Bölüm 2 (Buluşma)

397 21 25
                                    

Lydia Martin anlatıyor...

Şaka mıydı bu? Gerçekten ona anlatacağımı mı sandı? Scott benim en yakın arkadaşım. Onu satmayacaktım elbette.

"Hayır tabi ki de. Anlatmayacağım sana."

"O zaman Elena ile ilgili bir şey öğrenemezsin. Bilgin olsun ona ne kadar yakın olursanız o kadar çok zarar görürsünüz"

"Sen ne cüretle bizi tehdit edersin!"

Arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Hey! Sen kimsin?"

Durdu ve yavaşça kafasını benim olduğum yere çevirdi. Yüzünde nedenini bilmediğim bir sırıtma vardı.

"Damon Salvatore.." dedi. Kim olduğunu araştıracaktım. Ama önce Scott'la konuşmam lazım. Koşarak arabama atladım, bizim eve gittim.

Elena Gilbert anlatıyor...

 O kadar yıl sonra yeni bir arkadaş edindim, sanırım. Beni akşam yemeğe davet etmesi arkadaş edindiğimi göstermez mi?

Dolabımı açıp kıyafet seçmeye başladım. Çok fazla süslenmeyi sevmem. O yüzden dolaptan kareli gömleğimi ve şortumu çıkardım. Onları giydim. Saçımı salık bıraktım. Çok hafif makyaj yapıp aşağı indim.

"Elena nereye gidiyorsun?"

"Anne Caroline'lara gidiyorum. Annesi yemeğe davet etti de."

"Tamam ama çok geç olmadan eve ön. Tamam mı?"

Ona gülümsedim. Anahtarımı ve telefonumu alıp evden çıktım. Yürümeyi seviyorum. Cebimden kağıdı çıkardım ve yazan adrese doğru yola koyuldum. Stiles adresini yazmıştı. Gerçi ilk başta benden adresimi istemişti. Beni almak için....Ancak annem yanlış anlayacağı için reddettim. Geldiğim zaman bir süre durdum. Tam kapıya tıklatacaktım ki kapı açıldı. Elim havada kalmıştı. Elimi hemen indirdim ve karşımdaki adamı incelemeye başladım. Evet adam. Bu Stiles değildi. Ya yanlış adres vermişti ya da bu adam onun babasıydı.

"Sen Elena olmalısın?" dedi.

"Aaa evet. Siz?"

"Kusura bakma ben Stiles'ın babasıyım." Dedi ve yukarıya bakarak "STILEES ARKADASIN GELDI" diye bağırdı. Sonra da bana gülümseyip evden çıktı. Bense kapıda bekliyordum. İki saniye sonra Stiles aşağı indi. O da kareli bir gömlek giymişti. Kapıya geldi. Bir süre birbirimizi inceledik. 

"Stiles?"

"Efendim?"

"Beni içeri davet etmeyecek misin?"

"He şey evet. Kusura bakma, içeri gel" dedi bu hali gülmeme sebep olmuştu. Yavaş adımlarla içeri geçtim. Ev iki katlıydı. Salon ve mutfak birleşikti. Sağ tarafa döndüğümde çok güzel bir masanın hazır olduğunu gördüm.

"Aç mısın?"

"Beni yemeğe davet ettiğini unuttun mu?"

"Evet" dedi ve yere bakarak güldü. Çok tatlıydı. Beraber yemek yedik yemekten sonra masayı topladık. Bir süre beraber konuştuk. Annesi ölmüş. Benim de babam... Konuşmaya devam ediyorduk ki telefonu çaldı. İlk başta "Önemsiz" deyip kapattı. Ama telefon susmak bilmiyordu.

"Stiles bence telefonu açmalısın"

Bu sözüm üzerine oflayarak telefonu açtı.

"Efendim Scott."

BEACON FALLSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin