VE TANRI AĞLADI

2.BÖLÜM

Multimedyadaki çalan şarkı parti esnasında çalınan şarkıdır.

# Jay Cosmic- Have It All / Parti devam şarkısıdır.

#Years&Years- Desire (Griffin remix)/ Yankı ve Mira sahnesi 

Başım hafiften keyifli bir şekilde dönüyordu. Uzay'ın bizim için getirip durduğu içkilerin adlarını bile hatırlamıyordum. Sadece lezzetli olduklarını biliyordum. Ve öyle sertler ki! İnanılmaz! Genzim yanıncaya kadar bilmem kaç tane shot attım bilmiyorum ama başım feci dönüyordu.

''Hey! Söyleyin şu lanet olasıca odaya dönmeyi kessin,'' diyerek parmağımı tavandaki loş açığa doğru sallıyordum.

Tavan bile dans ediyordu.

Uzay içi boş bardaklara uzandığında, çeşitli miktarlarda kehribar renkli sıvılarla dolu bardakları tekrar önümüze uzattı. İşte benim seksi minik barmenim!

Gözlerim Pars'a takıldı. Ben Picasso'ydum o ise benim ellerime mahkum olan manzum eserimdi.

Görmüş olduğum manzara tam anlamıyla, Pars'ı hırçın bir şekilde sırtüstü yere yatırıp, göbek deliğinin kenarlarına limonu sıçratıp, tekilayı üstüne devirmek ve onu ağzımla istila etmek istiyordum. Kesinlikle bunu istiyordum.

Arya, Yaren ve Alev biralarını mutlak sondan kurtarmak için çabalıyordu. Çünkü onları da deli gibi istiyordum.

'' Hadi ama bu son, bir tane daha!'' Derken 'i' harfini uzatarak dilimde sonsuzluğa meydan okurcasına yuvarlıyordum.

Müziği bastırmak için, yüksek sesle:

''Sana başka bira yok Mira.'' Bağıran huysuz cadıydı.

Buna karşın bir parmağımı kaldırırken, ''İki tane istiyorum...'' Diğer parmaklarım da kalkanlara itaat ediyordu.

''Üçç... hayır hayır kesinlikle altı olmalı!'' Derken gözlerimi salonun ortasını dans pistine çeviren kalabalığa çevirdim.

Ve tek başıma dans pistine doğru ilerlerken, iki çocuk sanki gecenin golünü atmak üzerelermiş gibi gülümseyerek yanıma yaklaştı.

Ve onların gözlerindeki şeytani sırıtışı görmezden gelerek gülümseyişlerinin karşısında, benimde dudaklarımın hafiften yana kıvrıldığını hissedebiliyordum.

Evet biraz önce, tanımadığım iki herife tebessüm etmiştim.

Sorunum neydi benim?

İçlerinden birinin yüzü sonunda loş ışığa denk gelecek şekilde durdu. Hayli uzun boyluydu ve ince ama biçimli bir vücuda sahipti. Üzerindeki siyah tişört kaslı kollarını açığa çıkartmıştı. Dağınık sarı saçları, çevik mavi-gri gözleri ve dolgun dudaklarıyla insana 'vay be!' dedirtecek cinsten biriydi.

Evet bu çocuğu tanıyorsunuz. Bu Pars! Lanet olsun herif benimle flört ediyordu.

Karşılık verecek miydim?

Çalınan şarkı kulaklarımıza çarparken, hiç kimse çevresinde olup biteni umursamıyordu. Kanım alkolle bulanmışken doğru kararı bulmakta zorlanıyordum. Fakat bedenimde biriken fazla enerjiyi boşaltma arzusu işleri kolaylaştırmıyordu.

Daha ne olduğunu anlamadan dövmeli bir kol, beni sahibinin vücuduna bastırdı.

''Dans etmek istiyorsan bana sormalıydın,'' derken sırıtıyordu.