Başka Dilde AŞK

MAVİ Mİ??

Merhaba canlar. Umarım hikayemizi beğeniyorsunuzudur. İlerleyen bölümler daha heyecanlı, aksiyonlu olacak. İyi okumalar dilerim hepinize.
Multimedia : Seda (Gülayın kuzeni, bilmeyenler için :).)
Bölüm şarkısı : Eva Simons ft. Konshen - Policeman

Sabah kalktığımda odamdaki perdenin açık olduğunu gördüm, kesin annem açmıştır. Gözüme güneş girdiğinden dolayi uyanmıştım uykum kaçtı zaten uff. Hemen yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Dolabımdan hemen kısa bir etek üstüne yarasa kolu kırmızı bir tişört giyip ayağıma siyah topuklu ayakkabımi giydim. Saçımı açıp mașayi fişe taktım ve güzelce üsten maşaladim, gözüme de rimel, maskara sürüp hafif göz makyajı yaptım. Hazırdım ve elime telefonumu alıp odadan çıktım. Mutfağa girdiğimde kahvaltıya beni bekliyorlardı.
--Günaydın ailem
--Günaydın Gülay
--Günaydın kızım gel otur şöyle başlayalım.
Kahvaltımız çok sessiz geçmişti. Bir dakika çünkü seda yoktu sahi nerde seda?.
--Anne seda nerede?
--Kızım seda sabah erkenden çıktı bir işim var dedi.
--Peki anladım. Size afiyet olsun.
Deyip odama geçtim. Boran arıyor....
--Aşkım
--Sevgilim nasılsın?
--İyim sen nasılsın?
--Bende iyim bebeğim seni görürsem daha iyi olurum.  😁
--Görüşelim mi.?
--Görüşürüz zaten bugün bir kafede buluşma ayarlarım iyi olur, seni özledim
--Bende seni özledim. O zaman bizim arkadaşlarıda çağıralım.
--Olur çağıralım ben sana adresi mesaj atarım sende 1  saat sonra görüşeceğimizi onlara söylersin
--Peki görüşürüz. Seni seviyorum
--Bende seni seviyorum
Tek tek arkadaşları arayıp haber verdim. Ama sedayı da aramalıydım, nereye gitti ki.?
--Alo seda
--Efendim kuzen
--Neredesin?
--Gelince görürsün kuzen. Hayırdır bir şey mi oldu?
--Hayır arkadaşlarla kafede buluşalım diyoruz 1 saat sonra sende gelirsin adresi mesaj atarım
--Tamam kuzencik bir saat sonra orda olurum bayy
Deyip yüzüme kapattı. Ah ah ne karıştırıyor bu kız, neyse hazırlanmalıyım.
Hemen dolabımdan siyah dar bir pantolon üstüne siyah omuzu açık güzel bir tişört giydim ayakkabı olarak da siyah yüksek topuklu ayakkabıyı giydim göz makyajım vardı zaten, sadece bordo rujumu sürdüm ve bordo çantamı aldım hazırdımm . Aşağıya inip annemden babamdan izin koparmaya çalışıyorum ve başardım tabiki. Siz beni tanımıyor musunuz?  İstediğim alan biriyim ben nokta.. Hemen evden çıkıp taksiye atladım. Boranın mesaj atığı kafenin önünde durduğumda güzel ve şirin bir kafeydi. Dışı mavi ama içi pembe süslemeli güzel  bir yerdi. Boran çok güzel bir yer seçmişti. Eee kimin sevgilisi bana çekmiş benim sevgilim. Etrafıma baktığımda Boranları gördüm tam takım tamamdık . Masaya geçip herkesi öptüm ve Boran ın yanına oturdum. Biz kızlar bitki çayı içerken beyler kahve istedi. Sanki biri eksikti. Ahh evet seda yoktu, ne karıştırıyorsun kuzen ya.
Selim :
--Baksanıza bu sedaya benzemiyor mu?
Selimin işaret ettiği yere baktığımızda kafeye giren mavi saçlı bir kız gördük sedaya çok benziyordu. Kızın saçı mavi olmasaydı seda derdim yani. O sırada bizim masaya yaklaşmaya başladı.
Boran :
--Lan bu sedanın ta kendisi
Biz şok olmuş gibi sedaya bakarken hep bir ağızdan 'sedaa' diye bağırdık seda durup bizlere baktı ve "nee"  dedi sanki hiç bir şey yok gibi. Masaya geçip oturdu
--Arkadaşlar beyler bayanlar saçım nasıl yakışmış mi? Dedi
Ömer :
--Kız seda bu ne hal?
--Ben o gün size sordum yakışır mı diye sizde evet dediniz sizi kırmak istemedim gittim boyadım.
Selin :
--Ne yani biz mi dedik?
--Evet.
Merve :
--Ne  yani şimdi sen mavi kafalı mı oldun?
Dediğinde hepimiz güldük.
--Arkadaşlar dalga geçmeyin bence çok tarz oldum,değil mi kuzen?
--Ya ya kuzen tarzzsin diyorum.
Biraz oturduktan sonra seda konuşmaya başladı.
Seda :
--Arkadaşlar biliyorsunuz ben yurt dışında okuyorum zaten hem kuzenimin doğum günü için hemde sizlerle tanışmak istememden dolayı burdayım.
   Kısa bir sessizlikten sonra devam etti
--Hepinize tek tek çok teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum, kardeşim gibisiniz. Bir kaç gün sonra gidiyorum.
Dediğinde birden gözlerim doldu ben onu çok seviyorum ama ayrı kalmak istemiyorum -- Gülay
Titreyen sesimle
--Efendim kuzen
--Sakin ağlayayım deme bak bende ağlarım.
Dediğinde gözümden bir damla yaş aktı hemen yanıma gelip sıkıca sarıldı
--Ben bunu keyfinizi kaçırmak için söylemedim ve senin ağlaman için söylemedim bilin diye söyledim. Şimdi 2 günüm var ve sizler beni eğlendirecek misiniz? yoksa böyle gitmeme ağlayalım mı?
Dediğinde hepimiz güldük neşemizi yine yerine getirmeyi başarmıştı kuzenim.
Boran :
--O zaman hep beraber komedi sinemasına gitmek ister misiniz.?
Selim :
--Süper bir fikir.
Herkes onaylarken kafeden çıktık. Arabalara  yerleştik. Sinema için biletler aldık koltuklarımız yanyana idi. Yanımda Boran diğer yanımda seda, Boran ın yanında Ömer, Ömerin yanında selin, selinin yanında ise selimle Merve oturmuştuk. Sinemada kahkahalarla gülüyorduk. Bir ara seda yanımdan kalkıp elindeki patlamış mısırları Ömerin kafasından aşağıya boşaltı biz ve bütün izleyiciler gülmekten yıkılmıştık artık kimse filme bakmıyordu Ömerle sedayı izliyorlardı. Ömer rahat durumu, elindeki şişeyi sessizce sedanın başından aşağıya boşaltı. Hepimiz rezil olmuştuk. O kadar gürültü yaptık ki en sonunda görevliler bizi dışarıya attılar. Biz kovulduktan sonra bile gülmekten yürüyemez haldeydi. Gerçekten bu deli kızın gideceğine çok üzülüyorum. Boran a ne kadar teşekkür etsem azdır, şu kısacık zamanda bile bizim için görüşme fırsatı yarattı. Hüzünlendiğimi gören Boran bana dönerek :
--Güzelim biraz önce ne güzel gülüyordun, şimdi yüzün niye düştü?
--Yok bişey canım, iyiyim ben. Deyip gülümsemeye çalıştım ama tabi inanmadı.
--Gülay bak sinirlendirme de beni söyle noldu sana neye üzüldün?
--Ya işte Seda gidecek ya ona üzülüyorum.
--Hm e ama bebeğim sen şimdiden üzülürsen uğurlamaya gittiğinde Allah bilir ne halde olursun. Yapma böyle hadi toparlan güzelim hiç olmazsa bu güzel günleri düşün
Dedi ve bana sarıldı. Haklıydı bu güzel günleri düşünmeliyim üzülmenin sırası değil. Bende kulağına dedim ki :
--Çok teşekkür ederim
--Ne için bu teşekkür?
--Sedayı buraya getirdin, beni sevdin, bana bu güzel günleri yaşattın. Yani anlayacağın herşey içindi bu teşekkür.
Çapkın bir sırıtışla bana bakarak :
--Ne demek aşkım benim yeterki sen mutlu ol
--Ayy yerim seni yaa
--Öyle mi
--Öyle tabi, dedim bende masum bir sırıtmayla. Birden biri bağırıyordu bize doğru. Ah evet bu sedaydı. Allahım bu kız her romantik anımızı bozmak zorunda mıydı ki?
--Çifte kumruulaaar
Bide sırıtarak söylemiyor mu, görende kötü bişey yapmışız da bu kız bizi basmış zannedecek ya. Hemen Boran dan ayrılarak cevap verdim.
--Efendim kuzencik noldu?
--Hiiç sadece biriniz beni bu Ömer den saklasın diyecektim de, şuanda tüm alışveriş merkezinin içinde beni arıyor
Boran kahkaha atarak dedi :
--Çocuğa Yine ne yaptın baldız?
--Hiç bişey ya enişte alt tarafı yürüyen merdivenlerde sırtına atlayarak "deeh" diye bağırarak poposuna bi şaplak attım. 😁😁😃
Biz kahkahalarla gülerken kapıda Ömerin sesi duyuldu :
--Gösterecem sana deehi lan!! Rezil ettin bizi içeride gel buraya!
Ömer dışarıya koşarken arkasından selin onu durdurmaya çalışıyordu. Selinin arkasından da Merve koşturarak selini sakinleştirmeye çalışıyordu. Gariban selim de hepsinin arkasından koşturarak onlara yetişmeye çalışıyordu. Seda Boranın arkasına saklanıp Boran ı bir sağa bir sola çekiştirip saklanmaya çalışıyordu. Boran ortalığı sakinleştirmek için Ömer e dönerek :
--Abicim tamam sakin ol eve gidelim orda halledersiniz meselenizi.
Ömer az da olsa sakinleşerek durdu. Bende :
--Hem temiz hava alıp sakinleşmek için bugün yürüyelim biraz ne olacak ki? Değil mi
Herkes onaylayarak kafasını salladı. Merve selim in koluna, selin Ömerin koluna ve bende Boranın koluna sedada benim koluma girerek eve doğru yürümeye başladık.
Seda:
--Ben bir şey buldum bakın beni izleyin.
Deyip kolumdan çıkıp bir kız ile erkeğin yanına gitti. Bize bakıp güldü, onlara dönüp
--Selam yavrum ben akvaryum nihahaha. Diyip kaçtı. Başka bir erkeğin yanına gidip
--Tipe bak gören senden kaçar be bi git kendini şu evden at
Dediğinde erkek :
--Ne diyon ya sen? Tipine hiç baktın mı?
--Sen kesin bakamamișsindir çünkü baksan korkarsın nihahaha.
Diyip yanımıza geldi manyak ya.
Seda :
--Ben yaptım sıra sizde biraz eğlenelim hadi kuzen
--peki
Diyip bir bir kızın yanına gittim.
--Bu saç ne be? Senin anan seni doğururken ne yemiş tipsiz ya kesin babanda öyle zaten babanıda sevmezdim.
Dediğimde 10 yaşındaki kız ağlayarak uzaklaştı.
Bizimkilere döndüğümde gülmekten yıkılıyorlardı. Güzel bir günü daha sonlandırarak evlere dağıldık...