıma yatırdım. Ben de mutfağı topladıktan sonra benim odamdan yorgan,yastık,çarşaf alıp koltuğa serdim. Aklımda 1 hafta sonra açıklanacak üniversite sonuçları geldi. O sıra da uykuya kaldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/59521691-288-k978105.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI
Teen Fiction1.BÖLÜM Neydi bu şimdi hayatin bana verdiği ders falan mı? Nasıl bi dersti bu artık gitgide çöküyordum heryerim mosmordu babam ve annemin bana yaptığı tüm işkenceler, her gün dayak yiyordum sebepsiz yere bile dovüyorlardı. Sadece ben değil bi arkad...