M4

354 79 51
                                    

Arkadaşlar hasta hasta yazdığım için yazım hatalarım olabilir o yüzden şimdiden affola.

İstediniz şarkı ile okuyabirsiniz...

Keyifli okumalar...

'Başım önde bu aralar.
Suçlu olduğumdan değil;
Görülmeye değer hiçbir şey
kalmadığından...'


--MerYah--

Beni arabaya sertçe çektiklerinde alnımı vurmuştum. Elimle alnımı ovarken yüzüme bulaşan sıvı ile elimi alnımdan çektim. Salak gibi kanlı elimle ovmuştum alnımı. Bugün benim için gerçekten lanetli bir gün. Önce çok kötü hasta olayım. Sonra elimi cam kessin. Daha doğrusu aynaya yumruk atayim. Sanki bunlarda yetmezmiş gibi birde kaçırılıyorum. Vayy amk ya. Bendeki şans kimsede yok. Mübarek ayaklı belayım.

Yanımda beni arabaya zorla bindiren adam oturuyordu. Diğer yanımda ise başkası oturuyordu. Elime baktığımda fazla kanıyordu. Ama umrumda mı? Tabiki hayır.

Beni niye kaçırmışlardı? Bilmiyorum.

Peki korkuyor muyum? Tabiki hayır. Ben o duyguyu kalbimde sileli dört yıl oldu. Yaşadığım acılar korkuyu unutturdu. Çünkü o yaşadıklarımdan daha büyük ne yasayabilirim ki. O yüzden korkmuyordum.

Kim olduğunu bilmiyorum ama kesinlikle bu her kimse annem, babam, Meriz ve daha bir sürü insan gibi benden nefret ediyor. En fazla ne yapabilir ki. Öldürmek mi dersiniz. Emin olun ben o duygu da tattım. O kazadan sonra kaç defa kalbim durdu. Ben ölmek ile yaşam arasında bir seçim yaptım ama sanırım yanlış seçimi yapmışım. Yani ölmekten gerçekten korkmuyorum. Hani bazıları derler ya ölünce huzura kavuşacağım. Ölünce huzura kavuşulur mu bilmiyorum ama burdan daha az acı çekeceğim kesin. Ama ben bu güne kadar hep zor olanı seçtim. Ve yine zor olanı seçip yaşıyorum.

Düşüncelerimden sıyrılıp adama döndüm. Benden en fazla iki yada üç yaş büyük sanırım. Hep böyle kötü kişiler neden yakışıklı olurlar ki. Kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Siyah takım elbise vardı. Ve içine giydiği gömlekten kasları belli oluyordu.

Allahım ben n'apıyorum. Kendime gelmem lazım. Resmen oturmuş beni kaçıran adamı kesiyorum. Iyice sapıttım ben. Koltuğa iyice yayılıp gözlerimi adamdan çekip kanlı elime bakmaya başladım. Bir süre bu şekilde sessizce ıssız yolda ilerledik. Ama ben mal gibi daha kim olduğunu ve beni neden kaçırdığını sormamıştım.

Hiç istifimi bozmadan aynı rahatlıkla başımı kaldırıp beni kaçırana baktım. Başımı kaldırmamla göz göze geldik.Ne yani beni mi izliyormuş? Sakin bir tavır ile adamla konuşmaya başladım.

"Kimsin sen."dedim. Adam ilk ses tonumdaki sakinliğe şaşırmış olacak ki birkaç saniye cevap veremedi.

"Ohh be.Bende ne zaman soracaksın diye merak ediyordum. Ne rahat kızmışsın sende."

"Niye.Illaki sormam mı lazım. Rahatlık konusuna gelirsek koltukların rahatmış. "sesim bu sefer sakinden daha çok umursamaz çıkmıştı.

"Belki seni öldüreceğim. Sence de bu kadar rahatlık fazla değil mi? "dedi gülerek.

"Ben sende o potansiyeli göremiyorum. Hem ayrıca öldürmen umrumda değil ben o faslı çoktan geçtim. Ölümden korkmuyorum. "Ilk başlarda gülerek söylesem de sesim sonlarda ciddi çıkmıştı.

Allah'ım ben ne kadar salak bir kızım. Resmen beni kaçıran adamla oturmuş gülerek konuşuyorum. Sanırım ben gerçekten deliyim.

Elim acıyınca gözüm adamın suratından inip elime kaydı. Elime daha dikkatli baktığımda cam parçası olduğunu gördüm.

KAALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin