Bir Şizofren-1

38 5 0
                                    

Medya Melisa
Her zamanki gibi sıkıntıdan patlayacaktım. İki saattir hiç birşey yapmadan televizyonun karşısında durup televizyon izliyordum. Gerçekten ama gerçekten çok sıkılmıştım. Hızlıca ayağa kalktım ve televizyonu kapattım. Odama çıkıp pijamalarımı değiştirmeyi düşünüyordum ve bunu uygulamayı da. Odama çıktığımda heryer her zamanki gibi dağınıktı. Canım nedense toplamak istedi. Bir kaç şeyi yerine koydum. Sonra da dolabın karşısına geçtim. Geçtim geçtim ama ne giyecektim ki. Zaten kış ayındaydık. Her ne kadar havalar çok fazla soğuk olmasa da biraz soğuktu. Bende geyikli kazağımı aldım ve altına da kot pantolonumu geçirdim. Saçlarımı açtım. Zaten dünden maşalıydı yani maşa yapmama gerek yoktu. Makyaj zaten yapmazdım çok fazla. O yüzden geriye kalan tek şeyimi yani montumu da aldım. Merdivenlerden tekrar aşağı inerken az kalsın düşüyordum. Kapıya geldiğimde ayakkabı olarak spor ayakkabıyı aldım ve dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda bir çok kişi dışarıdaydı. Bende deniz kenarına doğru gittim. Deniz kenarına geldiğimde her zamanki gibi çok fazla sakindi ortada kimse yoktu. Sadece sessizlik vardı. Biraz denizi seyrettim. Sonra ayağı kalktım ve yürümeye başladım. Heryer çok ama çok fazla sakindi. Ben bu durumu herne kadar sıradan bulsamda ürperiyordum. Biraz daha ilerledikten sonra aklıma Ceyda geldi. Aramak, konuşmak istedim. Lise 1 de tanışmıştık ilk, çok yakın arkadaşımdı. Şimdi lise 3 e gidiyoruz ve hala çok yakın arkadaşız. Benim ailem yok. Sadece kendime ait lüks bir evim,aynı şekilde arabam ve tek arkadaşım Ceyda vardı. Telefon bir çaldı iki çaldı ve evet üçüncü çalışta açıldı.
- Alo Ceyda
- Efendim Melisa
- Ya kanka biraz konuşmamız lazım. Müsaitsen buluşalım mı?
- Ahh, tabi. Ne zaman istersen benimde zaten canım çok sıkılmıştı. Nerde buluşalım?
- Çilek Kafe de olabilir mesela.
- Tamam kanka yarım saat içinde orada olurum. Dedi ve telefonu kapattı. Şaşırmamıştım çünkü hep o kapatırdı. Çilek Kafe yakınlardaydı on beş dakika içindekisi yürüyerek giderdim o yüzden oraya gelmesini söylemiştim. Gerçi onada çok yakındı. Yolda yürürken aniden bir kız bana çarptı. Bi dakika çarpmak mı dedim resmen kolumun içine sıçtı kız.
- Biraz yavaş be görmüyor musun? Dedi tiksinircesine.
- Diyene bak ya sen çarptın bana kızım hızlı gelen sensin. Dedim durduk yere sinirlendiriyorlar adamı işte.
- Bak ya şuna. Uzatma da siktirgit. Dedi ben hala şok içindeyken kız bir defa daha koluma çarptı ve yoluna devam etti. Sonra diyorlarki Türkiye niye gelişmiyor. Böyle salak, bencil, embesil, terbiyesiz insanlar oldukça Türkiye'nin gelişmesini beklemek hata be. Sinirle yolda yürürken telefonuma mesaj geldi. Durup telefonumu çıkardım. Mesaj Ege'dendi.
Hayat= Ege
Melisa yeter artık her şeyin içine sıçıyorsun. Gene yaptın yapacağını. Benden kardeşimin çıktığı çocuğu saklamakla hata yaptın. Bitti artık. Ya nasıl söylemezsin ya nasıl. Üstelik çıktığı kişi Furkan'ken. Bir daha beni arama. Ben benden sır saklayan bir sevgili istemiyorum.
Mesajı okuduğumda şok olmuştum. Bunun için bir insan sevgilisinden ayrılırmıydı ya. Gerizekalı çocuk. Ne var yani birbirlerini sevipte sevgili olmuşlarsa. Furkan'la olduysa oldu yani. Ben mi dedim sana Furkan'la kavga et diye. Aşkı bu kadarlık olanlarla muhattap olmaya bile değmezdi ya. Gerçekten artık burama kadar gelmişti hayat. Herşeyden ve herkesten bıkmıştım. Yolda biraz daha hızlı yürüdüm. Sonra Çilek Kafe'nin tabelası görüldü. Olduğumdan biraz daha hızlı gittim ve içeriye gittim. Benim geldiğimde Ceyda çoktan gelmişti bile. Yanına oturdum ve sohbet başlamıştı. Bayağa bir konuştuktan sonra garson yanımıza geldi ve be istediğimizi sordu. Bense her zamanki gibi bir nescafe dedim. Ceyda da aynısından istemişti. Olan biten herşeyi Ceyda'ya anlatırken. İçeri birden Ege girdi çünkü onun girdiğini anında görmüştüm. Rastgele bir masaya oturdu ve sanki birisini bekliyormuşçasına telefonunu eline aldı ve beklemeye başladı. Bende hem Ceyda'ya laf yetiştiriyor hem de Ege'ye bakıyordum. Ege bir anda telefonu bıraktı ve etrafa bakmaya başladı. Gözleri hemen beni buldu. Ben ona değişik bir şekilde bakarken o ise bana nefretle bakıyordu. Biraz bakıştıktan sonra Ceyda'ya eve gitmem gerektiğinden felan bahsettim ve dışarı çıktım. Biraz hızlı hareketlerle eve doğru giderken kolumdan biri tuttu. Hep böyle anları beklemişimdir çünkü beni hiç kimse kolumdan böyle tutmaz. Arkamı döndüğümde Ege bana bakıyordu.
- Ya ne yaptığını sanıyorsun sen? Bırak kolumu. Dedim o ise beni takmadı ve
- Hayırdır? Noldu? Bakıyorumda çok çabuk unutmuşsun beni. Bak kızım mesajda yazmayı unuttum ama şimdi söylüyorum. Eğer benden başka bir erkekle çıkarsan sen bittin. Dedi bana öyle kötü gözlerle bakıyordu ki. Tecavüzcü pis sapıklar gibiydi. Kolumu bir hışımla çektim.
- Ya sen ne saçmalıyorsun? Salak mısın sen? Bu ilişkiyi sen bitirdin tamam mı? Ve bitmeside iyi oldu. Bir daha benim karşıma çıkma. Hem sen dememiş miydin beni arama diye salak? İstediğim kişiyle de çıkarım ve sen buna karışamazsın. Daha fazla bağırttırmadan ben siktirgit burdan. Dedim bana pis pis bakarken ben onun yanından hızlıca uzaklaştım ve eve doğru gitmeye başladım. Çok sinirlenmiştim. Böyle bir saçmalık hiç bir yerde görülmedi be. Hızlı hızlı yürürken eve geldiğimi farkettim ve anahtarı kilide sokup çevirdim. İçeri girdiğimde içerisi aynı bıraktığım gibiydi. Ayakkabılarımı çıkarıp yerine koydum. Montumu da çıkarıp astıktan sonra odama çıktım. Hemen pijamalarımı giydim ve yatağa girdim. Bir çok şey düşündükten sonra gene uyuya kaldım.
Vote yapın biraz

Bir ŞizofrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin