Başlangıç

85 7 3
                                    

Medya: Ofelya Kanar
Her şey bir anda olmuştu.Yıllar sonra kalbimin biri için bu denli hızlı atması bir mucize olmalıydı...Karşımda gördüğüm kusursuz yüz,kusursuz vücut,iki yıl öncesine sürüklemişti beni...Ona o kadar benziyordu ki...İlk aşkıma...Boyu ondan daha uzun,gözlerinin mavisi daha koyudu...Ve yaşı biraz daha fazlaydı.Ama ona o kadar fazla benziyordu ki...İki yıl önce aynı kalbim ve hayellerim gibi gözlerimin önünde üzerine toprak atılan o küçük adama...
-Eniştenle tanış Ofelya,Aras.
Ruhumu bürüyen suçluluk duygusu ile ,hızlıca başımı aşağı eğdim.Kalbim küt-küt atarken,bana uzanan elleri ,titreyerek sıktım.Küçük adama o kadar benzemeseydi,bu kadar etkilenmezdim elbet.Yirmi iki yaşıma kadar sadece bir kez aşık olmuştum ve kalbimi küçük bir adama teslim etmiştim...O ise onu sıkıca korumuş ve şimdide kendiyle birlikte toprağın altında saklıyordu...
-Ofelya ,Ofelya...
Ablamın seslenmesiyle hızlıca ona döndüm.
-Otursana..
-Elbette.
Hızlıca gösterdiği yere oturdum."Onun" tam karşına.Kendisi sevgilisiyle yanyana oturmayı tercih etmişti.
Ablam sarı saçlarıyla oynayarak diğer elini "onun"ellerinin üzerine kondurdu.
-Tanışmanızı o kadar istiyordum ki.Sonunda..
Gülümseyerek bana baktığında,zoraki bir tebessüm de ben kondurdum yüzüme.
-Ikiniz birbirinize çok benziyorsunuz Manolya-dedi ablama hitaben.
Sesi nefesimi kesmişti.Sesinin tınısında küçük adamın nefesini duymak istedim...İstedim ama değildi...Daha kalın ve erkeksi sese sahipti.Ve söylediği cümle..Çoğu kez duymuştum onlarla insanın ağzından bunu.Manolya ve ben ikizdik.Gözlerimizden ,boyumuza kadar her şey aynıydı.Benim kumral saçlarımın aksine onun boyalı sarı saçları ve sırtımın kalçama çok yakın yerinde ince uzun lekeden başka farkınız yoktu.Aynadaki yansımam gibiydi...O hep kaçtığım yansımam...
Ablamın telefonuna bildirim geldiğinde yüzünün nasıl on saniyede solduğunu gördüm.Ve yüzünde korku...
-Ne oldu abla ?
Endişeyle ablamın yüzüne baktım.
-Tamda bu konu hakkında konuşacaktım,Ofelya...
Sesindeki titreme daha da korkmamı sağlamıştı...Çünki ablam...Ablam..
Benim aksimdi işte.Hiç bir şeyden korkmazdı.Benim aksime defalarca sevgilisi olmuştu.Asiydi...Sırf bu asiliği yüzünden babam onu evden kovmuştu.Ve o...Benim en zor zamanlarımda yanımda değildi..Bir hafta önce birdenbire belirmişti,ve şimdi iki yılın ardından hangi sebepten beni bu ıssız sokaktaki,küçük kafeye çağırmıştı bilmiyordum.
Ama şimdi biliyorum...Kırmızıya boyadığı dudaklarının titremesi,gözlerinin korkuyla telefona bakması,her şeyi açıklıyordu bana...Bana ihtiyacı vardı...Benim ona ihtiyacım olan zamanlarda o yoktu ama şimdi onun bana ihtiyacı vardı.Ne kadarda düşünceli abla!
Endişeyle ona bakan gözlerim yerini öfkeye bıraktı.
-Bak...Çok zor bunu anlatmak ama...Benim yerime geçer misin? Ruhum hayelkırıklığına uğramıştı.Küçük adamdan başkasına inanma diye söz vermiştim oysaki...Ne çabuk kalbim bu sözü unutmuş,kapılarını tekrar Manolyaya açmıştı...Gözlerim mavilerle buluştuğunda bana duygusuzca bakışını yakalamıştım.Ancak o hemen bakışını kaçırmıştı.Belkide göz yanılmasıydı dedim içimden...Ona bakarken dalan gözlerimi yeniden Manolyaya çevirdim.Yalvaran gözleriyle bana bakıyordu.
-Delirmiş olmalısın.
Sesim planladığımdan yüksek çıkmış ve küçük kafede olan bir kaç insan bana dönmüştü.Başımı utançla aşağı indirdim.
-Ofelya lütfen...
Ellerini ellerime koyduğunda ,ateşe değmiş gibi çektim ve bu saçmalığa son verdim.Oysaki asıl ateş,gözlerimdeydi...Biliyordum.
-Niye yerine geçecekmişim?-dedim sahte merakla.
Başını Arasa çevirdiğinde,onaylayan bir hırıltı aldı sevgilisinden.Aras ayağa kalkıp,delici bakışlarıyla bana baktıktan sonra dışarıya çıktı.
-Bak ben evden kovulduktan sonra...
Evet kovulduktan sonra...Bir kez bile beni aramadın.Yokmuşum gibi...
-Çok zorlandım...
Çok yalnızdım,sırtımı sıvazlayan biri yoktu.
-Sonunda bir işe girdim.
Babam felç oldu ve onu bırakacak kimsem olmadığı için,universteye gidemedim.
-Patron,bana aşık oldu Ofelya...Sırf güç için onunla birlikte oldum.Onun gözünde kimsesizdim zaten.İkizim olduğunu bilmiyor bile.Soyismimi zaten değiştirmiştim evden kaçarken.Oda inandı bana,araştırmadı bile...
Ruhum bu gerçekle sarsılırken,merak damarım ağır basıyordu.
-Aras?
-Aras...Davetlerin birinde karşılaştım...Ona aşık oldum...
Elleri bir daha ellerimi bulduğunda bu kez bir şey yapmadım.
-Lütfen,lütfen.
Sinirle ayağa kalkarak kapıya doğru irelledim.
-Ofelya!
-Yeter abla !
Kafedeki tüm yüzler bana dönse bile bunu umursamadım.
-Sırf kendi hayatını kurtarmak için,benim hayatımı mı mahvedeceksin?
Arasın kapıdan bize doğru geldiğini gördüm
-Ne kadarda bencilsin!
Kafeden hızlıca ayrılırken,omzumun Arasın koluna çarpmasını umursamadım.Buradan böyle gitmem bencillikti biliyorum...Bencillikse,bencillik...
Hayat bana bencil olmayı öğretmişti.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Babam...Dört ay önce hakkın rahmetini kavuşarak,beni bu evde yalnız bırakmıştı...Geceleri televizyonun sesini açık bırakırdım ve salonda uyurdum.Belki salakcaydı ama korkumu biraz da olsa bastırıyordu. Yalnızık değildi korktuğum.Çocukluktan beri bir bakıma yalnızdım.Yalnızlığımı böle bölecek biriydi korktuğum.
Bugün olanları düşünürken,gözlerim kapanmaya başlamıştı bile.O ana kadar...Televizyondan gelen sesle hızla gözlerimi açtım."Aras Yadigaroğlu yeni sevgiliniz mi var?" Korktuğumun başıma geldiğini gördüm.Aras, ablamın sevgilisi...Eniştem...Küçük adamla aynı soyismi taşıyordu.Kalbimin titrediğini hiss ederken,bugün Arasın küçük adamla benzerliğini hatırladım.Telefonun bildirim sesi gelince hızlıca mesajı açtım.
-Kardeşimin kanı yerde kalmayacak küçük hanım...

Mavi kalp yokturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin