Bölüm 1 (İlk Gün)

874 29 13
                                    

Lydia Martin anlatıyor...
Bugün okulun ilk günü. Arkadaşlarımla görüşmeyeli uzun zaman oldu. Gerçi birkaç kez Allison ile buluşmuştuk. Ama Scott ve Stiles'tan haberim yoktu. Yataktan kalktım ve hazırlandım. Aşağı indiğimde annemin henüz kalkmamış olduğunu fark ettim. Uyandırmamak için sessizce evden çıktım.

Okula vardığımda bizim grubu aramaya başladım. Yeni yüzler vardı. Allison'ı gördüğümde koşup sımsıkı sarıldım. Ayrıldığımızda birbirimize gülümsedik ve beraber grubun yanına gitmek üzere yola koyulduk. Merdivenin başına geldiğimizde onları gördük. Anlaşılan bu yaz Isaac ve Malia'ya yaramış. Hepsine gülümsedik.

Tam merdivenden inerken son basamakta ayağım takıldı ve yere düştüm. Stiles yanıma koştu, kalkmama yardım etti. Koridordaki herkes bana gülüyordu. Scott "Kesin sesinizi!" diye bağırdı. Ancak kendisi gülmekten ağlıyordu. Ah...Şapşal! Üstümü silkeledikten sonra etrafıma baktım. Stiles gitmişti.

Stiles Stilinski anlatıyor...
Okulun ilk günü. Sanırım Scott ile erken gelmiştik. Bizim gruptan Malia ve Isaac'i bulduk. Bu yaz kaynaşmışlar göründüğü üzere... Bir süre sonra Lydia ve Allison geldi. Merdivenden inerken Lydia yere düştü. Herkes gülmeye başladı ama ben ona kalkması için yardım ettim. Kardeşim gibi gördüğüm insanın rezil olmasına gülemezdim.

Herkes gülerken gözüme bir kız takıldı. Çok güzel kızdı onunla mutlaka tanışmalıydım. Hemen yanına gittim.

"Hey! Selam"
"Selam" dedi. Bir süre bakıştık. Sessizliği bozmam gerektiğini düşündüm.
"Aa şey... Ben Stiles, Stiles Stilinski"
"Elena Gilbert. Tanıştığımıza memnun oldum Stiles. Ama durum şu ki sınıfa geçmem gerek"
"Hı? Şey tabi tabi anlıyorum. Ben de memnun oldum. Başka zaman konuşalım, uyar mı?"
"Elbette" dedi ve gülerek yanımdan ayrıldı.

Ben de soyunma odasına yöneldim. Scott ve Liam yine kavga ediyordu. Onların kurtadam kavgalarıyla uğraşamazdım. Formamı giydim. Tam çıkıyordum ki sırılsıklam ve oldukça sinirli Scott ile karşılaştım.
"Scott, sana ne oldu dostum?"
Liam kahkaha atıyordu. Ancak kısa bir süre sonra Scott'ın bakışlarıyla sustu ve hızlı adımlarla odadan çıktı.

Ertesi Gün
Dersimin -dün tanıştığım- Elena ile olduğunu fark ettim. Bütün ders sebepsizce ona baktım. Dikkatimi dağıtan şey Koç Finstock'un lanet olası düdüğü oldu. Ciddiyim onu bir gün camdan aşağı atacağım.
"Hadi ama Stilinski! Şu dikkatini derse vermen için kaç kez uyaracağım? Siz şeytanlar kim bilir neler düşünüyorsunuz"

Sınıf gülme sesleriyle dolmuştu. Ta ki koç düdüğünü öttürene kadar... Sonrasında da zaten zil çalmıştı. Kendimi dışarı attım. O sırada sınıfından yeni çıkmış olan Allison ile karşılaştım.
"Selam Ally.."
"Selam Sty" diyerek bana göz kırptı. Birbirimize böyle seslenmeyi seviyoruz.
"Sana bir şey soracağım. Bir kız hoşlandığını nasıl belli eder?"
"Bilmem ki. Hoşlandığı kişiyle konuşurken sürekli kızarır falan."
"Gerçekten mi Allison? Çok yardımcı oldun vay be. Neyse sonra görüşürüz." dedim ve ordan ayrıldım. Giderken seslendi ama aldırış etmedim.

Allison Argent anlatıyor..
Sınıftan çıkmıştım. Lydia'yı arayacaktım ki Stiles gelip kızların hoşlanmasıyla ilgili soru sordu. Cevabımı da beğenmedi. Bana sormasaymış o zaman n'apayım? Sanki ben birinden hoşlandım da bileceğim. Tam giderken arkasından seslendim ama duymamış olacak ki geri dönmedi. Oysa ona Lydia'yı soracaktım. Onu ilk dersten beri görmedim. Mesaj atmıştım ama dönmemişti.

Ben de koridorda Lydia'yı aramaya başladım. Telefonuma mesaj geldi. Mesajı açayım derken birine çarptım. Tanrı'ya şükür yabancı değilmiş.
"Scott özür dilerim. Ben sadece telefonuma gelen me-"
"Allison. Sorun yok" dedi gülümseyerek.
"Şey tamam o zaman. Sonra görüşürüz."
"Aslında ben sana 'Okuldan sonra işin yoksa beraber gezer miyiz?' diye soracaktım."
"Oluur" dedim ve tekrar yürümeye başladım. Mesajı açtım. "Allison mesajları yeni gördüm kusura bakma. İşim çıktı o yüzden son derse giremeyeceğim. Biliyorsun sen benim kız kardeşimsin. Neden sana cevap vermeyeyim :) seni seviyorum"
Ah mesaj Lydia'dandı. Boşuna endişelenmişim.

Lydia Martin anlatıyor..
Son iki ders kalmışken telefonuma bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi.
"Selam Lydia. Hemen şimdi Beacon Falls parkına gel. Sana söylemem gereken bir şey var. Daha doğrusu uyarı.. Seninle yüz yüze görüşmeliyiz. Orda buluşuruz."

"Kimsin sen?"

"Gelirsen öğrenirsin ;)"

Yine merakıma yenik düştüm ve okuldan çıkıp Beacon Falls parkına gittim. Derslerim iyiydi 1-2 devamsızlıktan bir şey olmazdı. Telefonuma tekrar baktığımda Allison'da gelen mesajları gördüm. Hepsini okumadım tabi ki de. Kısa bir cevap yazdım. Yaklaşık 5 dakikadır parkta bekliyordum. Mesaj atan kişinin benden önce gelmiş olması gerekmez mi?

Stiles Stilinski anlatıyor...
Akşam için Elena'yı yemeğe davet ettim. Seve seve kabul etti. Bence o da benden hoşlanıyor, yoksa neden kabul etsin ki? O teklifimi kabul ettikten sonra Scott'ın yanına gittim.

"Scott nasılsın dostum?"
"Hey Stiles, Lydia'yı gördün mü?"
"Ben de iyiyim sorduğun için sağol"
"Üzgünüm dostum ama Lydia ile konuşmam lazım. Onu gördün mü?"
"Evet sabah gördüm. Ama son derse girmedi, benimle aynı sınıfta olması lazımdı."
"Nerde olabilir ki? Off onunla konuşmam gerek ya başına bir şey geldiyse?"
"Dostum o Lydia Martin. Bir şey olmaz."
"Ama....Biliyor musun haklısın. Onunla sonra konuşurum. Hadi gidelim"

Lydia Martin anlatıyor...
Sabırsız birisiyim bu bariz. Gelmemeliydim, mesajı kimin attığını bile bilmiyordum. Daha fazla bekleyemezdim. Bu yüzden oturduğum banktan kalkıp arabama doğru gitmeye başladım.
"Çok mu beklettim?" diyen kişiyi görmek üzere arkamı döndüm. Karşımda mavi gözlü siyah saçlı bir genç duruyordu. Tahminimce bizden en fazla 2 yaş büyüktü.

"Evet. Ne diyeceksen çabuk söyle acelem var"

"Zarar görmek istemiyorsanız Elena Gilbert'tan uzak durun. Bu uya-"

"Şaka mısın? Bahsettiğin kişinin kim olduğuna dair en ufak bir fikrim yok"

"Birincisi sözümü kesme! İkincisi küçük arkadaş grubundan Silas tanıyor gibi"
Stiles nerden tanıyacak ki?

"Onun adı Stiles. Hem Elena kim? Açıklama yapmazsan ondan uzak durmak için sebebim olmaz"

"Sana bilgi verirdim ama şartım var."

İşte şimdi korkmaya başladım.

"Ş-şartın ne?"

"Scott Mccall hakkında ne biliyorsan anlat"

Arkadaşlar biz bu hikayeyi iki kişi yazıyoruz. Aslında daha önceden yazmıştık ama değiştirdik. Mümkün olduğunca uzun yazmaya çalışıyoruz.

BEACON FALLSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin