Fikrime Değen Adam

HEYECANLI TELAŞ

Kurduğum çalar saatin çalmasıyla uyandım. Yorgun olan bedenime inat uyanmalıydım. Bugün mavi Peksoy'un dişiyle tırnağıyla çalışıp beni bu zamana getirmesine sebep olan mavi modanın 3 yıl dönümü ve bugüne özel düzenlenecek olan defile kusursuz olmalı.. satılan ürünlerin çocuk esirgeme ve yardıma muhtaç insanların yararına kullanılması benim için önemli.. Annem'in her yıl düzenlediği bu defile ve bağışların sonu gelmemeli.. melek annem senden kalan her şeyi yaşatacağıma söz verdim. Her yıl daha çok güçlendiğimi hissederek ve bir bir yapmış olduğum planı hafızamdan geçirirken aynı zamanda giyiniyorum. üzerime giydiğim mavi elbiseme eşlik eden ayakkabılarımla muazzam göründüğümün farkına varınca mutluluk bildiğim en güzel durağa gitme vakti...

Kanadımın merhemi annem, bugünden tam 10 gün sonraydı vefatın, seni düşündükçe içim sızlıyor. Sen olmalıydın yanımda ve ben senin kanadının altında olmalıydım.. düşünceler göz çukurlarıma gözyaşlarımı biriktirmiş. Bugün için ağlamamaya inat edercesine savaşıyorlar. Yapılan defile her seneden daha güçlü ve daha layık olduğunu hissettirdi. Biten defilenin sonunda alkışlanan ellerin arasında gözyaşlarım fark edilmeden döküldü. Kalabalığın gözyaşlarımı saklamasından memnun kalsam da bir yanım hep buruk yokluğunu bildiğimden,
Mutlu olsamda gölge gibi hüzün sarmıştı her bir yanımı, yalnızlığın can yoldaşının adı hüzündü.
Evet bugün planladığım herşey istediğim gibi ilerlemişti. Ama bir o kadar da yorulmuştum.
Dinlenme vakti, köşeme uzanıp, bir kahve ve hemen magazin haberlerini uzun uzun inceledim. Annesinin gururu diye yazılan gazete başlıkları güçlenmem için büyük sebebiyet..

