14 Şubat

47 6 0
                                    

Özler ya insan her aldığı kokuyu. En çokta sevdiği insandan aldığı kokuyu.

Sabah olduğunda uyandım. Üzerimi giyip okula gitmek için yol aldım. Yolda giderken Merih'i gördüm. Yanına yaklaşıp.

"Selam Merih"

"Selam Asya"

Merih sanki biraz üzgündü. Bana öyle geldi. Hislerimde yanılmam. Merih'in üzerine gitmemek için birşey söylemedim. Onun acısı ona , benim acım bana yeter. Okula vardık, yine yan yana oturduk. Gezmiş yoktu. Gelmedi. Gelmemiş. Of. Gezmiş her gelmediğinde içime bir kurt düşüyor. Çok fazla merak ediyorum. Bugün anlatılan derslerden hiçbirini anlamadım. Bu dönem zayıflarım çoğalacak.

Okul çıkışı tek başıma sahile gittim. Gezmiş'in orada olduğunu biliyordum. Yanına oturdum. Benden nefret ettiğini bile bile. Beni sevmediğini bile bile. Benden utandığını bile bile oturdum yanına. Onun yağmurluğunun aynısının başka rengini almıştım. Tesadüfen onları giymişiz ikimizde. Konuşmadık uzun bir süre...

-Ayaz mı diyeyim bundan sonra sana ?

+Gevezelik yapmak icin mi oturdun yanıma ?

-Hayır. Bana sadece neden gerçek adını sakladığını söyle.

+Sanane sanane. Karışma hayatıma. Sanane.

-Bana bağırma. İki medeni insan gibi konuşalım şurda.

+Asya yeter. Bıktım artik senin şu saçma sapan dedektif sorularından.

-Seven insan belkide kendini arabanın önüne bile atabilir. Bu ergenlik davranış değil. En azından ben öyle düşünüyorum.

+Bağlanma bana. Zaten sevmiyorum seni. Uzak dur.

-Söyleme bana şöyle sözler. Kalbim acıyor.

+Umrumdamısın sanıyorsun ?

-Evet değilim dimi.

+Tabikide evet. Nefret ediyorum senden yanıma gelme bir daha.
Uzak dur ya defol.

-Tamam Gezmiş. Bağırma bana bukadar.

+Defol o zaman.

-Tamam gidiyorum.

Koşarak uzaklaştım ordan. Ağladım. Sevdiğin insandan bu lafları duymak acı. İçim yandı. Hatta kalbim yandı. Kolay değil bu.

Eve gittim. Odama girdim. Ayıcığımı karşıma alıp konuştum. Akşam olduğunda uyuyamadım. Gezmiş'i düşünmekten uyuyamadım. O şuan belki çok mutlu. Ama bundan emin olayım ki o asla üzgün değil. Üzgün olduğunda bana gelir iltifat ederdi çünkü. Belkide bu yüzden üzulmezdi. Sonrada nefret ederdi benden. Sürekli yapıyor bunu bana. Bende her seferinde oltaya geliyorum.

"BELKIDE BU YUZDEN HEP YENIK DUSUYORUM?"

Ben zaten saf, salak biriyim. Hayırsız,belkide ahlaksız. Olmadı ne yapayım. Onun hayalindeki kız gibi olmadım , olamadım. Bilmiyordum ki. Bilseydim onun hayalindeki kız gibi olmaya çalışırdım.

Dedim ya herşey , bu hayatta ki herşey sadece tek bir "MİSAL" kelimesine bağlı. Kaybediyorum. Zamanla , ağır ağır , canım yana yana bu hayattaki tüm sevdiklerimi kaybediyorum. İlk babam. Sonra Kayra. Sırada annem mi var acaba ? Anne'mi de kaybedeceğim heralde. Sırayla gidiyorlar. Bu hayat bana zaten düşman. İsyan etmiyim diyorum. Elimde değil yine ediyorum. İsyan ediyorum bu hayata.

Sevgililer günüde yaklaşıyor. Ben ne yapacağım acaba o gün. Gezmiş'e mesaj mı atacağım ? Diğer sevgililer el ele tutuşup gezerken ben Gezmiş'e mesaj atıp cevap vermesini bekleyeceğim. 15 Mart'ta 3. yılımız olacak. Acaba mesaj atacak mı ? Hatta hatırlayacak mı ? Aman.

14 Şubat 2016

Sabah içimde bir acı ile uyandım. Ya da bugün'e saçma bir gün diyerek kendimi avutmaya çalıştım. Telefonum çaldı. Yataktan zıplayarak baktım.

"Gönderen : Gezmiş"

-Sahile gel söyleyeceklerim var.

Acaba ne söyleyecek. Yine kalbimi mi kıracak acaba ? Aman alıştım ben. Üzerimi giyip sahile gittim. Boşuna üzülmüşüm. Hayatımda ilk defa Gezmiş bana sürpriz yaptı. Bir kutu çikolata verdi. En sevdiğim karamelli çikolatadan.

-Sevgililer günün kutlu olsun .

Dedi ve gitti. Bumuydu sürpriz ? Şoka uğradım resmen. Boşver be. Buda yeter bana. Dünün üzüntüsünü geçirdi. Düşünmesi bile yeter.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevimli GezmişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin