Sanırım seni seviyorum

11.2K 418 63
                                    

Selaaaaam :D Yeni bölüm biraz geç geldi malum net yok bizde :(  Yorumlarıızı ve oylarınızı bekliyoruum :D Lütfen yorumları çoğaltalım :D Pleaseeee :D Çünkü benim için yorumlarınız daha önemli :D herkese iyi okumalaar :D

İrem

‘’İrem hadi kalk sahile gidiyoruz.’’diyen Berke’ye baktım.Koltukta oturmuş mal mal kanalları dolaşıyordum.

‘’Niye?’’

‘Gezeriz.Hem fotoğrafını çekmemi istemiyor muydun?’’dedi.Hemen ayağa fırladım.Unutmuştum.Gerçi bol bol zamanımız vardı ama…Sonuçta Berke ile sahile gideceğim.

‘’Tamam.Hemen hazırlanıp geliyorum.’’dedim ve odama koştum.İçeri girip bir dar paça üzerine de  kırmızı/bordo kabanımı giydim.Saçımı bağladım ve odadan çıktım.Berke elinde fotoğraf makinesiyle beni bekliyordu.Ayakkabımı giyip evden çıktım.Oda çıkıp anahtarıyla kapıyı kilitledi.Binadan çıkıp sahil tarafına doğru yürümeye başladık.Bu sırada ellerimi kabanımın cebine soktum.Etrafa bakarken Berke:

‘’Öyle kal.Hiç bozma.’’

‘’Efendim?’’derken neredeyse ona dönüyordum.

‘’Hayır,kal öyle.Fotoğrafını çekeceğim.’’dedi.Bende olduğum gibi kaldım.

‘’Tamam.Bitti.’’dedi.Ona döndüm.Fotoğraf makinesinin ekranına bakıyordu.Hevesle makineye uzandım.Ama ben alamadan arkasına sakladı.Ona şaşkınca bakarken:

‘’Ne yapıyorsun?Görmek istiyorum.’’dedim.Kafasını ‘’Hayır’’ anlamında salladı ve:

‘’Olmaz.Eve gidince görürsün.’’

‘’Gıcıksın Berke.’’

‘’Ama bir yandan da tatlıyım.’’derken bana masum masum  bakıyordu.Tatlı mıydı?EVET!Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde ona bakarken yolu gösterip:

‘’Önden hanımlar.’’dedi.Sinirle yola dönüp ayaklarımı yere sürterek ilerlemeye başladım.Çocukça hareketler sergilediğimi biliyordum ama o resmi görmek istiyordum.Bu sırada ellerimde birinin elini hissetmemle düşüncelerim bölündü.Elimi tutan kişinin Berke olduğunu biliyordum çünkü bu eli ilk tuttuğumda her santimini elimle hissetmiş ve aklıma kazımıştım.(Kısacası o pahalı saatini görmüş ve o olduğunu anlamıştım.)

     Ona bakma cesaretini kendimde bulamadığım için etrafa bakıyordum.Heyecandan elim terlemeye başladığında çeksem mi , çekmesem mi diye düşünmeye başlamıştım.Çekersem ondan hoşlanmaktan vazgeçtiğimi sanıp her şeyi bitirebilirdi.Ama eğer çekmezsem bu seferde elleri terleyen biriyle çıkmak istemeyebilirdi.Yani çıkmazdaydım.Lanet olsun.

      Birkaç dakika sonra rezil olmak istemediğim için elimi çektim.Berke bana soru soran gözlerle bakınca ellerimi kabanıma silip :

‘’Terledim de.’’dedim.Birden ağzımdan kaçıvermişti.Berke’ye baktığımda ilk önce şaşkınca baktı.Sonra kahkaha atmaya başladı.

    Kahkaha atınca içimden bir ‘’ohh’’ çektim.En azından yargılayıcı bakışlar atmamıştı.Ama biliyordum ki Berke ile İrem daha doğamadan bitmişti.Çünkü kim benim gibi biriyle çıkmak ister ki bu dediğimden sonra?

Ben böyle düşünürken Berke kahkaha atmayı bırakmış beni izliyordu.

‘’İrem.’’Allah bilir ne söyleyecek?

‘’Ne?’’ Benim kaba halimi bildiğinden pek takmamıştı.Hatta minik bir tebessüm atmıştı.

‘’Sanırım seni seviyorum.’’dediği anda öylece kalakaldım.Beni sevdiğine mi sevineyim,sanırım demesine mi üzüleyim bilemedim.

‘’Sanırım derken?’’diye sordum.Dediğim şeye bak!Çocuk bana beni sevdiğini söylüyor,ben ise’’Sanırım derken?’’diyorum.İlk önce karşılık vermem gerekirdi.Bunu Berke’de fark etmiş olacak ki suratını asıp:

‘’Üç gündür seni düşünüyorum.Seni sevdiğimi biliyorum çünkü daha önce hiçbir kıza karşı böyle hissetmemiştim.’’

‘’Nasıl?’’

‘’Sen bir ortamda değilsen gözlerim hep seni  arıyor.Eğer o ortamdaysan  gözlerimi senden alamıyorum.Ne zaman seni mutlu görsem bende ister istemez mutlu oluyorum.Moralin bozuksa moralini bozan kişiyi ciddi anlamda bulup öldürmek istiyorum.Ve seni ne zaman Ömer’le ya da başka bir erkekle görsem kıskançlıktan kuduruyorum.’’dediği anda aramızda ki mesafeyi kapadım.Ne yapacağımı bilmiyordum.Sadece ona yakın olmak istemiştim.

‘’Ben de seni seviyorum Berke.’’dedim.Bana güven veren bir gülücük attı.Yanılmıştım.Berke ve İrem bitmemiş aksine doğmuştu.Mutlulukla Berke’ye sarıldım.Ellerini belime doladı.

‘’Seni seviyorum Berke.Seni çok çok seviyorum.’’

(…)

‘’Bana bak aşkım.’’diyen Berke elini elimden çekip fotoğraf makinesini açıp fotoğrafımı çekti.Sahilde durmuş iki saattir el ele dolaşıp duruyorduk.Bana aşkım dediği anda içime bir hoşluk geliyordu ama alışıyor gibiydim.İnsan ister istemez alışıyordu.

   Ben denize doğru yaklaşırken Berke arkamda kalmıştı.

‘’İrem bana bak.’’dedi.Kafamı ona döndürdüm.Fotoğrafımı  çekti.

‘’Göstermiyorsun değil mi?’’diye sordum.Cevabı zaten biliyordum çünkü bir saattir ona adeta yalvarıyordum.Benden bile inatçı çıkmıştı benim inatçı sevgilim.

Yeşim

‘’Evde , gözümün önünde olacaksınız Yeşim.’’

‘’Semih yeter artık.Bana babammışsın gibi davranmaktan vazgeç.Babamla yaşamak isteseydim onunla yaşardım zaten.Merak etme o kadına kendimi çok zorladığım zaman katlanabiliyorum.’’derken üvey annemden bahsediyordum.Biliyorum,hepiniz şaşırdınız çünkü size hiç ailemden bahsetmedim.Onları düşünmemeye çalışıyordum ki bu konuda başarılı olduğumu biliyorsunuz.

       Annem birkaç sene önce lanet olası bir trafik kazasında ölmüştü.Ve ben seneler boyunca o kadar normal davranmıştım ki yakınımdakiler benim için endişelenmeye bile başlamıştı.Hiç ağlamamıştım, herkese eskisi gibi davranıyordum.Sanki annemin ölmesi benim için sorun değilmiş gibi bir izlenim bırakmaya çalışıyordum  ve bunu başarmıştım da.Hala da başarıyordum.

    Seneler boyunca düşünebileceğiniz en saçma şeylere bile ağlamıştım ama annemin ölmesine asla ağlamamıştım çünkü annemin üzüleceğini bilirdim.

   Bu sırada Semih düşüncelerimi bölerek:

‘’Babana gitmeyeceğini biliyorum ve son defa söylüyorum Yeşim.Burada oturup konuşacaksınız.Dışarı çıkmak yok.’’derken ağzımı bir şey demek için açmıştım ki:

‘’Bu kadar.Nokta.’’dedi ve bana çok kötü bir bakış fırlattı.Çok korkmuştum.Çünkü aşırı ciddiydi.Neden bu kadar sorun yaptığını anlamıyordum.Tuğçe ile konuştuğumda bana düşüncesizliğinin yanında hiç kıskanç olmadığını da söylemişti.Ona ‘’İyi ya,ne güzel.’’ dediğimde ‘’Seven kıskanır.’’demişti.

Yoksa  Semih’te bana karşı boş değil mi?

Aşk Kapıyı KırıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin