⭐️YS-5⭐️"Koca Yürekli Küçük Kız"

210 46 2
                                    

Giden mi üzülüyor yoksa kalan mı ?? Bu soruyu kendime hep sormuşumdur. Giden ya çok seviyorsa ama son çare gidip karşıdakine göre sonsuzlukta yok olmaksa işte acının en büyüğü ondadır.Ya kalan gidenin hep yolunu gözleyip onu beklediyse ya da bekleyecekse onun içinde bu durum çok acıdır.İşte insan hayatı boyunca bu gelgitler arasında kalır hep.

Barış'dan

kafeye gelmiştik.arkadaşlarla oturup biraz kafa dağıtıyorduk.Buraya kadar herşey normaldi.Tâki o mavi'nin her zamanki ironisi olan sakarlığını gerçekleştirip şaşırtılı bir şekilde karşımıza çıkana kadar.Masanın altından çıkmıştı .Hemde başını vurarak.Sonra onu ilk gördüğüm andan beri olduğu gibi klasik bir şekilde atıştık.Ona bir telefon gelmesiyle o deniz gözlerindeki parıltı söndü ve hızla kafeden ayrıldı.Arayan kızda birşey vardı.Acaba kimdi?Ne yaşamışlardı? Kafamda binlerce soru işaretiyle onu takip ettim.Sonunda deniz kenarında durdu.Arkasından bende durdum.Bağırıyordu.Garip bir kızdı bir gülüyor bir ağlıyordu. Onu anlayamıyordum gerçekten.

Ceylin'den

"Senin burada ne işin var ?"

Dedim ağlamaklı bir edayla.Hemen göz yaşlarımı sildim.

"Silme."

"Ne??"

"Diyorumki silme gözyaşlarını.Boşver ağla rahatlarsın."

"Sen neden buradasın ki ?"

"Canım istedi daraldım .Hem o kız kimdi.?"

"o kız???"

"Ya şu telefonla arayan hani."

"Ya salla ."

"Anlat mavi."

"Aşık olduğum çocukla çıkıyor hemde önceden en yakın arkadaşım olan ve hep beni teselli eden kız şimdi onun sevgilisi anlıyormusun"

Dedim son derece ağlamaklı bir sesle.Daha sonra bir yutkundum,iki yutkundum,üç yutkundum ve gözlerimden yaşlar süzüldü."

"Anlıyorum seni."

"Hayır anlayamazsın."

"anlıyorum."

"Bak sen bir erkeksin anlaman imkansız ancak masallarda olur o kızların hayallerini süsleyen centilmen prensler."

"küçük siyah yıldız"

"Efendim?"

"bileğin ve boynun."

"Ha evet ."

bileğimde küçük siyah yıldız yazıyordu.Ve boynumdada küçük siyah bir yıldız vardı,ve onu kastediyordu.

"Bak odun kafa  bence benden uzak dur.Çünkü ben yabancı bir şarkı gibiyim.Dinleyenim çok anlayanım az.O yüzden bana yaklaşma.Eğer yakınlaşırsan beni çözemezsin kafan karışır."

Barış bir an durakladı.

ah be mavi sen bana bakan gözlerini bilmiyorsunki.Denize vuran güneşten daha güzel ışıldıyor ve mutluluk saçıyor tüm bedenime.

"Heeyy odun kafa.Dünyadamısın?"

"Ben acılıları severim zaten.Benim hâlimden en iyi onlar anlarlar çünkü."

"Ah evet dünyadasın.Ne düşündün acaba."

Ceylin,Barış'ın içinden geçirdiği şeyi duysa ne söylerdi acaba.

Ha bu arada odun kafa sen az önce benim halimden en iyi acılılar anlar dedinde sen ne yaşadın ki ?"

"Boşver.Ben en iyisi seni bu deniz dalgalarıyla baş başa bırakayım ve sende acılarını kayalıklara vur.Belki iyi gelir az da olsa."

dedi ve Barış oradan ayrıldı.

Akşam olduğu için deniz yalnızken dahada korkutucu oluyordu.Hafif bir titreme geldi ağlamamın yanına.Ve sonra biraz düşündüm.

O akşam bana öyle güzel baktı ki inanmam mümkün değildi. Bir erkeğin acılı olduğuna ilk defa inanmıştım.Ve bu sadece gözlerinin sıcaklığından dolayıydı.Neden bilmiyorum ama her geçen gün kendini bana çekiyordu.Ağlamamak için sıktığım çenemin acısını kalbimde hissettim.Hem de defalarca.

******

Bu sabah kanatlanıyordu içimden binlerce siyah kelebek. uyanır uyanmaz hemen telefonumdan saate baktım.okul saatim yaklaşıyordu.Ve hemen kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Üstüme mor ve üstündede birkaç siyah kelebek olan tişörtümü , altına ise kot bir pantolon giyiyip evden çıkıp doğru okuluma gittim.sınıfa hızlıca daldım.Çünkü her zamanki gibi geç kalmıştım.Ama sınıfa girdiğime pişman olmuştum.

"Oda neee !!"

karşımda kocaman bir tablo duruyordu ve resimdede Aras ve Eylül el ele tutuşuyordu.İyide bunu kim yapmıştı.Ahh tabi ya yapsa yapsa Eylül yapardı.Aras yapamazdı çünkü Almanyaya gittiğini duymuştum.Nede olsa kaç yıldır görmüyordum onu.

"Hayır haaaayırrr!Bunu bana yapamazsınız."

Diyerek koşarak oradan ayrılacakken koluma biri yapıştı.Bu Ranaydı.

"Bırak Rana lütfen.Şu görüntüyü daha fazla görürsem gerçekten dayanamayacağım."

"Bak biliyorum görünce bende şaşırdım.Ama bekleyelim hoca ne açıklama yapacak."

"öff Rana öff sırf senin için dayanıyorum buna." Rana'nın yanına oturdum.Ve hemen ardından Eylem hoca geldi.Ve konuşmaya başladı.

"Evet farkındayım.Bu çalışmanın neden burada baş köşede olduğunu bilmiyorsunuz o yüzden hemen açıklayayım.Hatırlarsanız iki gün önce tablo çalışması yaptık.Ve içlerinden en dikkat çekici ve farklı konuda olan tablo buydu ve bende sınıfa sergilemek istedim.Eylül arkadaşınızı tebrik ediyorum.Harika olmuş."

"Yaa ne harika ama."

Bir aralar gözüm odun kafaya çarptı.Aynı sınıftaydık ama şuan bu önemli değildi.Çünkü eski acılarım bana varlığını hatırlatıyordu o tabloya baktıkça.Nedendir bilmiyorum ama oda içten içe sinirliydi.İsimleri bilmiyordu.İyide nereden tahmin etmişti.Her neyse şuan bunu düşünemezdim.Çünkü çok kötüydüm ve hemen sınıftan hızlı adımlar eşliğinde ayrıldım.

YAŞAMA SEBEBİM-Kurtuluş  (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin