Gerçekler mi?

98 5 2
                                    

^^Jacob^^

Dışarda Ceren in sesini duydum ve evden çıktım. Neler olduğunu anlamamıştım. Hey bir dakika Yusuf nerde!?

"Ceren Yusuf nerde?"

"Amerika ya gitti galiba."

"Ne yapacak orda!?" Dedim bağırarak halinden korktuğu belliydi.

"Galiba annesinin yanına gidecek."

"Ne!?!?" Dedim ve biraz bekledikten sonra devam ettim "Sen sonra göreceksin sürtük!?" Deyip arabama bindim ve Sıla nın evine doğru yol aldım.

Kapıyı çaldım. Deniz abla açtı.

"Daha ne istiyorsunuz benim kızımdan!?" Dedi sinirle haklıydı.

"Onu görmem lazım lütfen son bir kez sadece!?" Dedim üste çıkmaya çalışarak.

"Hayır benim kızımı bir daha üzemezsiniz!?" Dedi ve kapıyı yüzüme kapattı.

Aklıma Buse geldi ve onu aradım.

Efendim Jacob?

Sıla yla konuşmam lazım annen kapıyı açmıyor bana yardım et.

Bundan pek emin değilim.

Sizin oradaki parka götür biraz hava alma bahanesiyle.

Tamam görüşürüz.

Görüşürüz.

Telefonu kapattıktan sonra koşar adımlarla parka gittim bir banka oturdum.

Sıla ve Buse geldiler Sıla -Ne istiyorsun- bakışı attı. Gözleri kıpkırmızıydı. Ağlamaktan olsa gerek.

"Jacob yaşıyor musun?" Dedi Sıla dalmıştım.

"Sıla Yusuf amerika ya gitti annesiyle konuşacakmış konuşmaması lazım."

"Bana cevaplar ver!?"

"Ne gibi cevaplar?" Diye sordum şüpheli şüpheli. Sıla nın geçmişimiz hakkında birşeyler bilmesi imkansızdı.

"Hapis ve Yusuf un ailesiyle neden küs olduğu." Dedi sakinleşmeye çalışarak.

"Bunları söylersem beni öldürür!"

"Onun bilmesi gerekmiyor Jacob aramızda kalsın."

"Tamam o zaman." Deyip iç geçirdikten sonra devam ettim "6 yaşımızdayken yılbaşında Yusuf un doğum gününü kutlayacaktık. Annesi ailesi herkes onu çok seviyordu. Akşam üstü lunaparka gidecektik. Annesinin işi çıktığı için bizimle gelemedi. Bu yüzden ben dayısı ve o birlikte gitmiştik son-" derken sözümü kesti.

"Ya hadi çabuk anlat."

"Lunaparktan dönerken saat yarıyı geçmişti. Sokakta kimse kalmamıştı. Ve önümüze bu adam çıktı dayısına silah doğrulttu ve -Sadece biraz para istiyorum- dedi sayısı -Hayır- deyince dayısını öldürdü ve bir silahı bana bir silahı Yusuf a verdi. Hapse girdik ve 6 sene içerde yattık sonr-" derken sözümü tanıdık bir ses kesti.

"Eee Jacob sonra?" Dedi Yusuf.

Ona döndüğümde suratıma sağlam bir yumruk attı.

"Ben sana ne dedim anlaşıldı artık sana da güven olmuyor bunu sır olarak tutacaktık." Diye bağırdı.

"Yeter anlatmasını ben istedim." Dedi Sıla. Sıla yı yeni fark etmişti. Ve ardından beni bıraktı.

"6 sene içerde yattıktan sonra." Dedi iç çekerek devam etti "Beni çıkardılar aklanmıştım. Eve gidiyordum. Anneme sarılacağım zamanı iple çekiyordum. Eve gittim onu mutfakta gördüm ve sarılmaya başladım beni geri ittirdi ve -Kardeşimi öldüren sensin bu yüzden bir daha bana anne deme ve yüzüme bile bakma- bu sozleti duyduktan sonra yikilmistim mahvolmuştum artık kimse bana güvenmiyordu evdeki kimse beni sevmiyordu. Duymak istediklerin bumuydu!?" Dedi sonlarına doğru biraz sesini yükselterek.

Sıla ağlıyordu.

**********

^^Yusuf^^

O kadar ağlamaklı olmuştum ki koşup uzaklaştım ardından bu sefer cidden amerikaya gidiyordum. Aynı zamanda da ağlıyordum.

Uzun bir yolculuktan sonra Türkiye sınırına geldim.

***********

Amerikadaki kaçtığım evime doğru yola koyuldum. Eve girdim anahtar saksılar arasındaydı. Üst kata çıktım.

Annem televizyon izliyordu.

"Hoşgeldin pislik." Dedi piçce bir gülümsemeyle.

Ona öyle nefret dolu bakışlarla bakıyordum ki.

"Hala ne istiyorsun benden sevdiklerinmden!?" Diye bağırdım.

"Sen mutlu olmayı haketmiyorsun pislik kardeş katili!?"

"Dayımı ben öldürmedim!?"

"Bir kanıt göster ay pardon kanıtın yok!"

Cebimden telefonumu çıkardım ve dayımı kimin öldürdüğünü gösteren bir video açtım. Ardından telefonu anneme verdim.

Bana şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Ben..."

"Ne sen ha? Suçladığına değdi mi!?!"

Gözleri ağlamaklı oldu ve birşey demesine fırsat tanımadan çıktım gittim.

Peki şimdi nereye gidecektim. Gidecek bir yerim sevecek bir karım bana eşlik edecek can dostum yoktu artık. Yalnızdım hemde yapayalnız.

^^Sıla^^

Yusuf un o dolmuş gözleri aklımdan çıkmıyordu. Artık herşeyi biliyordum diyemem çünkü bence daha bilmediğim çok şey vardı.

Eminim şu son 1 haftada çok yalnız hissediyordu. Bende kendimi yarım hissediyordum.

Aniden çalan telefonla beraber sıçradım.

Efendim Jacob?

Kalk amerika ya gidiyoruz!

Ne!

Yusuf başını belaya sokmadan gidelim.

Tamam ben geliyorum parkın orda buluşalım.

Tamam görüşürüz.

Telefonu kapattım. Küçük bir çanta alıp içine bir iki birşey koydum.

Ardından parka doğru yürümeye başladım.

Parkta Jacob la buluştum. Arabayla havaalanına gittik ve ilk uçakla amerikaya doğru yol aldık.

**********

Uçaktan indik ve ilk önce Jacob Yusuf un evine gitti. Ben dışarda bekliyordum ne olur ne olmaz.

Jacob un bana Yusuf a aşık olduğum gündeki sözleri aklıma geldi.

YERINDE OLSAM YUSUF U SEVMEZDIM...

______________________________________

Vote gibi uyan yorumu uyandırdın garanti bildin yazdıklarımı havalandın vote yemiş sanki mübarek yorumuna mı güvendin okuyucu! ♡♡♡

Gizemli AmerikalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin