Giray - Duru →yangın

59 4 9
                                    

Hikayenin bu bölümü
yaklaşık bir sene öncesinden devam ediyor bilginize...
Multide Giray ve Koray var..
Önde duran Koray , arkadaki de Giray..

Iyj okumalaaaar.....♡♥*☆★*

Duru dan;

Sokakda hiç bir şey yapmadan öylece yürüyordum. Evet sadece yürümüş olmak için yürüyordum, ve evet sinirliydim. Ve evet avuçlarımı tırnaklıyordum.

Neden mi???
Kardeşim; ucube, ördek kılıklı,  kertenkele suratlı, pembe panter kankası, lanet olası ornitorenk,budala, Burak'la ve tabiki de  konu her ne olursa olsun oğlu Burak dan yana olan çok sevgili(!) canım (!) annemle kavga etmiş kapıyı patlatıp evden çıkmıştım. Belki kapıyı söküp Burak'a  fırlatabilirdim... sahi, ben niye kapıyı fırlatmadıysam.

Çelik Kapı lan o salak.

Tamam, akşam yemeğinde koca bir tabak soslu makarnayı Burak'ın kafasından aşağı dökmüş olabilirim. Bunda ne var yani. Her abla kardeşine böyle şeyler yapar, bunda bu kadar abartacak ne var.!?
Çok geri kafalısınız.

Gerizekalı, türünün son örneği Burak da kayarken pateninin tekerini kırdığım için, benim en sevdiğim t-shirtimün üzerine mavi mürekkep boca etmişti bende t-shirtimi mürekkep içinde yüzerken gördüğümde  odamdan 'allah allah allah' nidalarıyla masada yemek yiyen Burak'a doğru yardırıp, üzerine atlamış ve önünde duran koca bir tabak soslu makarnayı kafasından aşağı boşaltmıştım.

Sonrada annem de beni makarnayı dökerken basıp benim ne kadar kötü bir abla olduğum hakkında dakikada 4837947271 cümle kurarak nutuk çekmişti. E, haliyle bende dayanamayıp kapıyı patlatıp evden çıkmıştım.

Fena mı oldu ama, yüzüne renk geldi pisliğin.

Bazen o çocukla kardeş olduğumu için camdan atlayasım geliyor. Ama abla olan ben olduğum için onu camdan atmam gerektiğini düşünüp vazgeçiyorum.
Tabi canım sonuçta aramızda iki yaş var ve abla olan benim tamam mı. O sonradan doğduğu için onu camdan atmam bence caiz...

Neredeyse yarım saattir aylak aylak yürüyorumdum. Berçem de evde değil İzmir de oturan babanesini ziyarete gitmişti. Buket(Duru'nun arkadaşı) ailesiyle yemeğe gitmişti.
Eren desen arkadaşlarıyla partiyedeydi. Bok gibi ortada kaldım anlayacağınız.

Yürüye yürüye sahil kenarına geldim. Boş bir banka oturup denizi seyretmeye başladım.
Sinirli olduğumda denizi seyretmek her zaman bana iyi gelmiştir zaten.

Bir süre denizi seyredip dalmışım. Yanıma birinin oturmasıyla irkilip kafamı o yöne çevirdim.

OMG!!!

Yanımda benim yaşlarımda, sarışın, karanlık olmasına rağmen seçilebilen koyu yeşil gözlü biri oturmuştu ve bana gülümsüyordu.
Amaaaa, bu çok yakuşukluuuu.

"Selam, umarım rahatsız etmiyorumdur. Ben Giray." dedi ve sıkmam için elini uzattı adının Giray olduğunu söyleyen yeşil gözlü, yakışıklı genç.

Ben ona sadece 'Hayır ama, suyu çiğneyemezsin ve nefes almak için kulağın yerine burnunu kullanmalısın' demiş gibi bakabildim.
Bu kadar yakışıklı biri neden benle konuşsun ki. Hadi ama,
Böylesini kırk yılda bir görüyorum ama tepki gayet normal bence.

Biraz daha böyle bakarsam şizofren olduğumu düşünmesinden korktuğum için uzattı elini sıktım.

"Selam, bende D-" tam adımı söyleyecekken lafımı kesti.

"Duru.? Dimi?"

"Ah, evet, ama sen benim adımı ne-"
Bu yakışıklı neden sürekli lafımı kesiyor.
Bana bak çocuk dua et çok yakışıklısın ve acayip tatlısın. Eğer öyle olmasaydı kafanı kaldırım taşına sürterdim de neyse..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Belalı EsmerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin