BU BİR ŞİİR DEĞİLDİR SADECE SON.

36 2 0
                                    

Aslında bugün sana anlatacaklarım var.
Dinle veya dinleme,gör veya görme yada görmemezlikten gel..

Ben anlatıcam bugün susmayacağım.
Şu son 3 gündür çok düşünüyorum,uyku girmiyor gözüme.
Sonunda bir sonuç'a vardım sanırım..

Aynaya baktım bugün uzun uzun,sabah güneşi evime doğmaya başlarken bitti ayna ile bakışmam.

Gözaltlarım mosmor,elmacık kemiklerim belirginleşmiş daha fazla,saçlarım birbirine girmiş.

Tırnaklarım uzamış..

Ağzımda leş bir alkol tadı.

Üstüme sinmiş sigara kokusu..
Kendime bir soru yönelttim ne yapıyorsun sen?
Cevabı yok..

Seviyorum...

Peki sevmek bumu acı çekmekmi?
Sabah ezanlarına kadar fotoğraflarına bakmakmı..

Odasının camının önünde parmaklarını hissedemeyecek kadar sogukta beklemekmi?
Her geçen tramvayın içinde o nu aramakmı?
Onu görmek için kafe kafe mekan mekan sokak sokak gezmek mi?
SEVMEK NE?
Bu sorunun cevabı bariz bedenimde saklıydı.
Evimde saklıydı.
Yastığımda yatağımda.
kalbimde yanağımda..
Sonra tırnaklarımı kestim en dibinden..
Her bir yere değdiğimde acıtacak şekilde,
Sonra buz gibi suyun altında duşa girdim kıyafetlerimle..
Amaç temizlenmek değil arınmaktı.
Dakikalarca su altında kaldım..
Üstümü değiştirdim..
Balkona çıkıp bir bira açtım,

Hava soguk buguluydu..

Sessizdi işe giden insanlar koşturmacalar başladı..

Hayat devam ediyordu..
Bir sigara daha yaktım gökyüzüne son defa bakarcasına bakıp.

Son defa sigara içermişcesine çektim dumanı içime..
Sonra baştan sona herşeyi tekrar yorumladım,

Hatalarımı buldum,

Pişman oldum,

Hatalarını buldum pişman oldum..

Yaptığın hataları görmezden geldiğim için kendimden nefret ettim.

Hatalarımı gördüğün halde bana söylemediğin için senden nefret ettim sonra.
Duvarımda asılı olan fotoğrafını çıkarttım sonrasında bir kez daha bakıp öptüm.

Sonrasında o fotoğraf benim için sadece bir kağıt parçası oldu bir anda.

Yok etmek istedim silmek..
Fotoğrafı yakıp küvete attım..

Yanışını izledim...

İçim çız etmedi bu sefer,birşeyler bitiyordu artık,birşeyler geçiyor.
Sonra odama girdim..

Seninle beraber aldığımız posterleri çıkarttım,

Seninle yattığımız sarıldığımız üstünde saatlerce seviştiğimiz  çarşafı çıkarttım,

Battaniyeyi çıkarttım.
Kıyafetleri seninle alakalı ne varsa topladım bir poşete koydum..
Bindim külüstür arabama.

Radyomda çalan şarkı yine seni hatırlattı.

cızırtılı bir ses..
Çünkü bizim şarkımız çalmaya başladı.

Raslantı olamazdı artık.

Yada ben öyle düşündüm ama sonuna kadar dinledim.
Hatta eşlik ettim.
Sonunda kaz ayakları  belirdi göz kenarımda..
Gülümsemeye başladım..
Sanırım geçiyordu artık.

Gelmiştim geleceğim yere indim.

Son kez kokladım teker teker eşyalarını.

Arabamın kenarında duran kolanyayı döküp sonrasında yaktım bütün herşeyi oturup o ateşte ısınarak sigaramı içip biramı içtim.

Ama bu keyif birasıydı.

Sonra senin yüzünden kırdığım bütün insanlardan özür diledim.
Evim artık girilesi bir yerdi.

artık değişmiştim.

Ama tek şey öğrendim.

Sevmemem gerektiğini.

Birine şiirler yazacak kadar
Ağlayacak ağlatacak kadar sevmemem gerektiğini.
Biliyorum bunu okuyorsun.

belkide o çenen titremeye başladı,gözlerin doldu.

Belkide duygusuz şekilde bakıyorsun.

Bilmiyorum..

Sadece seni sevmek güzeldi.

Seninle olmak güzeldi.

O ellerini tutmak kuru dudaklarından öpmek.

Seninle bir sigarayı paylaşmak.

Aynı bardaktan su içmek.
Tek kadına bağlı kalmak çok güzeldi.

Seni sevdiğim için mutluyum şuan.

Teşekkürler herşey için mutlu ol.


DÖKÜLEN MISRALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin