Gözleri camın ardında duran ve ona en çok acı veren seçimine bakıyordu.Birkaç adım ötesinde melekler gibi uyuyan oğlunu kucağına aldığı an aylar önce verdiği ve defalarca sorguladığı kararına biraz olsun doğruluk payı bırakıyordu.Öyle ya..Eğer bu bebeği istemeseydi şimdi oğlunun sıcaklığını nefesini o güzel yüreğini yüreğinde hissedebilir miydi.Dünyanın en güzel duygusu olan babalık duygusunu tadabilir miydi.Oğluna kıyabilir miydi..Kolay kolay ağlamazdı Yavuz.Duygularını hep içinde saklardı.Ama şimdi saklayamıyordu.İçinden ağlamak geliyordu.Ona aylar sonra nefes aldırabilen oğluna bakarken yüreğinin üzerindeki tonlarca ağırlığı üzerinden atmak istiyordu.Ama yine de tutuyordu göz yaşlarını.Her şeye rağmen erkekler ağlamaz tezini doğrulamak istiyordu kendine.Artık biraz olsun nefes alma vaktiydi.Diyar'ın, sevdiği kadının gidişiyle bir türlü alamadığı nefesi şimdi biraz olsun alabiliyordu işte.Bir daha yüzünün hiç gülmeyeceğini sanırdı oysaki.Ama şimdi dudaklarını işgal eden buruk bir mutlulukla yer edinen tebessümü mutluluğun kıyısında olduğunu gösteriyordu.
Devran Yavuz'un yanında durduğunda gözleri ışıl ışıl yeğenine bakmaya başladı.O kadar küçüktü ki.İnsan dokunmaya kıyamazdı.Eskiden olsa çocuk sevmem diyen bir Devran çıkardı ortaya ama şimdi bu minik yeğenini görünce değişmişti sanki.Anlamlandıramadığı muhteşem bir duygu geziniyordu hücrelerinde.
'Aylarca bizi korkutan ağamız doğdu sonunda.'
Yavuz kardeşinin sözleriyle dudaklarındaki tebessümü korurken derin bir nefes alıp verdi.'Eee amcası gibi hem inatçı hem dengesiz benim oğlum.'
'İnatçıyı kabul edebilirim ama dengesizlikte babasına çekmiş olsa gerek.'Devran şu anki haline inanmak da hala güçlük çekiyordu.Son birkaç aydır Yavuzla hiçbir zaman aralarında oluşmayan en son en masum zamanlarında çocukluklarında bıraktıkları abi kardeş ilişkisine yakın bir ilişki içindelerdi.
'Ona bir şey olacak diye ölesiye korktum Devran.'
Devran abisinin çaresizliğini görebilmişti.Onun özellikle Diyar'ın gidişinden sonra yaşadığı acıyı oğlunun iyi olmasıyla geçiştirmeye çalıştığını görmüştü.Şimdi onu biraz olsun mutlu görmek Devrana iyi hissettirmişti.
'Artık korkmanı gerektirecek bir durum yok Yavuz..Oğluna baksana aslan gibi..Bu kadar ay savaşıp sağlıklı bir şekilde doğdu bundan sonra her şey daha güzel olacak onun için..'
'Haklısın...Artık daha güzel olacak her şey.'bu söylediğine kendi bile inanamazken dileğini söylemişti sadece.
******
Hastaneden çıkıp eve gittiklerinde Sara Pınarla bebeği rahat ettirmek için elinden geleni yapıyordu.Bu birkaç ay içinde Pınarla hiç anlaşamasa da onu bu durumda yalnız bırakmaya gönlü razı gelmemiş ve her zaman yardıma hazır bulunmuştu.Şimdi kollarında bebeğine şefkatle bakan Pınar'ı görünce yaptığının doğruluğundan bir kez daha emin olmuştu.Gözleri sürekli Cesur'un yüzündeydi.Ona dokunmak mis gibi kokusunu duymak için büyük bir istek duyuyordu ama geride durmak zorunda kalıyordu.Pınar o kadar zor zamanlar geçirmişti ki şimdi oğlunu sarıp sarmalıyordu.Hala korkuyla sarılıyordu ona.
Devran karısının gözlerinin Cesur'da olduğunu görünce gülümsemeden edememişti.Çünkü kendi de aynı durumdaydı.Cesur doğduğundan beri gözünü alamıyordu yeğeninden.
Cesur'un ağlamaya başlamasıyla Devran'ın gülümsemesi solup gitmişti.'Bu bebek niye sürekli ağlıyor ki?'
'Bebek olduğundan ağlıyor olmasın Devran!'Karısının alaylı sözleriyle kaşlarını çatmıştı Devran.Ne yapabilirdi bebek ağlama sesine tahammül edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karatlı Gelini #Wattys2016
General FictionÜniversiteye gitme hayali kurarken kendini bir anda beyaz gelinlikleri içinde bulan genç bir kız.Umutlarının paramparça olduğuna inanırken,hayallerine ket vurmasına neden olan nişanlısının düğüne bir hafta kala kaçıp gitmesi tekrar yeşertti umutları...