Hafızalarıma kazınan haber
başlıklarıyla güne uyansamda bugün ruhumun dinlenmeye ve maviliklere ihtiyacı vardı. Seda teyzeyi arayıp bilgilendirdim.
Acı kahve tadındaydı herşey, gökyüzü bulutlu, karaya bürünecek gibiydi.
Bir Adam çarptı gözüme balık tutuyor aynı zamanda köpeğiyle oynuyor. Aress dediğini duyar gibi oldum 176 Boylarında esmer tenine yakışan sakalları, ve gür olan saçlarını sağa doğru taramış. Hem bir serseri hemde burnu havada bir Adam gibi samimiydi.
Elleri sürekli sağa taranmış saçlarının arasındaydı. Benim gözümde saçlarının bozulmasını istemeyecek kadar havalıydı. Ve kesinlikle hayatının her anında kızlar vardır diye düşünmekten kendimi alamazken.. kahvemi içmek istediğimde, iç sesim sen kahveni iç soğudu der gibi dürttü..
Kahvemi aldım deniz kokusu alabilmek için her zaman oturduğum bankta oturdum. Düşünceler beni alıp giderken, ilgi isteyen köpeğin yanıma yaklaşmasıyla irkildim. İlgi istiyordu. ilgilendim. Sevimli köpekti.
Sahibi aress diyerek yanıma geldi..
Rahatsız ettiyse kusura bakmayin.
Aksine mutlu oldum insanlara sadık olan tek hayvan, ve size gerçek anlamıyla sadık..
Kesinlikle öyle 8 senedir benimle.. benim tek can dostum....
Bu arada Bulut ben dediği anda elini uzatıp,Koyu kahve rengi gözleriyle gözlerimin en derinine bakıyordu. Elini uzatırken sol eli saçlarının arasından savruldu.. hem üzerinde beğenmişlik havası hemde bir o kadar mütevazi oluşu;
maviliklerin bir parçası,
Mavi gökyüzünün bulutu gibi..
Evet duruluk sadelik var ama bir okadarda ismi gibi, gökyüzünün bulutları gibi hoyrat..
Başına savruk. Bir adam..
Nerden geliyordu bu samimi duygular, uzun yıllardır kalbim bir adamın gözlerine bakmadığından mıdır. Yoksa bu adamda farklı bir tutku mu var....
Saniyeler içinde düşündüklerimin arasında merhaba dedim. Gülümsedi..
Şaşırmış yüz ifademden anlamış olacakki... çapkın çapkın gülüşünü seyrebildim.. bende Beyaz Peksoy memnun oldum.
Mavi Peksoy'un kızı Beyaz Peksoy mu? Diye sordu şaşkın bir edayla..
Başımla onaylarken aynı zamanda gözlerim yere devirildi...
Başınız Sağolsun kendisini çok yakından tanırım. Cenazesine gelememiştim. Üzgünüm diyebildi sadece....
Tanıştığıma memnun oldum. Bir kartvizitimi uzatarak benim ofisim bir gün kahveye beklerim.. dedim..
Evimin yolunu tuttum..
Bir yabancının bu denli sıcak samimiyetini hissetmek duygularımı okşadı.. ve ilgiye ihtiyacı olan bir kadın olduğumu o anda anladım.. Annem vefat ettiğinden beri daha iyi olmak icin çabaliyordum. Hayatımın su gibi akıp gittiğini;
O adam koyu kahve rengi gözleriyle gözlerimin en derinine bakınca fark ettim.. soluksuz bir uyku ihtiyacı hissederken. Sabah ezan okunurken gözlerim aralandi.. günlerdir uyumak için kullandığım evimi temizlemeye koyuldum.. Çalan müzik eşliğinde işlerimi halledip, ofise geçtim. Yapılacak toplantılarım ve sözleşmelerim birikmiş beni bekliyordu.. İnce bir dokunuşla aklıma geliyor. Onu düşünmek için sessizlikle buluşuyorum. Gözlerime bakan gözleri aklımdan çıkmıyor.. Bir yandan mutluluğu hissederken bir yandan merak var düşüncelerimde, davetime karşılık verip. Gelecekmiydi..
Günlerce yoğun ilerleyen iş tepomun ardı kesilmiyor. Ev ile iş arası mekik dokuyorum. Bugün annemin vefatının yıl dönümü ofise gelip bir kaç işimi hallettikten sonra annemi görmeye gidecektim.
İncelediğim sözleşmeye bakarken kapı tıklatıldı.. Gel dedim..
Başımı kaldırmadan Sessizlikle içeri giren ayak sesleri kime ait diye ayaklarından başlayıp gözlerine kadar başımı kaldırdığımda..
Önce kalbimin atışlarına engel olamadım. Sonra titremeye başladım. Daha sonra soğuk ter atmaya başladım. Aynı zamanda sıcak basmıştı.. siyah ayakkabılarına eşlik eden siyah pantolonu giydiği lacivert gömleği yakışan sakalları ve saçıyla bir çift göz gözlerime değdi. Ne klasik bir havası nede spor bir havası vardı. Giyinmeyi seven bakımlı bir adam olduğu her halinden belliydi.. ellerinde papatyalarla merhaba dedi.
Merhaba hoşgeldin. dedim afallayarak, Beyaz kendine gel diyen iç sesimi dinlemeliydim. Yoksa kalbim herşeyi ele verecekti.. oturması için rica ettim. Papatyaları alıp, vazoya yerleştirirken rahatsız etmedim umarım. Dedi..
Hayır rahatsızlık vereceğin bir durum yok yalnız işlerim var. Çıkmam gerekiyor annemi ziyarete gideceğim. Bir sakıncası yoksa bende gelebilir miyim dedi. kısık sesle;
Tabi gelebilirsin. O halde
Kahveleri dışarıda içeriz. Arabasiyla gitmemizi önererek yola koyulduk.
Bindiğimiz anda sol yanım benim diyen şarkı inceden inceye çalışıyor. Sesini açmak istedim. Ellerimiz buluştu..
Ben gözlerim kapalı şarkıyı dinlerken,
düşüncelerimin arasında "diren sevdaya güven" diyen bir şarkının en duygu yüklü nakaratında duygularım asılı kalırken, kalbime tercüman oldu. Sözler....
Yarınımın dili, umudumun yolu sol yanım olur mu dersin..
Çalan şarkının başrolünde "Beyaz" "Bulut"...
Arabayi sağa çekip papatyalarla döndü..
Yanımdaki ince ruhlu adamın hayalini kurmak, yanımdayken onu düşünmek hiç yaşamadığım duygular, karnımda kelebekler uçuşuyor. annem'e giderken; saatlerce yanında durabilirdim.. Ama bir hasreti telafi etme vakti..