13.BÖLÜM

24 5 34
                                    


Hemen yatağına yorganının altına sokuldu.

-Tamam tamam. Söz veriyorum bir daha kutlamayacağım senin doğum gününü,dedi sesi titreyerek.

Odadan dışarı çıkarken:

-Bir şey söyleyebilir miyim? diye sordu utangaç bir tavırla.

-Evet,dedim yüzümdeki ciddi ifadeyi bozmayarak.

-Bugün kapımı kitlemesen olmaz mı?

Böyle bir soru hiç beklemiyordum. Ne diyeceğimi bilemiyordum.

-Zaten bir yere gitmem ki. Hem ben seni ve bu odamı çok seviyorum. Bırakmam ki sizi,dedi masumca.

-Pekala o halde,diyerek kapıyı kilitlemeden kapattım.

Yatak odama gidip bazamın altını açtım. Karıştırmaya başlayarak en sonunda aradığımı bulmuştum. Fotoğraf albümü. Elimde fotoğraf albümü ve kahvemle salona geçip oturdum. Tek tek resimlere bakmaya başladım. Üniversite yıllarım..İlk staj günüm..Ahh ne kadar gençmişim o zamanlar diyerek iç geçirdim. Aaa.. Melike. Canım arkadaşım. Uzun zamandır konuşmamıştım. Dur şunu bir arayayım diyerek rehberden numarasını bulup heyecanla aradım.Telefonum meşgule düşmüştü. Tekrar aradım yine aynı. Bir kaç kez daha denedim yine aynı sonuçlandı. Çok enteresan. Hatlarda mı bir sorun vardı acaba diye düşünürken son fotoğrafıma da bakıp iç geçirdikten sonra albümü yerine koymak için kapattım ve o an karşımda ki silüetle çok korkmuştum:

-Ömer? Napıyorsun sen burda? diye sordum.

-Hiç, uyku tutmadı da. Biraz seninle vakit geçirmek istedim. Bu gece senin yanında uyuyabilir miyim?

Bir bu eksikti. Diyerek söylendim kendi kendime.

-Madem geldin gel yat bari şuraya. Ben geç yatıyorum sen bana aldırma uyu seni,diyerek geçiştirdim onu.

Doğum günümün olması biraz garip hissettirmişti. Ayrıca filmler de gördüğümde insanların doğum günleri benimkinden bir hayliydi. Zaten anca filmlerde olur öyle şeyler. Bu çocukta burda uyumasa aslında. Biraz garip hissettim. Ayrıca aklım melike'de kalmıştı. Acaba niye meşgul çalıyordu telefonu diye düşündüm kendi kendime.

Ben böyle anılara dalmışken saat sabahın yedisi olmuştu. Ömer mışıl mışıl uyuyordu. Bende sessizce yatak odama gidip kıyafetlerimi seçtim.Güzelce giyinip hazırlandım. Zaten uzun zamandır böyle özenmemiştim kendime.Ömer'le parkta çekindiğimiz resimlerin bir kaç tanesini çıkarttırmak için önce fotoğrafçıya uğradım. Telefondaki resimleri bilgisayara yükleyen adam öğlen 'hazır olur alırsınız' demişti. Sonra yavaş yavaş yürüyerek ve sevdiğim müziğimi dinleyerek kliniğe doğru yola koyuldum.

Kapıdan girdiğimde Yavuz Bey'in odasından çıkan kişiyi görünce donakalmıştım. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve ağlamaya devam ediyordu. Hızla bana doğru yaklaşıp sıkıca sarıldı:

-Yavuz Bey seni bekliyor canım, diyerek koridorda ki banklardan birine oturdu. Ne olduğunu anlayamadan Yavuz bey belirdi kapıda:

-Günaydın Emel,Gelsene içeri, diyerek beni odasına davet etmişti.

Durumumu ilk farkeden Yavuz Bey olmuştu. İçeri girdiğimde daha bir tedirgin olmuştum. Vildan,Serkan Bey ve klinik müdürümüz Prof. Dr. Hasan İsmail Güngör beyefendide oradaydı.

-Günaydın,dedim çekinerek.

-Hayırdır, bir sorun mu var? Bütün protokol toplanmış,dedim biraz çekingen zorla gülümsemeye çalışarak.

Hasan bey söze başladı:

-Şey nasıl söyleyeceğimizi bilemiyoruz.Gerçekten bizde duyunca şok olduk ve çok üzüldük inanın. Yavuz Bey size açıklasın bence. Onun söylemesi daha uygun olur.

İçimden acaba bir kaç gün işe gelmedim diye işten mi kovmuşlardı. Yok canım. Zannetmiyorum. Sonuçta yıllardır burda çalışıyorum ve samimiyeti bayağı ilerletmiştik,diye düşünürken Yavuz Bey söze başladı:

-Bak Emel, Sende bir psikiyatristsin ama sonuçta insanız hepimiz. Bu herhangi birimizin de başına gelebilirdi. Biz her zaman senin yanındayız. men çok zor olur ancak hastalığın 3.seviyeye gelmiş gibi gözüküyor. yorumBelki bunu kabullenmen çok zor olur ancak hastalığın 3.seviyeye gelmiş gibi gözüküyor. Bir an önce tedavine başlanılmassa iş geri dönüşü olmayan bir yola girecek.

-Bakın Yavuz Bey ne hastalığı neyden bahsediyorsunuz. Ben sadece midemi üşüttüğüm için bir kaç gündür işe gelmedim o kadar. Bu kadar abartılacak bir durum yok ortada,diyerek biraz sinirli biraz şaşkınca kendimi savunmaya çalıştım.

Serkan Bey aldı sözü bu seferde:

-Biz seni çok seviyoruz Emel. Başarılısın,iddialısın ama bu şekilde işe devam etmen hem kendi sağlığın için hem de çevrendeki insanlar için sorun hatta tehlike arzedebilir. Bu yüzden bir an önce tedavine başlanmalı. Her geçen dakika aleyhimizde, dedi.

-Ne diyorsunuz siz yaa. Hasta falan değilim ben. Ne kadar çok abarttınız,diyerek sinirlerim acayip gerilmiş bir şekilde apar topar odadan çıktım.

Hızla kapıya doğru koşarken sırayla Yavuz Bey,Serkan Bey, Vildan ve müdür bey sırayla peşimden gelmişti. Kapıda güvenlik engeline takılmıştım. Beni kollarımdan tutmuş sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Bağırıp küfürler savurmaya onlara tekme atmaya çalışmıştım. Ama ikiside çok güçlüydü bir süre debelendikten sonra yenik düştüğümü farkettiğimde baygınlık geçirmişim.Yani ben öyle tahmin ediyorum odada gözümü açarken. Yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştığımda üzerimde beyaz bir önlük vardı. Zar zor kendime gelmeye ve nerede olduğumu anlamaya çalışarak yatağımda doğrulmaya çalıştım. Başım çok fena zonkluyordu. Ne olduğunu anlayamamıştım. Bir an kollarımın olmadığını farkettim. Hareket ettirmeye çalıştım ama gitgide yorulmaktan başka bir işe yaramıyordu. Çünkü kollarım sıkıca arkaya doğru bağlanmıştı. Yatakta zoraki doğrulduğumdaysa her yerin bembeyaz bir yastıkla döşeli olduğunu farkettim. Duvarlar bile yumuşacıktı. Burası neresi acaba diye düşündüm.Kapı büyük bir gürültüyle açılırken içeri hemşire ve Vildan girmişti. Tanıdık bir yüz gördüğüme sevinmiştim. Ona koşup boynuna sarılmak istemiştim ama içinde bulunduğum kıyafet bunu engellemişti.

Elinde ilaç tepsisiyle genç bir hemşire yanıma yaklaştı. İlaçlarımı dikkatlice verdi ve çıktı. Vildan ile birlikte Serkan Bey ve Yavuz Bey'de gelmişti.





Final yapmama az kaldı 

Keyifli okumalar

Zeyhill meydan okumana gelince yüzyüze cevap vereceğim  :D 

Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmezseniz sevinirim.

Benim için sadece gerçekten beğenip beğenmediğinizi dile getirmeniz çok önemli :))

Penceremde Ki HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin