Lamia Altay'ı sırtına aldı. Bir an önce hastaneye yetiştirmeliydi. Durumu kötüydü. Altay da Lamia'nın boynuna sarılmıştı. Ortalıkta hiç taksi yoktu. Nihayet hastaneye gelmişlerdi. Altay öksürüyordu. Lamia:
- Patron! Altay'ı hemen acile aldılar. Lamia'ya da dışarda beklemesini söylediler. Muayeneden sonra Lamia'yı odaya aldılar. Uyanana kadar başında bekledi. Bir saat sonra uyandı. Lamia:
- Uyandı, diye haykırdı. Doktor:
- Güzel. Alerjik reaksiyonmuş. Şimdi uyandıysa sorun yok. Afedersiniz, akrabası mı yoksa sevgilisi misiniz? Altay ve Lamia aynı anda:
- İkisi de değil! dediler. Doktor:
- Peki, sadece bilmek istemiştim. Ne yedi de böyle alerjik reaksiyona sebep oldu? Altay:
- Deniz ürünü yiyemiyorum. Ama sivri zekalının biri çorbama deniz ürünü koymuş, dedi yorgun bir halde. Doktor:
- O zaman daha dikkatli olmalısınız. Kan şekeri seviyesinde de birkaç soruna rastladık. Daha da kötüleşirse, ölümcül olabilir. Dikkat edin, oldu mu? Şu anda gayet iyi. Serum bittikten sonra eve gidip istihbarat edebilir. Eve gittikten sonra bir tepkime olursa hastaneye gelin. Tamam mı?
- Teşekkürler.
- İstirahat edin.
- Teşekkürler doktor.
- Rica ederim.
Lamia ve Altay oda da yalnız kalmışlardı. Lamia:
- Özür dilerim. Aslında demek istiyordum ki...
Hastaneden çıktılar. Kapıdaki taksiye Altay bindi. Lamia'yı yanına bindirmedi. Lamia da hemen arkadaki taksiye bindi. Eve arka arkaya girdiler. Altay hâlâ kendini kötü hissediyordu. Sandalyeye oturup masadaki suya uzandı. Bardağa biraz su doldurup içti. Lamia mahcup ve üzgün bir şekilde yanına gelip:
- Eğer bir şeye... Altay yaklaştırmadı yanona ve elini kaldırdı. Dur diyordu.
- Gerçekten bir şey istersen ....
Altay odasına çıktı ve kapıyı kapattı. Lamia da odanın kapısının önüne oturdu ve orada uyuyakaldı. Sabah olmuştu. Altay kapıyı açınca Lamia geriye düştü. Hemen toparlandı ve gülümsedi:
- İyi misin? Altay cevap vermeden aşağı indi. İlacını çantasına koydu. Lamia hâlâ cevap bekliyordu. Altay:
- İşe gitmek için 20 dakikan var. Geç kalırsan kesinlikle maaşından keserim. Ve bugün taşınmalısın! dedi ve kapıyı pat diye kapattı. Lamia:
- Ben tüm gece senin için endişeleneyim onun tavrına bak! Kütük! Seni bile elde ederim! Seni kendime aşık edeceğim! diye bağırdı.
Altay şirkete gelmişti. Havalı bir şekilde arabadan inip anahtara bastı. Arabanın kapılarını kilitlemişti. İçeri girdi. Güvenliği selamlayıp asansörün düğmesine bastı ve parmakları tozlanmışçasına birbirine değdirdi. Lamia hariç çalışanlar ofisteydi. Altay çalışanlara:
- Planlama bölümü ve ticaret bölümü geliştirme toplantısı düzenleyecek. Ve eğer bir şeyler ters gitse bile yine de rapor edilecek. 10 dakika sonra konferans odasında buluşalım. Herkes hareketlendi. Doğan Kübra'ya:
- Hâlâ gelmedi mi Lamia? dedi.
- Şimdi arıyorum, dedi Kübra.
- Çabuk ol!
Lamia yoldaydı. Pembe bisikletiyle geliyordu ve telefonun sesini duymamıştı. Toplantı başlamak üzereydi. Lamia bir dükkandan sandviç aldı. Herkes konferans odasına toplanmıştı. Altay:
- Herkes burada mı? Kübra:
- Patron, Lamia birazdan gelecek olmalı.
- Olmalı mı? Kimse onu toplantı hakkında bilgilendirmedi mi? O esnada Lamia içeri girdi.
- Herkese günaydın, dedi neşeli ses tonuyla. Altay:
- Geç kaldın!
- Geç mi? saate baktı. 30 saniye daha varmış.
- Benim bakış açımla 5 dakika erken gelmek bile geç kalmak demektir. Çünkü sonrasında ağır ağır kahvaltı edip, dedikodu yapıp, makyajını tazeleyip son olarak da balığını okşayıp çalışmaya başlarsın. 30 saniye önce geldiysen iş resmi olarak başlamıştır. Ve fazlasıyla geç kalmışsındır. Eski iş alışkanlıklarınız umrumda değil. Bugünden itibaren umarım daha dikkatli olursunuz. İşinize ve kendinize saygı gösterin. Başka soru yoksa işletme bölümü başlayabilir. Lamia yerine oturdu. Herkes raporlarını sundu. Altay:
- Sevindik mağazalar zinciri özel yaz projesinin sorumlusu kim? diye sordu. Lamia elini kaldırdı. Toplantı bitmişti. Lamia Altay'ın odasındaydı. Altay elindeki dosyayı masanın diğer ucuna Lamia'nın önüne fırlattı:
- Geçerli teklifinin mümkün bir tarafı yok. Teklif rekabetinde bile epey eleştiri alacaktır. Şirketin itibarını ortaya koymuş olurum. Ve teklifi senin eline verebiliriz. Lamia:
- Bana bir şans daha verebilir misiniz?
- Peki. Ama üstesinden gelemezsen tüm sorumluluğu alacaksın. İş idare bölümüne geri dönecek ya da istifa edeceksin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Sen
Roman d'amourKARAKTERLER: Altay - Lamia Diğerleri: Meriç - Levent (Altay'ın anne babası) Leyla - Alper (Lamia'nın anne babası) Duman (Altay'ın arkadaşı) Pınar (Lamia' nın yakın arkadaşı) Polat (Altay ve Duman'ın samimi kafeci agabeyleri) Kahve gurmesi : İsmet (...