Bir Şizofren-4

23 3 0
                                    

Medya Ege
Aaa yeter ama be bune böyle dimi ama? Kendini ne halt sanıyordu bu böyle? Ya cidden sıkılmıştım artık. Gerizekalı şey.
- Ya öf bi siktirgit. Kim dedi sana amk veledi? Dedim. Ya hayır yani anlamıyorum neden her mal beni buluyor ki. Değil mi ama suçum ne benim? Yüzüme aniden bir tokat indi. Ne olduğunu ilk başta ne kadar anlamasamda sonradan acı gerçeği hemen farkettim.
- Sen ne diyosun lan kapa çeneni. Siktirme şimdi kendini bana. Dedi. Sonra kolumu bir anda tutup çekiştirmeye başladı. Ben de avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım.
- Ya bırak beni. İmdaaaaaaaaaaat. Ya bıraksana be. Yardım ediiiiiiiiiin. Ya bırak anasını satıyım bıraaaaaak. Diye bağırdım. Bir kaç kişi bizi gördü. Hatta yardım etmeye bile gelecekti ama Ege onlara "sikerim" bakışı atıp herkesi geri savuruyordu. Kolumu çeke çeke artık koptuğunu düşünmeye başlamıştım. Son güçlerimle çekmeye devam ediyordum ama bir türlü kolumu geri alamıyordum. Sonra bir anda kolumu geri alıverdim. Bi dakika ben almamıştım. Daha az öncelerde bana yer tarifi soran çocuk bana kolumu geri vermişti. Ohh be.
- Ahhh kolum. Dedim bir anda. Çünkü kolum çok acıyordu. Çocuk yanıma gelip
- İyi misin? Acıdı mı? Diye sordu. Evet çok acımıştı ama sadece başımı hayır anlamında salladım. Bana anlamlı anlamlı baktı. Sonra bir anda Ege tarafından geri çekildi. Çocuk geri çekildi ve Ege'nin elini bedeninden itti. Ege bana dönüp
- Bu mu lan bu mu? Bu şerefsiz mi senin sevgilin ha? Bana bak kızım sana ben ne dedim? Benden sonra bir daha kimseyle çıkamazsın demedim mi lan? Dedi sonra bir anda çocuğa dönüp
- Lan şerefsiz sen kimsin de bu kızla çıkıyosun sikik beyinli? Dedi. Çocuk artık dayanamamış olacak ki hızlıca yumruğu Ege'nin yüzüne indirdi. Ege bu ani yumruktan dolayı sendeledi ama yere düşmedi. Ege elini çenesine götürüp elledikten sonra hışımla çocuğa yumruk salladı. Ama tabiki tutmadı çünkü çocuk aniden geri çekildi. Ben şok içinde onları izlerken onlar birbirlerini yiyorlardı. Çocuk geri çekildiği gibi tekmeyi karnına indirdi. Caddede bir çok kişi durmuş bizlere bakıyordu. Ege sendeleyerek ayağa kalktı. Sonra hemen cebinden çakıyı çıkardı. Hemen Ege'nin önüne geçip
- Ege Ege dur lütfen dur bak durman gerek. Dedim. Ama Ege beni görmüyormuş gibi davranıyordu.
- Ege beni dinle. Bak Ege o elindekini bırakman gerekiyor. Egeeeeee. Dedim. Ama hala beni görmüyordu resmen. Hızlıca tokadı yüzüne yapıştırdım.
- Ege beni dinle. Dedim. Gözlerini bir anda kaldırıp bana çevirdi.
- Ne var lan ne? Çekil önümden. Dedi. Hızlıca kafamı sallayıp arkamdaki çocuğa baktım. Hazır olmuş bir şekilde duruyordu. Çocuk bana
- Sen çıkabilirsin. Zarar görmek istemiyorsan çık bence. Dedi. Kafamı salladım. Sonra önümdeki Ege'ye döndüm.
- Ege bak yalvarırım şu elindeki bıçağı bırak. Bak lütfen Ege. Başını belaya sokacaksın Ege. Hadi lütfen bırak. Dedim. Eliyle beni sertçe yere ittirdi. Ben yere düştüğümde Ege bir kızgın boğa gibi çocuğa bakmaya başladı. Artık ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım. Ya şuna bakın ya güya bu gün benim doğum günüm. Gerçekten bu hayattan nefret ediyorum. Keşke bu gün okula gitmeseydim ne vardı ki? Hızlıca Ege'nin bacağına yapıştım. Normalde olsa yüzüne tükürürüm ama o çocuğa zaten bir borcum var bir de bıçaklandığını düşünemiyorum bile.
- Ege lütfen ne olursun dur artık. Ne istersen yaparım yeter ki şu elindeki çakıyı bırak. Dedim. Ege bir anda yüzünü bana döndürdü ve piç bir gülüşüyle
- Ne istersem mi? Dedi. Caddeden geçen herkes bizi izliyordu. Hatta çoğu polisi bile aramıştı sanırım.
- Evet Ege evet. Ne istersen. Ama lütfen elindekini bırak. Dedim. Ege benim kolumdan tuttuğu gibi beni kaldırdı ve
- Hadi gidiyoruz o zaman. Dedi. Sadece başımı sallamakla yetinmiştim.
- Kaç git gideceğin yere ama sakın unutma Ege bey. Burda bitmedi. Dedi bir ses. Arkamı döndüğümde o çocuktu. Ege tam arkasını döndü geri gidiyordu ki Ege'yi tekrar kolundan tutup başımı eğdim. O da geri döndü. Çok hızlı bir şekilde yürüyordu Ege. Ama başka şansım yoktu. Ona yetişmeliydim.
- Ege nereye gidiyoruz? Ne istiyorsun? Dedim. Ege bana bakıp her zamanki gibi piç gülüş yaptıktan sonra bir kahkahayla beraber
- Ahahahahahaha. Hala anlamadın mı Melisa? Benim olacaksın. Sadece bu. Dedi. Ben gözlerimi kocaman açmış bir halde ona bakarken oda bana bakıyordu.
- Ne diyorsun sen ya? Delirdin mi sen? Ne demek benim olacaksın? Kusura bakmada Ege bey ben kimsenin altına giremem tamam mı? Siktirgit şimdi. Dedim. Ege bana sen şaka mısın der gibi baktıktan sonra
- Lan sen gerizekalı mısın? Ya da her neyse. Sen benim altıma girmiyorsan ben kendime dövecek insan bulurum. Deyip arkasını döndü ve yürümeye başladı. Hayır inanamıyorum ya. Ne yapacaktım şimdi ben? Olamaz ya ben kimsenin altına girememki ama. Ya o çocuk. Benim yüzümden yaralanır hatta ölürse o zaman ne yapacaktım? Ya inanmıyorum ya ben ne diye sınıflarına giderim ki onların? Koşarak Ege'nin koluna yapıştım ve
- Ege ne olur bak ne olur başka bir şey iste benden. Yapamam. Cidden yapamam böyle bir şey. Dedim. Ege bana ters ters baktıktan sonra
- Neden ha neden? Neden senden başka bir şey isteyeyim ha? Dedi. Ona kendimi acındırarak baktım.
- Lütfen Ege lütfen. Ne istersen yaparım ama bana cinsel arzularını söyleme lütfen. Dedim. Ege son kez düşünürmüş gibi yaptıktan sonra
- O zaman yeniden benimle birlikte olacaksın. Dedi. Ya anlamıyorum. Zaten birlikteydik sen bitirmedin mi mal. Ama bu sefer asla seninle birlikte olamam.
- Ege biz zaten birlikteydik. Sen bitirdin. Bir daha mı seninle birlikte olacağım? Ne bu ya? Dedim. Ege benim kolumu tutup yürütmeye devam etti.
- Bak Melisa ben geri bana dönersin peşimi bırakmazsın diye ayrıldım senden. Haaa bide Furkan ve kızkardeşimin meselesi var. O da doğru. Ama ne oldu sen geri dönmedin üstelik o piç çocukla sevgili oldun. Dedi.
- Ya ne saçmalıyorsun sen Ege ben kimseyle çıkmadım. Sevgilim sandığındaki çocuğun daha adını bile bilmiyorum sadece benden yol tarifi istedi bende verdim. Sonrada benim için yardıma geldi. Sadece bu kadar anladın mı beni? Dedim. Ege biraz şaşırmış bir şekilde baktıktan sonra sadece ama sadece
- Oha. Dedi. Hızlıca tokatı yapıştırdım. Evet evet bu sefer ben haklıydım. Ege zaten beni en başımdan beri yaralamıştı. Artık bıkmıştım. Hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladım. Eve hızlı adımlarla gittim. Kapıyı açtığımda içeride kimse yoktu. Aslına bakarsanız zaten böyle olması gerekiyordu. Yavaş yavaş odama çıkan merdivenlere yöneldim. Merdivenleri yorgun argın çıktım. Odama girer girmez kendimi yatağın üzerine attım. Yani hiç üzerimi değiştiremem. Zaten hava kararmış da sayılırdı. Yavaş yavaş gözlerimi kapattım ve uykumun bedenimi ele geçirmesine izin verdim.

Ya ne olur biraz vote yapsanız? Bende farkındayım kötü yazıyorum ama lütfen ya.

Bir ŞizofrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin