We're Not Ready (Harry Styles FanFiction)

6.Bölüm

Pembe, mavi, , yeşil ve sarı renklerinden oluşmuş binanın önünde durduğumda bahçede paytak adımlarla yürüyen Lux gözüme çarpmıştı. O ve onun yaşındaki on çocuk kreşin bahçesinde bulunan oyun parkında bir o yana bir bu yana giderek oyuncaklara biniyorlardı. Şirin kreş binasının bahçe kapısını açıp içeri girdiğimde Lux paytak adımlarla bana geliyordu. Yeni çıkmaya başlayan dişleri yüzünde oluşan gülüşünü daha da tatlı hale getiriyordu. Aramızda bulunan 2-3 adımlık arayı kapatıp Lux'u kucağıma almıştım. Minik elleri dalgalı saçlarımla oynamaya başlamıştı. Pofuduk yanaklarına minik bir öpücük bırakıp öğretmeninin yanına ilerlemeye başlamıştım.

" Bayan ? "

" Ben Amy. Amy Hyper. "

" Tanıştığıma memnun oldum Bayan Hyper. Bende Alexis Rogers. "

" Sanırım Lux'un annesisiniz. Bende tanıştığıma sevindim."

Ağzımı aralayıp tek bir kelime bile edememiştim. Şuanda gerçek annesi olmasam bile ablası sayılırım. Gerçeği şimdilik bilmeseler iyi olur. Bayan Hyper Lux'un pembe prensesli çantası ve pembe beyaz hırkasını getirdiğinde teşekkür edip oradan ayrılmıştım. Lou One Direction'ın bir senelik kostüm ve makyaj işlerine bakıyordu. Fazla tanınmış değildi. Telefonumdan yükselen Demi Lovato'nun sesiyle bir anlık irkilsemde sonradan cebimden çıkarmıştım. Telefonda gördüğüm PAUL yazısıyla kısa bir şok geçirsemde telefonu açmıştım.

"Alo?"

" Alexis sana mesaj atacağım adrese acilen gelmen gerekiyor. Sakın soru sorma buraya geldiğin zaman her şeyi anlatacağım. "

Tek kelime edemeden telefon yüzüme kapanmıştı. Lux'un yanında küfür etmemeye özen gösteriyordum ama şimdi ağzımdan çıkanlara engel olamamıştım. Köşe başında bulduğum bir taksiye binip Paul'un mesaj attığı adresi taksiciye söylemiştim. On dakikalık bir yolculuğun ardından ücreti ödeyip Lux'la birlikte büyük kapıdan içeri girmiştik. Güvenlik olduğunu anladığım adam bizi bir odaya götürürken sesimi çıkarmadan arkasından ilerliyordum. Siyah beyaz kapıda durduğunda kapıyı açıp içeri girmemizi işaret etmişti. İçeriye adım attığımda odada 1D ve karşılarında Paul dışında 2 adam daha bulunuyordu. Odadaki gerginliği hissettiğimde yüzümü buruşturup Lux'la önümüzdeki koltuğa oturmuştuk. Harry'nin gergin yüz hatları ve koyu yeşile dönmüş gözleri benim korkmama yetiyordu. Paul boğazını temizledikten sonra konuşmaya başlamıştı.

" Evet herkes burada olduğuna göre konuşmaya başlayabiliriz. Çocuklar bildiğiniz gibi turne 1 hafta sonra. "

Turne mi? Turne hakkında konuşacaklarsa beni neden çağırmışlardı ki? Paul dudaklarının üzerinde dilini gezdirdikten sonra bana dönmüştü.

"Ve malesef internete sızan Harry-Lux-Alexis resimleri ortalığı karıştırmaya başladı. Yönetim bu işi kurtarmak için Halex ikilisi olarak ortaya çıkmanız gerektiğini söyledi. "

Harry ve ben aynı anda birbirimize bakmaya başlamıştık. Harry ellerini saçlarına sokup başını geriye atmıştı.Ben hala şaşkınlıkla etrafa bakmaya devam ederken Paul konuşmaya devam etmişti.

"Alex sadece sahte bir ilişki. Kameralara oynayacağınız ufak bir oyun"

Evet Alexis. Bu işin içindende çık bakalım. Harry'e dönüp bir şey demesi için yalvaran gözlerle bakmaya başlamıştım. O da bana döndüğünde soran onay bekleyen bakışlarıyla karşılaşmıştım. Sonunda başımı onaylar şekilde sallayıp koltuğa gömülmüştüm.

" Kabul ediyoruz Paul."

Ikinize de mutluluklar diye bizimle dalga geçen Louis ve Niall'a ters bakışlarımı gönderirken Harry odadan çıkıp gitmişti.

-1 Hafta Sonra-

Pembe - beyaz benekli bavuluma Elenayla bugün çıktığımız alışverişte aldıklarımızı yerleştirip derin bir nefes almıştım. Bugün Lux'un bavuluyla birlikte 4 bavul yerleştirmiştim. Saat gece yarısını geçmişti. Havaalanınında toplanmak için saat 2'ye karar verilmişti. Yolculuğun ilk durağı Paristi. Uzun bir yolculuk olacağına eminim. Üzerimdeki pantolon - gömlek ikilisinin yolculuk için uygun olmadığına karar verdiğimde dolapta bıraktığım siyah tayt ve siyah pulla süslenmiş kuru kafa desenli beyaz tuniği üzerime geçirmiştim. Ayağımdaki siyah converselerin rahat olduğuna karar kıldığımda Lux'u uyandırmaya gitmiştim. Odaya adım attığımda tüm odayı saran erkek parfümünün etkisine kapılmıştım. Harry Lux'u kucağında uyutuyor ve etkileyici sesiyle ona şarkı söylüyordu. Benim odaya girdiğimi fark ettiğinde yüzünde ufak bir tebessüm oluşmuştu.

" Harry geç kalacağız."

" Tamam sen Lux'u al bende bavulları aşağı indireceğim."

Lux'u kucağıma yatırıp odadan çıkmıştı. Lux'un üzerine pembe pikesini örtüp pusetine yatırdım.Odadan çıkıp aşağı da bizi bekleyen Harry'e doğru ilerledim. Puseti arka koltuğa bağlayıp o da arabaya bindi. Havaalanı ve ev arasında en fazla 15 dk mesafe olduğu için çabuk varabilmiştik. Havaalanı kapısında Paul ve çocuklar bizleri bekliyordu. Ve tabii ki de magazinciler. Arabadan indiğimizde Harry anahtarları görevliye verip Lux'u arabadan çıkardı. Yanıma geldiğinde ellerimizi birleştirmişti.Üzerimdeki şaşkınlığı atıp parmaklarımı yumuşak parmaklarına sardım. Oyunu kurallarına göre oynamalıyız öyle değil mi?