Hava iyice kararmaya başlamıştı. Beyza'nın korktuğu gözlerinden ve hareketlerinden belliydi. Artırk sadece ikimiz kalmıştık ve deniz kenarındaki eve doğru yürüyorduk. Eve yaklaşmadan önce garip sesler duyulmaya başladı. Korkuyorduk ama yaşam mücadelesi vermek zorundaydık. Şu yaşıma kadar hiçbirşeyi umursamadım , hep kafama göre takıldım. Şimdiyse büyük bir filmin içerisindeki baş rol gibiyim. Değer vereceğim tek bir insan kalmıştı. Yaşama sebebimiz belkide yoktu ama bir amacımız vardı. Biz kurtulan sayılı insanlardan biri olacaktık. Amacımıza ulaşmamızada ise çok az kalmıştı. Evin önüne geldiğimizde Beyza'nın sırtındaki levyeyi alıp kapıya iliştim. Beyza ise 2 adım arkamdaydı. Kapıya kulağımı dayayıp içeriyi dinledim. İçerden garip gurup sesler geliyordu. Hafifçe kapıyı araladım ve içeri bakmak istedim. İçerisi zombilerle dolu gibiydi. Biraz daha kapıyı aralamak ve daha net görebilmek için kapıyı yittirdiğimde ise kapı gıcırtısı tüm evi sarmıştı. Zombiler bize doğru baktığında ise Beyza'ya dönüp sadece " KAÇ " dedim. Sonrasında arkamızdan bir ev dolusu zombinin koştuğunu düşünürsek sonumuz gelmişti. Beyza 2 adım arkamda koşarak bağırıyordu. Bir süre koştuktan sonra arkama baktım ve kimse yoktu , Beyza bile ?
Artırk daha çok korkuyordum. İlerdeki tümseğin gerisine baktığımda ise Beyza'nın yerde olduğunu gördüm. Acı içinde bağırıyordu. Zombiler her tarafını sarmış onu ıssırıyordu. Beyza ne kadar dirensede sayıları çoktu. Elimdeki levyeyle kaybedecek birşeyi olmayan biri olarak zombilere doğru koşmaya başladım. Biri geldi kafasına vurdum. Diğeri geldi diz kapağına vurdum yere düştü levyenin sivri ucunu kafasının dibine kadar soktum. Diğerleri Beyza'nın üzerinde idi teker teker hepsiyle boğuştum. İkiside beni ıssırdı , engel olamadım. Hepsi ölmüştü fakat Beyza ve ben ağır yaralanmıştık. Şunu söylemek gerekirse Beyza benden kötü durumdaydı. Yarım saat içinde virüs bizede yayılacaktı. Kurtulmamız imkansız gibi birşeydi. Fakat umudumuzu yitirmedik ve yavaş adımlarla yola devam etmeye çalıştık. Birden helikopter sesi gelmeye başladı etraf karanlıktı. Helikopterin ışığı heryeri sarıyordu. Fakat bizi göremezdi. O an aklıma çantamdaki işaret fişeği geldi. Sırtımdan yere indirip içini aradım. Helikopter gitmek üzereydi. Beyza ve ben ise bitmek üzereydik. İşaret fişeğini bulduğumda ise o anki sevincimi size anlatamam. Fişek alev aldığında heryer aydınlandı. Helikopterin arkası bize dönük olduğu için ilk başta görmediler sandık ama bir süre sonra geri döndü. Sevinmiştik fakat ölmek üzereydik. Helikopter inmeye başladığında ise gözlerim karardı ve yere düştüm.
Devamı için bu bölüme 40 okuma 10 vote bekleyeceğim. Okuduğunuz için ve beni desteklediğiniz için Teşekkürler .