Bir Şizofren-3

21 3 0
                                    

Medya Çınar
Ben şok olmuş şekilde onlara bakarken onlarda bana bakıyorlardı. Hoca bir onlara bir bana bakarken
- Neden gelicekmişim sizinle, hiç bir yere gelmiyorum. Dedim Ege sinirli bir şekilde bana döndü ve
- İşimiz var Melisa o yüzden bizimle gelmen gerekiyor. Dedi bende ayağa kalkıp
- Son kez söylüyorum sizinle gelmeyeceğim. Deyip doğru yürüdüm ve kapıyı sertçe çektim. Az kaldın Ege'nin arkadaşının burnu sıkışacaktı. Sahi kimdi o çocuk? Hızlı bir şekilde eski yerime oturdum. Herkes bana bakarken ben tam gitarımı çalacakken çalamadım. Çünkü teneffüs zili çalmıştı. Ben fizikçiye üzgünmüş gibi bakarken o da bana ne yapalım anlamında bakıyordu. Hay ben böyle hayatın içine sıçıyım. Hızlıca oturduğum sandalyeden kalktım ve sandalyeyi yerine koydum. Elimdeki gitarı da kabına koyup sırama koydum. Çok sıkılmıştım. Şu Ege piçi gelip herşeyi neden bozmak zorundaki. Fizikçi temizlikçi ablaya söylemiş, şimdi heryeri eski haline getiriyordu. Hediyelerim gerçekten çoktu. Herkes bir sürü bir şey almıştı. Hediyelere ve süprizlere bayıldığım için bütün bu olanlar bana az bile geliyordu. Ben sınıftan tam çıkacakken Ceyda yanıma geldi.
- Neden çağırdı o piç seni yanına? Dedi. Soruya bak be ben bile bilmiyorum cevabını. Sinirle Ceyda'ya dönüp
- Nerden bileyim Ceyda. Ayrıca o piç beni ilgilendirmiyor. Dedim çok canımı sıkmıştı. Bende anlamadım bir an neden sinirlendiğimi ama sinirlenmiştim işte.
- Melisa sen iyi misin? Ne oluyor ya? Durduk yere bağırmak nedir? Dedi Ceyda. O kadar sinirlenmiştim ki saçmaşıyordum iyice. Sinirlenmemiş bir sebebi bile yoktu be. Ceyda' nın yanından hızlıca ayrılıp Ege' nin yanına gitmeye başladım. Sınıflarının önüne geldiğimde hızlıca içeri girdim.
- Şişşşşşt lan köpek? Hadi bak burdayım niye çağırdın beni? Dedim. Ege en arka şıralardan kalkıp yanıma geldi. Sınıfta çok dazla kişi yoktu ama olan kişiler bizi izliyorlardı.
- Kızım bak beni deli etme. Diyip kolumdan tuttuğu gibi sınıftan çıkarmaya çalıştı. Bense kolumu hışımla çekip
- Burda söyle lan. Hadi dinliyorum seni. Devam et ama burda. Diye bağırdım. O ise beni dinlemeden gene kolumdan tuttu ve sınıftan çıkarmaya çalıştı. Ama bu sefer kolumu delecek kadar sıkıyordu. Bir an gerçekten delindi sanmıştım. Kolumu her defasında çekmeye çalıştıkça o daha da sıkıp beni çekiyordu. Çekmeyi bıraktım ve tam bacağına tekmeyi geçirecekken geri çekildi. Sınıfta olan herkes bize bakıyordu. Kolum gerçekten çok acıyordu. Şimdi geldiğime gerçekten pişman olmuştum. Ama pes etmeyecektim. Kolumu son gücümle çektim. Ah sonunda başarmıştım. Tam beni yeniden yakalayacakken bacak arasına tekmeyi savurdum. O yerde kıvranırken bende hızlıca koşmaya başladım. Durduk yerde ne ara çıktı bu ya. Koşarken önümdekilere çarpıyordum ama olsundu. Tam bahçeye çıktım diye sevinirken arkamdan gelip saçımı tuttuğu gibi beni sürüklemeye başladı. Her ne kadar dirensemde canım çok acıyordu.
- Ya bırak beniiii. Gerizekalı bıraksanaaaaaa. Diye bağırıyordum. Birden saçımı bıraktı. Bütün bahçe bize odaklanmış şekildeydi. Ben arkamı dönüp kaçacakken kolumdan tuttu.
- Ya bıraksana beni piç. Diye bağırdım. Birşey söyleyecek zannederken tokadı yüzüme yapıştırdı. Bu son noktaydı. O kimki ha kim? Omuzlarından tuttuğum gibi havaya zıpladım ve bacak arasına deminkinden daha güçlü bir şekilde tekmeyi indirdim. Acı içinde iki büklüm olurken arkadan diz eklemlerine bir tane geçirdiğim gibi yerdeydi. Hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Okuldan çıkar çıkmaz eve doğru koşmaya başladım. Çok hızlı koşuyordum. Öyle ki bir an bacaklarımın ayrıldığını sanmadım değil. Son sürat hızla giderken birine çarptım.
- Ay pardon. Gerçekten özür dilerim. Yanlışlıkla oldu. Dedim tam yeniden koşacakken kolumu tuttu. Ege'nin tuttuğu yer olduğu için
- Ahhhhhh! Diye bir ses çıkardım. Çocuk kolumu hemen bırakıp
- Acıtmak istemezdim. Dedi
- Yo yo hayır yani ya işte öf neyse boşver. Dedim. Bana hayran kalmış gibi baktıktan sonra devam etti.
- Şey birşey sorcaktım buralarda bir okul varmış biliyor musun?
- Adı ne okulun? Dedim bende. Evet buralarda çok okul vardı hemde çok.
- Selçuk Koleji. Dedi oha ya bu bu bizim okul. İnanmıyorum ya. Şimdi bu taş çocuk bizim okula mı gidiyordu. Neyse.
- Ah evet. Buradan bayağa bir dümdüz git ondan sonra sola dön yine bayağa bir düz git sonrada sağa dönüp karşıya geç. Dedim. Evet evet benim yol tarifim öyle güzel falan değildi. Çocuk sadece kafasını sallayıp gitti. Bende hızlı bir şekilde yeniden koşmaya başlayacakken önümde Ege'yi gördüm. Oha amına koyum bu ne hız be. Hemen arkamı dönüp koşmaya başladım. Ayaklarım koşarken popoma bile değiyordu. Ama ne olursa olsun arkama bakmadan koşmaya devam ettim. Ya gerçekten çok saçmalıktı. Kapısının önüne gittim diye bir insana yapılmayan kalır mı be. Çok sinirliydim. Durduk yere ne bu öfke ama. Arkama hafifçe başımı döndürdüğümde hala koşmaktaydı. Artık dayanacak gücüm kalmadığından durmuştum. Ne olacaksa olsun artık ne yapayım? Ellerimi dizlerime koyup derin derin nefes alıp verdim. Çok koşmuştum. Ege bir anda yanımda bitti.
- Ne var lan ne var? Senin yüzünden koşmadığım yer kalmadı be. Dedim. Bana beni yiyecekmiş gibi baktıktan sonra devam etti.
- Ben sana benden başka hiç bir kimseyle çıkmayacaksın demedim mi lan? Dedi. Ne yani ben kiminle çıkmışım ki?

Bir ŞizofrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin