Aşk neydi? Birbiri için bazı şeylerden vazgeçmek mi? Yoksa sürekli ağlamak mı? Ona defalarca aşkım demek mi yoksa onu kısıtlamak mı?
Yok yok bunların hiç biri aşk değil. İnsanlar kullandıkları kelimeleri öyle basitleştiriyorlar ki, artık kelimeler tüm güzelliğini kaybediyor. Bundan önceki nesillerde ''aşk'' kelimesini kullanırken bile utanan insanlar varken, şimdiki nesilde herkese aşkım, canım diyenlerin sayısı oldukça fazla. Bu gayet de mide bulandırıcı bir şey olması gerek. Aşk denilen şey özel olmalı, birbirinize söylediğiniz sözler kıymetli olmalı. Göz göze geldiğiniz her anda kuvvetli bir sevgi tomurcuğu düşmeli yüreğinize, elleriniz birbirine her dokunduğunda sizi yakan bir kıvılcım olmalı. O sizin sevgiliniz olmamalı, o sizden bir parça olmalı.
Sözü yine şimdiki nesile getirecek olursak;
Tamam, sevdiğiniz kadınla ya da erkekle fotoğraf çekinebilirsiniz. Bu gayet normal ve çok güzel birşey. Amma velakin bu fotoğrafı tüm sosyal medyalarda paylaşıp üzerine süslü süslü yazılar yazarak tüm gizemini yitiriyorsunuz. Sizin ona karşı hissettiğiniz duyguyu bir başkası öğrense ne olur? Öğrenmese ne olur? Bazı şeyleri gizli yaşamak ve içten yaşamak lazım. Ve en önemlisi doğru kişiyle yaşamak lazım. İnsan hayatını paylaşmayacağı biriyle neden bir şeyler yaşasın ki? Her insana ''bu insan beni sevebilir'' gözüyle bakmamak lazım. Çünkü eğer olaya bu pencereden bakarsak, Evet o sevebilir ama sen sevemezsin. Sadece kırmayı ve kanatmayı öğrenirsin. O yüzden olaya doğru pencereden bakmak önemli.
Doğru pencere ise; 1 insanı sev, ona sadık ol, ve hayatını onunla paylaş. Başkasının kul hakkına girme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK GÖKYÜZÜ
ChickLitNe güzel söylemiş Mehmet Akif ''Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem.'' Oysa ne fırtınalar kopuyor içimizde. Ne gemiler batıyor, ne limanlar yok oluyor. Sussak içimiz köpürüyor, konuşsak canımız acıyor. Bu kitap tam olarak senden, benden, bi...