Zamanın Durduğu An

25 2 0
                                    

Kapattım kendimi herşeye,  herkese...  Boşverdim tüm olanları.  İçim gitti,  kime ne?  Susuyorum çünkü buna mecbur kaldım.  Konuşmak,  herşeye haykırarak söylemek istiyorum.  Ama beni susturdular.  Ne bi yere gitmek nede konuşmak istiyordum. Babamın beni dövmesinden dolayı değil,  yaşadığım o kahrolası an yüzünden canım acıyordu...

14 yaşında bir kız değildim artık.  14 yaşında bir kadınım!  Buna alıştıramadım kendimi.  Ne yapsam boştu.  Zaman durmuştu.  Ben bitmiş,  köşeye sıkışmıştım.  Ne diyebilirdim ki?  Ben tecavüze uğrayan bir kızdım.  Pardon kadın!

Beni kimse anlamaz,  kimse anlayamazdı.  Sesim çıkmaz oldu. Ağlıyordum.  Elimden hiç birşey gelmiyordu.  Ağlamaktan başka... Ne telefon ne başka birşey, sadece sustum bir köşede ağladım.  Ne kadar lanet olası bir halde de olsam ağladım.  Odama kimseyi almadım.  Kapım kitliydi.  3 gündür odamdan dışarı çıkmadım.  Odamın içinde banyo vardı zaten.  Yemek yemek ne demek günde bir yudum su zor içtim. 

Herkes babama kızdığımı sanıyordu. Ben babama değil yaşadıklarıma ağlıyordum,  kızıyordum. Lanet olası bir haldeydim.  Odam peçetelerle doluydu.  Aynaya bakma cesaretim dahi yoktu.  Banyoya attım kendimi.  Işık suyla duş alan ben sımsıcak suyun altına girdim.  3 gündür olduğu gibi. 

Kendimi öyle keseliyordum ki,  her yerim kanıyordu.  Umrumda değildi.  Olabildiğince yaptım.  Ağlamam şiddetlendi.  Ağrılarım hala vardı.  Benim hayallerim yoktu artık.  Benim kocam yoktu artık. Çocuklarım olamıcaktı.  Hıçkıra hıçkıra ağladım. Saatlerce,  gece gündüz demeden... 

Uyuyamadım.  Uyuduğumda kabuslarla uyandım.  O kadar yorgundum ki,  sanki kamyon çarpmış gibi... Bir kızın başına daha ne gelebilir diyordum ki...  Her şeyden habersiz öylece.

Odama geçtim.  Uykunun kollarına bıraktım kendimi, yavaşça.
*         *         *
Dur ne olur,  yapma nolurrr!!

Her gece olduğu gibi yine aynı kabus.  Hiç birşey hatırlamıyorum ama o anı yaşıyorum tekrar tekrar...  Kalbim acıya dayanamıyor.  Hemen dolabıma koştum. Çekmeceleri karıştırdım.  Elime gelen jişeti aldım.  O kadar cazip görünüyordı ki artık.  Anlatamam. 

Masama geçtim.  Bir kağıda aynen şunları yazdım. 

Anlatsam anlatamıyorum,  sussam içim gidiyor.  Ve ben artık dayanamıyorum.  Size anlatamam.  Annem...  Gülün soldu.  Senin gülün,  erkeklerle soldu.  Kendini insan zannedenlerle soldu.  Üzgünüm,  daha fazla bu şeklinde duramam.  Utanıyorum,  korkuyorum,  bağırmak istiyorum ama yapamıyorum.  Ben uçkura düşkün herifler yüzünden kaybettim.  Hayallerimi,  hayatımı,  onurumu,  şimdi ise sadece duruyorum.  Annem sakın ağlama,  kıyafetlerime bakıp üzülme.  Ben bu şekilde daha mutlu olacağım. Bazem geceleri yine yanına geleceğim ellerinden öpeceğim.  Sen Doğuya sarıl ablamı öp.  Onları koru.  Ben kendimi koruyamadım anne. Belki üzüleceksiniz ama beni de anlayın bu utançla yaşamak istemiyorum.  Ben bu kara dünyada yaşayamam....

Jileti bileklerimde gezdirdim.  Biranda hızlıca kestim.  O kadar hızlıydı ki ben bile anlamadım neler olduğunu.  Bileğimden akan kanı izliyordum ve yüzümde çok güzel bi mutluluk vardı.  Kan aktı aktı aktı....  Canım acıyordu ama umursamadan hiç bişe yapmadım.  Sadece öylece izledim. Mutluydum.  Evet.  Kurtuluyordum.  Mutluydum.  Gözlerim kapandı ve ölümün kollarına kendimi bıraktım.  Hoşçakal hayaller,  hoşçakal asla tanımadığım aşkım,  hoşçakal mutlu ailem...

Hangi insanlıktı bu?  Hangi canilerin mutluluğuydu.  Bu intihar değildi.  Bu bir cinayetti.  Genç kızın mutluluk dolu anlarıydı. O huzur dolu kız,  utancından kurtulmaya çalıştı.  Susmaya mecbur olduğu için dayanamadı.  Aşkı tattı fakat asla sevilmedi. 

#tecavüzlereson

Ben Kadınım!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin