Rüzgar yanağımı dövüyordu,
Ocağın 19'unda; çocuklar mutluydu.
Maviyi çok mu sever çocuklar, bilmem!
Ama maviliydi mutlu çocuklar.
Bir kule vardı karşımda,
Eski ama heybetli.
Üzerinde de bir saat,
11'i 15 geçiyor.
Çok olmamıştı 11:14'ü terk edeli.
Hiç bu kadar yakından tanıma fırsatım
Olmamıştı seni saat kulesi.
Soğuktu, ellerim üşüyor,
Rüzgar yanaklarımı tokatlıyordu.
Ama seni böyle bırakıp gidemezdim.
Yalnızdın!
Yalnız ve bir o kadar da kalabalık.
Belki yanında bir çok insan vardı.
Ama unutuyorlardı,
Senin de duygularının olduğunu.
Belki sürekli fotoğraf çekmelerinden
Mutlu oluyordun.
Ama unutuyorlardı,
Senin de dostlarının olduğunu.
Şimdi tek bir dostun kalmış geçmişten.
Küçük bir camii,
Yanında da şirin bir minare.
Ama kuşlara haksızlık ettik galiba saat kulesi.
Çünkü onlar da seni hiç yalnız bırakmıyor.
Ara ara geliyorum,
Senin bu yalnız halini seyretmeye.
Her geldiğimde bir sürü insan var çevrende.
Ama değişiyor o insanlar.
Ama bak, kuşlar hep yanındalar.
Bir çocuk daha geldi yanına saat kulesi.
Bu sefer saatine de baktım.
On bir, yirmi.
Belki insanlar bakmıyorlar senin saatine,
Bir fotoğraf yeterli diye.
Ama ben bakıyorum, sen üzülme yeter ki.
Belki bana kızarsın,
Her cümlede ama kullanıyorum diye.
Ama kullanılmayacak gibi mi?
Daha yazacak mısın, diye fısıldıyorsun kulağıma.
Ama ne yapayım seviyorum seni saat kulesi.
Güneş de kıskandı galiba ikimizi.
Çıktı saklandığı bulutların ardından.
Ama kıskanılmayacak gibi mi?
Kuşlar inadına sadık sana,
Kızıyorlar fotoğraf çektirip giden insanlara.
Artık sadece fotoğraf da yetmiyor galiba,
Reklam da çekiyorlar yanında.
Yem satıcılarından bahsetmezsem
Kızarlar saat kulesi.
Biliyorum sen de kızarsın.
Çünkü onlar da senin sadık dostların.
Ben de sadık bir dostun olmayı
Çok isterdim saat kulesi.
Ama her insan gibi
Ben de yalnız bırakıyorum seni.
Belki benim suçum,
Seni böyle bırakıp gitmek.
Ama güneşin de suçu yok mu bir tanesi!
Hava soğuk ve rüzgarlı,
Çocuklar üşüyor.
Unutma ben de bir çocuğum saat kulesi.
Ve saatin 11.30'a geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN VARSIN
PoetryŞiir nedir? Şiir; geçmiş, şimdi, geleceği tek bir dizede toplayıp tüm duygularla yoğurarak anlatma sanatıdır. Peki şiir ne değildir? Şiir; okumak değil, anlamaktır. Şiir; görmek değil, duymaktır. Yani şiir çok sözcükle hayal kurup az kelimeyle ya...