1.Bölüm

100 7 2
                                    

Yorulmuştum  artık,  ayağa kalkacak gücüm bile yoktu. Düştüğüm yerden kalkamıyordum. Sanırım çaresizliğin son evresini yaşıyorum. Beni  çıkmaz sokağa atmışlardı sanki, oradan çıkamıyordum. Çıkmak için çabaladığımda söylenemezdi.
Etrafımda herkes bana  acıyarak bakıyordu. Pek de umurumda değildi açıkçası.
Artık ailemden uzaklaşmıştım. Okuldaki arkadaşlarımdan bile  uzaklaştım. Eve gitmez oldum, okul zaten umurumda bile değildi. Bazı geceler bankta yatıyorum. Her zamanki bankımızda  biraz soğuk oluyordu ama sen varmışsın gibi hayal ediyordum içim ısınıyordu. Bu aralar yaşlı teyzeler benden pek haz duymuyorlar. Çünkü evlerinin duvarlarına  "Minik Kuş Geri Dön" yazıyorum. Belki görür de gelirsin diye. Pek işe yaramadı , gelmedin çünkü. Arkadaşlar  kızıyorlar bana çok içiyormuşum. Ölürmüşüm.

Yaşıyor musun diye sormadılar ki hiç?

Anlayamıyorum... her şeyi anlarımda  gidişini bir türlü anlayamıyorum. Bilmiyorsunuz  bir sabah veda mesajıyla uyanmanın çaresizliğini bilemezsiniz... Yıllarınızı geçirdiğiniz, her şeyim dediğiniz, göz yaşına bile kıyamadığınız biri size sadece bir mesajla veda etmesi insana öyle bir koyuyor ki kalkamıyorsunuz. Gözümün önünden gitmiyor mesaj

"ELVEDA TEO"

şaka gibi değil mi? İnanması zor ama bu mesaj ardından  1 yıl geçti. Benim için doğum günü hediyesi buydu işte. Bir elveda mesajı. İlk başta  inanmadım. Nehir'in evine gittim, arkadaşlarına gittim,  babaannesi, anneannesine, dedesi, halası ,teyzesi kim varsa gittim.
Hiç kimsenin haberi yoktu. Her şeyini burada bırakmış. Telefonunu, elbisesini, cüzdanını...  tek pasaportunu  ve kimliğini almış. Polis başka birisiyle yurt dışına kaçtığını düşünüyor. Çünkü  2 aydır düzenli olarak biriyle konuşuyormuşsun. Ben inanmadım tabi. Biz çok severdik birbirimizi, severdin sen beni. Gittin ama, geri geleceksin bunu biliyorum. Sonradan polis den haber geldi, konuştuğun bir çocuk varmış  telefon numarasından ablasına ulaşmışlar o söylemiş.  Yurt dışına  kaçmışlar, ablası bir miktar para bile vermiş.

Meğer beni hiç sevmemişsin. Anlamalıydım zaten, son zamanlarda  sürekli bahaneler uyduruyordun. Bense  bunun farkında bile değildim, her şeyi o kadar normal algılıyordum ki beni sevmediğini anlayamadım. Aslında sende haklısın ben bile kendimi sevmiyorum beni sevmeni beklemem hataydı. Beni güldüren de sendin , öldürende..
Keşke gülmeseydin  bana , o koca gözlerini benden uzak tutsaydın keşke. Ama ne demişler "keşkeler adamı keş eder"sevdiğim. Ben bugün  Nehir defterini burada kapatıyorum. Eğer bir gün  olur da geri dönersen karşıma çıkma, sonra kötü bir laf ederim kalbini kırarım sonra kendi  kafamı kırarım. Senin meşhur bir lafın vardı : baktın olmuyor, bakmayacaksın ...  Sen ve benden biz olmadı minik kuş

Sen beni 17 yaşımda koca bir adam yaptın. Şimdi bana" şair ruhlu adam" diyorlar.
Şiir gibi konuşuyormuşum . Gidişin tek yararı şiiri sever oldum, zararıysa geceleri uyuyamıyorum. Okulda uyukluyorum genelde. Artık uyku düzenim yok, okulda ne uyursam artık. Moru severdin sen al işte göz altlarıma taşıdım. Mor mor geziyorum artık,ucubelere döndüm. Sürekli siyah giyiyorum, sanki yastayım. Ölüyüm aslında sadece zaman geçsin diye yaşıyorum, artık aklım başıma geldi seni sevmiyorum ama düşünmeden de yapamıyorum . Anlayın beni  her yerde anı 2 yıl az değil  2 yıl boyunca  İstanbul'un her yerinde anımız var, sahilinde geçiyorum mesela çiçekçi teyzeler geliyor  yanıma:

- Ağabeyim  bea  yanında ki güzel ablam nerelerdedir ? Bir gül alasın ona...

bak işte nasıl düşünmeden durabilirim ki ? Tek buda değil  mesela bizim evin oradaki dedikoducu bir kapıcı  abla vardı ya  bütün mahalleye  kız bunu boynuzlamış diye yaymış millete  beni  gören" vah vah" diye geçiyor yanımdan. Gülüyorum sadece ...  bir de  bakkalcı fahri amcanın çırağı selim var ya  sürekli jelibon getiriyor kapıma koyuyor , bir gün tuttum bunu :

-Selim neden jelibonları kapımın önününe bırakıyorsun?

-nehir abla şey dediydi: Teoman  ağabeyin  üzüldüğünde jelibon ver geçer demişti. Bende mutlu ol diye bırakıp gidiyordum. 

-(başını okşadım Selim'in) sağ ol Selim 

Demek iyi gelir ha!  Nehir de iyi geliyordu güya, gelmiyormuş...

hafta sonları  evde içiyorum hiç kimseye de  kapıyı açmıyorum. Resmini karşıma alıyorum ,içimdeki nefretini büyütüyorum. yani anlayacağın  seni unutuyorum. Dövme yaptırmıştık hani minik kuş dövmesi yaptırmıştım. Gittim sildirdim , herkes  çok acır falan dedi  ama bir senin kadar acıtmadı...

Bunların hepsini tek başıma yapmıyorum ben, bana kalsa sokakları evim yaparım içerim falan  ama başımda Burak var. Ben sırf dedemle o üzülmesin diye mutluymuşum gibi yapıyorum. Çünkü onlar gerçekten benim sahip olduğum tek ailem. Seni ailem diye görmüştüm ben ,meğerse hiçbir şeyimmişsin  sen. Dedem seni çok severdi, beni mutlu ediyorsun diye şimdi nefret ediyor  beni öldürüyorsun diye... Artık  bazı geceleri seni düşünmeden uyuyabiliyorum, yavaş yavaş düzeliyorum daha yolun başındayım ama olsun , bir gün seni tamamen hayatımdan çıkardığım günün hayalini kuruyorum. Dedeme artık onu düşünmeden uyuyabildiğimi söylüyorum bana dediği :

-yastığın altındaki fotoğrafını kaldırırsan buna inanırım  

Nehir'in fotoğrafı yastığımın altında olduğunu biliyormuş be! ama ne yapayım atamıyorum, tek o değil resimlerini yakamadım ama mutlaka yakacağım .

Bir gün Burak senin fotoğrafına baktığımı yakaladı, demediğini bırakmadı bana haklı da. Ama ne yapabilirim ki  bir anda unutmak kolay mı? O kadar anıları silmek kolay mı ya? Boşver diyorsunuz ama veremiyorum , ilk defa çabalıyorum ve olmuyor ben ne yapayım  kendimi alamıyorum ondan, sanki o kapıdan bana bakıp ben geldim diyecekmiş gibi kabullenemiyorum gidişi canımı acıtıyor, bunu yaşamadan bilemezsiniz çaresiz kaldığın zaman insan yanlışla doğruyu ayırt edemez, hatalarım var ama  kurtulmam için zaman gerek, evet  ondan nefret ediyorum ama  tamamen hayatımdan çıkartamıyorum. Bunu en çok ben istiyorum  çünkü acının hasını ben çekiyorum. Siz bana üzülürken ben hem kendime hemde geçen yıllarıma üzülüyorum. Yoruldum artık. Geceleri rüyama girmesinden, bazen yanımda belirmesinden, radyoda bizim şarkımızı çıkmasından, mahalledekilerden ya aslında ben İstanbul'dan yoruldum. Belkide onu çıkartmam için hayatımda değişiklik yapmam gerek ve bu da sanırım İSTANBUL...

ARKADAŞLAR BEĞENDİYSENİZ VOTE  VE YORUM YAPMAYİ UNUTMAYİN HATALARİM VARSA SOYLEYİN SİZİLERİ SEVİYORUM BU ARADA MULTİMEDYADA TEO VAR😘😍

KENDİNE İYİ BAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin