''Mustafa Abi bize iki acılı ikide ayran'' dedi Kerem çiğ köfteci abiye.Bu sırada bizde köşedeki masa,sandalyelere oturmuştuk.Ağlamam nihayet durmuştu.Bir müddet dürümleri saran abiyi izledim.
''Ne zaman canım çiğ köfte çekse buraya gelirim.Mustafa abiyi 15 yaşımdan beri tanırım.Lisedeyken arkadaşlarımla keşf ettik burayı.Okulumda buranın iki sokak arkasında''
"Sen kaç yaşındasın Kerem ? "
Sahiden kaç yaşındaydı ki ? Bu kadar şeyi paylaşıyo olmamıza rağmen hala yaşını bilmiyor olmam garipti.
"20" dediğinde pek şaşırmış olduğum söylenemezdi.Yani benden büyük olduğu belliydi zaten.
Mustafa abi dürümleri ve ayranı önümüze koyarken "Afiyet olsun gençler" dedi.Kerem "Eyvallah abi" derken bende "Teşekkürler" dedim Mustafa abi yanımızdan gidince Kerem kendi dürümünü yemeye başlarken bende dürümümden bir ısırık aldım.Gerçekten müthişti.
Konuşmadan dürümlerimizi bitirip Kerem hesabı ödediğinde eve üstümdeki elbise ve saçımla gidemeyeceğimi fark ettim.Endişeyle Kereme baktığımda o da bir terslik olduğunu anladı.
"Bir şey mi oldu Beril ?"
"Üstümü değiştirmem gerek.Bu halde eve gidemem.Anneme bi arkadaşıma gidiyorum demiştim."
"Aa evet sen sıkıntı etme.Ben hallederim şimdi" dedi Kerem ve ardından Mustafa abi ye "Abi burda üst değiştirmek için müsait bir yer var mı ?" Diye sordu.
"Sol kapıdan girince küçük bir oda var.Orda değiştirebilirsiniz." Dedi Mustafa Abi.Kerem başıyla onaylayıp bana döndü.
"Sen burda bekle arabadan kıyafetlerini alıp geliyim."
"Tamam" dediğimde Kerem hızla çiğ köfteciden çıkıp arabadan kıyafetlerimin olduğu poşetleri alıp geri yanıma geldi.Bana uzattığı poşeti alıp daha demin Mustafa Abinin giyinmem için göstermiş olduğu odaya girdim.Oda çok küçüktü.Içeride bir çekyat,küçük bir dolap ve askılık vardı.Kıyafetlerimin olduğu poşetten ilk olarak pantolonumu çıkardım ve elbisemin altından giydim.Daha sonra elbisemi çıkartıp tişört ve hırkamı giydim.En sondada üşüyen ve artık ağrımaya başlayan ayaklarıma çoraplarımı geçirip spor ayakkabımı geçirince elbiseyi ve topuklu ayakkabılarıda geri poşete koydum.Şu an adeta miss turkey 2016 kezban style ya girsem birinci olacak tipteydim.Kıyafetlerim pantolon,tişört,hırka.Saçım,makyajımda düğünde takı takılırken iğneyi tutan ve istemsizce tüm fotoğraflarda habersizce, arkadan çarpılmış gibi çıkan gelinin en yakın kuzeni gibiydi.
Poşeti elime alıp odadan çıkınca Kerem kahkaha atmaya başladı.Kerem gözlerimi kısarak sert bakışlar atarken anında kahkaha atmayı bırakarak dudaklarını dişledi.Acilen şu makyajdan kurtulmam gerekiyordu.Aklıma gelen fikirle sırıttım ve Mustafa abinin yanına gidip "Abi ıslak mendil varsa verebilirmisin ? " diye sordum şirince."Tabi kızım bak şu kutudan al istediğin kadar" deyip bana içinde küçük paketlere konmuş ıslak mendiller olan kutuyu verdi.Kutudan 3-4 tane mendil alıp Kereme "Seni biraz bekleticez Kerem Bey ama artık idare ediceksiniz." Dedim imalı imalı.Kerem derin bir 'off ' çekip "Napalım.Bekliycez artık" dedi.Duvarda ki aynalardan birinin önüne geçip makyajımı silmeye başladım.Makyajı silme işim bittikten sonra saçımıda bozup salaş bir topuz yapıp bıraktım.İşte şimdi olmuştum.Kereme dönüp "Artık gidebiliriz" dediğimde Kerem "Şükürler olsun" dedi.Kereme dil çıkartıp ayaklarımı vura vura arabasına doğru yürüdüğümde peşimden gelip "Cimcime" dedi.
"Uyuz."
"Eve gitmeden önce biraz sahilde yürüyelimmi ?"
"Bilmem.Olabilir belki."
"O zaman hadi" dedi ve sahilde yan yana yürümeye başladık.İlk
Kerem konuştu."3 senedir sevdigin kişinin Emre olmasına hala inanamıyorum"
"Neden ? "
"Yani ne bileyim hiç aklıma gelmezdi.Şaşırdım doğrusu."
"Sen nerden tanıyosun Emreyi ?"
"Annelerimiz üniversiteden arkadaşmış hala dahada arkadaşlıkları devam eder.Biz küçükkende hep Emrelere giderdik yada onlar bize gelirdi.Birlikte büyüdük sayılır."
"Ne güzel."
"Evet.Güzeldi ama şu anda aramız o kadar da iyi sayılmaz." Derin bir nefes aldı Kerem.
"Neden ki ?"
"Liseye başlayınca Emre çok değişti.Çevresi,arkadaşları,davranışları..."
"Emre önceden nasıldı ki ?" Gerçekten nasıl bir değişime uğramıştı ki Emre.
"Önceden insanları asla küçümsemezdi.Yardımseverdi...Bizim arkadaş grubumuz vardı.Birlikte çekirdek kola alıp parkta otururduk.Binaların zillerine basıp kaçardık.Gizli numaradan insanları arayıp işletirdik.Yani bunlar bizim kendimizce küçük eğlencelerimizdi.Aslında pek söylenmez ama 3-4 ayda birde hayır kurumlarına bağış yapardık.Emre bunların gizli tutulmasını isterdi hep."
Keremi ağzım açık dinliyordum.Emre nasıl bir insanmış böyle.Peki onu şu anki haline getiren neden neydi ?
"Neden bu kadar değişti ?"
"Bilmiyorum.Bu liseye başlayınca yeni arkadaşlarıyla takılmaya başladı.Imm sanırım en çok takıldığının adı Doruk tu."
Doruk... Evet gerçekten sürekli Emrenin yanındaydı.Serseri bir tipi vardı onunda.Hatta bir ara Özge ondan hoşlanıyordu.
"Biliyorum" dedim.
"O çocuk çok piç bi herif.Emre onunla takıldıktan sonra bu kadar değişti.İnsanları küçük görmeye başladı.Çoğu sefer onu tekrar aramıza döndürmeye çalıştık fakat pek bir işe yaramadı.Yani bugünkü gibi çok çok özel bir davet falan olursa gelir anca onda da yüzümüze bile bakmaz."
Emre sen nasıl bir insan olmuşsun böyle.Etrafındakiler bir insanı nasıl bu kadar değiştirebilir ? Emre nin soğukluğu,sertliği,acımasızlığı aklıma gelince içim ürpermişti.Havanın soğuk ve üstümdeki hırkanında ince olmasının verdiği etkiyle sanırım biraz üşümeye başlamıştım.Ellerimi kollarıma sürterken Kerem bana bakıp "Üşüyosun sen galiba" dedi."Biraz" dediğimde hiç düşünmeden üstündeki ceketini çıkartıp benim üstüme attı.Kendi sadece ince bir gömlekle duruyordu.Bu sahne genelde filmlerde olurdu aslında.Yada benim böyle bişey yaşayacağım aklıma gelmezdi.Üstümdeki ceketi omuzlarından indirip Kereme geri uzattım "Teşekkür ederim ama seninde buna ihtiyacın var." dedim.Kerem "Ya saçmalama be kızım.Ben üşümem hadi giy sen şunu." Deyip ceketi tekrar omuzlarıma attığında teşekkür ettim.Yürümeye devam ederken aklıma Emrenin yanındaki kız geldi.Suratım istemsizce düştü.
"Emrenin yanındaki kız sevgilisimiydi ?"
Kerem bir an duraksadı.Gözlerini kapatıp kafasını aşağı yukarı doğru salladı.Bu hareketinden 'evet' demek istediğini anlamıştım.
"Ne zamandan beri ? "
Ses tonumda acıyla dolu hayal kırıklarım vardı.İçimde sanki büyük bir yangın çıkmıştı.Kalbim ise sanki oyuluyormuş gibiydi."Çok uzun zamandır değil merak etme.Yani Emre her hafta başka bir kızla çıkar.Gönül eğlendirir.Emin ol ben bu yaşıma kadar Emrenin kimseye aşık olduğunu görmedim."
Keremin söyledikleri birazda olsa içimi rahatlatsada yinede içimdeki acı geçmemişti.Ben daha Emreye dokunamazken Emreye her hafta başka bir kızın sarılması zoruma gidiyordu açıkçası.Bir de bunun yanında 'kimseye aşık olmadı' demişti Kerem.Bu benim için iyi mi kötü mü bilemiyordum.Şimdiye kadar kimseye aşık olmaması benim için güzel olsada banada aşık olmayacağı fikri içimi karartıyordu.Gerçi zaten aşık değildi.Bu bariz bir şekilde ortadaydı ama yinede...
Derin bir nefes aldım.Gözümden akan bir kaç damla yaş ve ağlamaklı sesimle Kereme sordum.
"Şimdiye kadar kimseye aşık olmaması,şimdiden sonrada kimseyi sevemeyeceği anlamına gelmiyor.Dimi Kerem ?"
Bölüm sonu.
Bölüm geç geldiği için özür dilerim.Ve lütfen görüşlerinizi bildirin.Okuduğunuz için teşekkürler. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Biraz Severmisin
Teen Fiction''3 sene'' tam 3 senedir sevdiğini bekleyen bir kız.Hiç bir karşılık beklemeden sadece seven ; O sevdiğine sadece rüyalarında sarılan,hayallerinde elini tutup,kokusunu içine çeken bir kız. O sevdiğinin gülüşünü sadece uzaktan izlemekle yetinen,hayat...