-6-

39 9 2
                                    

Şuan Akın ile kahvaltı yapıyorduk.Yerde yuvarlanarak kafasındaki kovayı çıkarmaya çalışan bir adet Buğra olmasa her şey normal gözükebilirdi.

Evet doğru duydunuz.

Akın sinirlenince gözü hiçbir şeyi görmüyordu.Bence kendisine tokat atmayı yedirememişti de neyse...

Bu olayın sonunda Akın Buğra'nın kafasına kovayı geçirmişti.Buğra yerde yuvarlanırken en sonunda kovayı çıkarmış olacak ki derin nefes alıp bağırmaya başladı.

-Ulan insafsızlar burnum yerine götümden nefes aldım resmen.

Sonunda da boğazınızda kalsın diye fısıldadı.Akın ona kötü kötü bakınca hızla masaya oturup uslu uslu kahvaltısını yapmaya başladı.Zaten bugün tatil olduğu için yavaş yavaş kahvaltımı yaparken Akın birden hepsini ağzıma doldurmaya başladı.

-Hızlı ol yetişmemiz gereken bir
yer var.

-Ne yapıyorsun? diyen Buğra'ya minnettar bakışlar attım.
Şu domatesi de tıksana ağzına deyince ona kaşlarımı çatarak baktım.

Bunlar akıllanmıyordu.Ağzımdaki domatesi ısırmaya çalışırken suyu Akın'ın yüzüne sıçramıştı.O yukarı bakarak sabır dilerken ben de tatlı bir bakış atmaya çalışarak sofradan kalktım.

-Daha önce de söylediğim gibi hiç tatlı olmuyorsun.

-Ben hep tatlıyım dedim olmayan gamzemi götümü yırtarak çıkarmaya çalışırken.

-Kabız gibi görünüyorsun.

-Nereden anladın? Araya Buğra girince Akın'la git az ötede sıç bakışı attık.Bu bakıştan sonra Buğra yanımızdan gitti.O giderken ben hala salak salak arkasından bakıyordum.

-Arkadaşımla buluşacağım ve sen de geleceksin.

Tek kaşımı kaldırarak,

-Nedenmiş o diye sordum.

-Benimle dost olmak istediğini sanıyordum.

Ona bıkkın bir bakış atarak peki anlamında kafamı salladım.
Aklıma gelen fikirle onu durdurdum.

-Ne var? diye söylendi.

-Farkında mısın bilmem ama kıyafetlerim yanımda değil ve dün formayla uyumak zorunda kaldım.

-Evine uğrarız.

-Iyi diye mırıldandım.

Oluşan sessizlikten sonra
gözlerinin içine bakmaya başladım.Ilk bakışta insanları anlardım ya da öyle sanıyordum.Akın'a bakarken duvara bakıyormuş gibi hissediyordum.
Ben hala bakmaya devam ederken gözlerini kaçırdı ama çok geçti gözlerindeki hüznü görmüştüm.

Yanılıyordum!

Akın benim yansımamdı ya da herkesin bir hüznü var mıydı?
Neden olmasındı ki herkes hüznün notalarından bir müzik oluşturabilirdi.

Akın'ın öksürmesiyle gerçek dünyaya döndüm.

-Hadi gidiyoruz.

Tamam anlamında kafamı salladım.

Bir anda sessizleşmiştik.Belki gerginliktendi bu sessizlik belki de kelimeler bile yitirmişti anlamını.

Zaten gözler anlatıyorken her şeyi kelimelere ne gerek var ki?

O önden yürümeye başlayınca onu takip ettim.
Her adım sesinde müziğe ritim tutuyorduk.Belki de hüznün şarkısını yayıyorduk tüm eve.

Hepimiz hazırlanınca arabanın yanına doğru ilerledik.Bu sefer içeri atlama gibi saçmalığı yapmayıp sakince oturdum.
Çarpma sesi gelince öne doğru baktım.Anlaşılan Buğra bu saçmalık dediğim şeyi yapmıştı.

-Iyi misin? diye sordum sakin bir şekilde.

-Hayır dedi acıyla inleyerek.

-Tamam deyip arkama yaslandım.

Akın ilk önce benim evime sürdüğü için hızla arabadan atlayıp eve girdim ve dolaptan kıyafet seçerek giyinmeye başladım.(multimedia)
Eğer daha fazla bekletirsem Akın'ın beni döveceği gerçeğiyle aşağı indim.Evi kilitleyip arabaya doğru koştum ve arka koltuğa atladım.

Yine!

Ben arkada acıyla inlerken onlar yüzünü buruşturmuştu.Benim çirkefliğimle dolu bir yolculuğa merhaba dedim.

•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•

Hemen size geldiğimiz yeri kısaca anlatayım.Çarpışan arabalar var.Bu kadar yeterli sanırım.Biz hala lunaparkta Akın'ın arkadaşlarını beklerken ve Buğra çarpışan arabalara binmek için ağlayıp zırlarken sonunda misafirlerimiz gelebildi.
Bir kız ve erkek.Erkek olan oldukça iyi görünüyordu ama kızın masum bir suratı vardı.

Okulda Akın'ın sinirle baktığı ve bana lafı koyup gittiğinde gördüğüm kız ve oğlandı.Akın'ın zayıf noktasını bulmuştum.Öyle bakıyordu ki kıza bir çiçek kadar narin ve bir o kadar da fırtına kadar güçlüydü duyguları.
Kız bunu görmemekte ısrarcı gibiydi.

-Merhaba ben Aslı.
Bana uzatılan ele uzun süre baktım ve sıkmayıp Buğra'ya döndüm.Cidden Akın'a acı çektiren bir kızın elini sıkamazdım.

Yanındaki oğlan elimi sıkmaya çalışmayıp,

-Ben de Arda dedi.

Kısaca ismimi söyleyip dik dik onlara bakmaya başladım.Benden rahatsız oldukları belliydi ama umrumda değildi.Akın'ın öksürmesiyle ona döndüm.

-Ne yapıyoruz?

-Bence ilk önce çarpışan arabalara binelim.

Herkes Aslı'yı onaylayınca jeton alıp çarpışan arabalara bindik.
Buğra ile ben,Aslı ile Arda mecbur Akın'da tek başına kullanacaktı.

Arabayı Buğra'ya kullandırtmadım çünkü ağzına osurmak ile ilgili tehdit duymak istemiyordum.Akın sürekli Aslı ile Arda'ya çarpıyordu.Neden olduğunu tabiki de biliyordum.O yüzden arkadan Akın'a çarpmamla yanımda duran Buğra yere düşüyordu.Korkudan kalbini tutup derin bir nefes aldı.
Akın ise sarsılmıştı.Hızla arabayı üstümüze sürerken Buğra ile çığlık atıp birbirimize bakıyorduk.Kaçmak aklıma bile gelmemişti ki sarsılmamla Buğra'ya tutundum.

Buğra ise bize çarpanın Akın olduğunu bilmediği için ağzına geleni söylüyordu.Ben ona kaş göz yapmaya çalışsam da sövmekle meşgul olduğu için beni duymuyordu.

Biz arabalardan inmiş Buğra'nın sövmeyi bırakmasını bekliyorduk ama susmak bilmiyordu.Akın'ın ona sövdüğünü farketmesiyle korku tüneline götürmüş zorla koltuğa bağlamıştı.Buğra'nın çığlıklarının bitmesini beklemekle zaman harcadık.

•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•º•

Buğra'nın bembeyaz suratla yanımıza gelmesiyle arabaya bindik ve yola koyulduk.Yolda ise sürekli konuşmuştu.Hatta tehdit bile etmişti.Canımızı yakacağını söylemişti.O kadar soğuk söylemişti ki bize çiğköfte yedirip tuvaletteki çığlıklarımızı dinleyeceğinden bahsetmese buna inanırdım.

Karanlık sokakta üçümüzün ayak sesleri duyulurken karşıdan birisinin gelmesiyle bu sayı dörde çıkmıştı.Elinde bir şey vardı fakat karanlıktan belli olmuyordu.Bize biraz daha yaklaşmasıyla elindekinin silah olduğunu farketmiştim.Dudağı ise tehlikeli bir biçimde yukarı kıvrılmıştı.Elindeki silahtan çok dudağında ki kıvrımlardan ürkmüştüm.Tam önümüzde durduğunda Akın ve Buğra'ya bakarak söylediği şeyler karşısında her kelimenin ateşiyle yanıp kavruldum.

-Sizin için yalan söylemek kolay değil mi?
Peki geride bıraktığınız insanların yangınıyla kül olabileceğinizi hiç düşünemediniz mi?



KÜÇÜK MASUM YALANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin