Çürük

33 4 0
                                    

Yorumsuz bir hikaye... Hayalet gibi....
Medya: Afşin Eryasov
  Korkumdan ne yapacağımı bilemezken,hemen eğildiğim yerden ayağa kalktım.
-Patron seni bekliyor yenge.
-Si..siz kim..siniz?.
-Hadi gelin.
Beni kolumdan tutup,çekiştirmeye başlayınca çırpınmaya başladım.
-Bırak! Kimsiniz? Bırak !
Eve girdiğimizde ,korkuyla salona baktım.Her yeri lüks ve siyah bürümüştü.Salonda onlarla koruma beklerken,ruhumu korku sarmalamıştı.Salonun ortasından inen merdivenlerde tıkırtı gelince hemen oraya baktım.Siyah takım elbisesi,iri cüssesi dikkatimi çeken ilk şeydi.Boyu bir doksanlardaydı ve renkli gözleriyle bana soğukca bakıyordu.
Merdivenler bittiğinde alayla beni süzdü.Gözleri boynumda oyalanınca korkuyla bir kaç saat öncesini hatırladım.Soğuk buseler,boynumdaki sızı...Gözüm dolarken, adamın kolumu hızla tutması ve duvara sinirle duvara fırlatması ile,korkuyla duvara sindim.O ise tam önüme gelip öylece beni izlemeyi sürdürdü.Dudakları giderek yüzüme yaklaşınca ikinci bir duvar hadisesi yaşayacağımı anladım ve gözlerimi sıkıca kapadım.
-Hepiniz çıkın-diye bağırmasıyla,yerimde zıpladım gerçekten.Kulaklarım uğuldarken,tüm korumların başlarını eğerek evden çıkışını izledim.
-Si..siz kimdiniz?-dedim dolan gözlerimle.
-Şimdide benimi unuttun?
-Ta..nımıyorum sizi.Bırakın beni!-diyerek duvarla aradından çıkmaya çalıştım. Kolumdan sıkıca tutarak,beni duvara savurdu.Kafa tasımda acıyl,gözlerimi sıkıca yumdum.
-Manolya..Manolya...
Ablamın ismi...Yenge diyordular..Yoksa...Gözlerimi hızlıca açarken,hemen yalan aradım.Bu adam beni çiğ-çiğ yerdi....Bir şey bulmalıydım.
-Ağabey!Ağabeyimsin sen...
Kaşları kızla çatılırken,kolumdaki elleri gevşedi.
-Kusura bakma hatırlayamadım ağabey.Bir hafta önce kötü adamlar beni kaçırmıştı.Gözlerimi açtığımda birşey hatırlamıyordum.Zorla kaçtım ellerinden .Ama seni hatırladım!Abicim benim.
Ellerimi boynuna sararken,gözlerimi korkuyla yumdum.Hızlıca beni duvara doğru iterken,titreyerek ona baktım.
-Lan benimle dalga mı geçiyorsun?
-Valla...Ağabey...
Sinirle arkasına dönüp ,ellerini saçlarına geçirdikten sonra tekrar bana döndü.Gözleri şüpheyle beni süzerken,kızgınlığı dahada artmıştı.
-Şimdi doktor çağıracağım,Manolya...Ama önce şunun cezasını vereceksin.
Gözleri çürüğümü işare ederken,titreme tüm vücudumu sarmıştı.İlk iş ablamı bulup,kendi yerine geçmesini sağlamaktı.Şimdi söylesem,bana inanmayacaktı.İnansa bile benim varlığımı bilecekti.Ablam için bir tehtid olacaktım.Hayatım için hep tehlike...Varlığımı bilmemeli,ismimi duymamalıydı.Onun için hep yabancı kalmalıydım.
Kolumdan tutup,benj merdivenlerden yukarı sürüklemeye başladı.Sürüklenirken bir kaç hizmetli görüyordum ama onlarda bana acıyarak bakıyordu.İkinci kata çoktan çıkmıştık.Beni kapıya doğru itip,bir hizmetlinin yanına gitti.Korkuyla yerime sinerken,hizmetliden aldığı ve benim göremediğim cismi cepine attı.Yeniden yanıma gelerek,odanın kapısını açtı.Koca bir banyodan başka birşey değildi bura.Endişem artış,bilinmemezlik ruhumu yaralıyordu.Kolumdan hızlıca tuttuğunda refleks olarak,ondan kurtulmaya çalıştım.Kolumdaki elleri dahada sıkılaştığında benim duş kabininin içine girmemi sağladı.Kendi de kabine girdikten sonra cam kapını örttü.Nefesimiz bir birimize okadar yakındı ki...Duyacak diye yutkunmaya bile korkuyordum.
-Ne...ne yapacak...
Cümlemi tamamlamama izin vermeden sıcak su tüm vücudumu sardı.Ömrüm boyunca kaçtığım sıcak su ve sıcak ten...Yanaklarım bu sıcaklıktan nasibini aldığını hissediyordum.Kalbim bu duş kabininden kurtulmak için daha da fazla çırpınıyor,bu soğuk gözlerin ve sıcak tenin esaretinden çıkmak istiyordu.
Şampunın kapağını açıp,çürüğün üzerine sıktı.Erkeksi bir koku,burun deliklerimi doldururken,şampuanı yere bırakıp,parmaklarını boynumun üzerinde dolaştırdı.Nefes bile almağa korkuyor,ne yapacağını korkuyla bekliyordum.
-Yalnızca bana ait vücudun...
Burnunu boynuma yaklaşarak,tenimi kokladı.
-Yalnızca ben kokacak boynun...
Burnunu boynumdan çekip,gözlerimin içine baktı.
-Kardeşim...
Elini cebine soktuğunda,gözlerin her haraketini takip ediyordu.Cebinden çıkardığı şeyle,gözlerimi büyüyerek,onun gözlerine baktım.Tencerenin dibini kazımak için kullanılan,ismini bile bilmediğim o demir cisim...

Tencerenin dibini kazımak için kullanılan,ismini bile bilmediğim o demir cisim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Demir boynuma yaklaşınca,çırpınmaya başladım.Beni daha da sıkı tutup,demiri boynuma dokundurdu.Okşar gibi gezindirdiği demiri,gittikçe daha sert bastırmağa başladı.Acıyla bağırmağa başladığımda,kurtulmak için debelenmeğe devam ettim.
Demirle işi bittiğinde,korkarak boynuma baktım.Boynumun derisi yüzülmüş,kan yavaşca göğsüme doğru süzülüyordu.
Başını eğerek,boynuma öpücük bıraktı.
-Yeni bir başlangıç için...

Mavi kalp yokturHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin