5.BÖLÜM

8 0 0
                                    

Bazı şeylerin ağır geldiğini hissetmek çok zordur. Çünkü bunu anlayınca büyümüş oluyorsun, büyümek güzel değil hele ki erken büyümek tam bir katliam. İçinde ki çocuğun katliamı. Cezası ağır olması gereken ama ceza verilmeyen bir suç. Hiç bir hukuk kitabında bunun cezası yazmaz. Ama aslında ağır cezan vardır. Sen farkında değilsindir.

Uyanmış olmama rağmen gözlerimi açmamamıştım. Hala müzik çalıyordu ama kulaklığın teki yoktu kulağımda. Telefonu alıp saate bakacakken telefonun biri tarafından tutulduğunu hissettim. Elim farklı bir ele değmişti. İşte o zaman gözümü açma gereği duydum. Yan tarafıma baktığımda Bulut yanımda mışıl mışıl uyuyordu. İyide bu gitmemiş miydi? Dün gece beraber mi uyuduk lan biz? Peki ya babamlar?

"Pişt,lan,Bulut hey" ayıya bak lan kıpırdamadı bile. Kendi istedi diye mırıldanıp yüzüne tokat attım.

"Hangi  amına koyduğumun evladı vurdu lan bana"

"Ben vurdum "

'Neden vuruyorsun kızım sorunlu musun? İnsan gibi uyandırsana "

"Lan gereksiz senin yatağımda ne işin var?"

"Lan benim senin yatağında ne işim var?"

"Uyuyakalmışız"

'Kusura bakma ya " deyip odadan çıktı. Ulan saate bakmayı unuttum ben. Hemen telefondan saate baktığımda 11 olduğunu görmek rahatlamıştı. Daha yaklaşık 3 saatim vardı. Ama daha önemli bir şey babam Bulut'u nasıl benim odamda bıraktı. Önce bunu öğrenmek deyip aşağıya indim. Aşağıda mükemmel bir sofra Emel hanım adını bilmediğim bey amca Leyla ve babam kahvaltı ediyorlardı. Lan bunların dün gece gitmiş olmaları gerekmiyor muydu? Leyla beni farkedip sofraya davet etti.

"Teşekkür ederim fakat dışarıda yiyeceğim. Leyla abla benimle mutfağa gelsene." Leylayı çekiştire çekiştire mutfağa götürdüm.Leyla şaşkın şaşkın bana bakarken ben konuşmaya başladım.

"Ne oluyor Leyla abla dün gece Bulut neden benim odamda kaldı? Bunlar niye hala burda? Babam nasıl böyle birşeye izin verdi?"

" Sakin ol Asya, dün babanın ısrarıyla bizde kaldı Emel hanımlar. Bulutu da çağırmaya geldiğimiz de ben ve Emel vardık uyuduğunuzu görünce karışmadık. Babanda Bulut'u diğer odada yattı biliyor. Olayın özeti bu."

"Hay olayın özetini sokayım ya.Neyse ben hazırlanıp çıkacağım haberin olsun."

Böyle şeymi olur ya. Ulan... Neyse Bulut'un da bir suçu yokki. Ulan daha duş alacaktım.

Duş aldıktan sonra siyah bir kot giyip üstüne siyah salaş bir tişört giydim. Altına ablamla aldığım siyah bilekten bağıcıklı topuklu sandaletlerimi giydim. Saçlarımı hafif kurutup salık bıraktım. Cebime bir miktar para sıkıştırıp bir cebime telefonumla kulaklığımı koydum. Beşiktaşlı bilekliğimi de takıp aşağıya indim.

"Baba ben çıkıyorum"

"Nereye kızım ?"

"Bora Gaye ben Bizim bahçeye gidelim dedik"

"Kızım Bulut'un da oralarda işi vardı beraber gidin" diyen Emel hanımdı.

"Yok efendim gerek yok"

"Ne demek gerek yok hadi Bulut oğlum bırakıver Asya'yı "

"Cidden gerek yok ben yürüyerek de gidebilirim"

"Hayır kızım Bulut bırakacak"

"Peki anne. Hazır mısın Asya?"

"Evet çıkalım madem, afiyet olsun." deyip evden çıktım. Peşimden Bulut arabanın anahtarını ve telefonunu alıp çıktı. Ben arabayı ararken,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umutsuzlar ŞehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin