Mine Selen'i çok merak etti çünkü Selen bir çığlık attı ve bir daha sesini duyamadı. Ablasına biri birşey mi yapmıştı? Ama kim ne yapabilirdi ki? Çetin'i aradı ve Selen'den haberinin olup olmadığını sordu.
Çetin: Haberim yok. Ben en son holdinge gitmek için evden çıktım ve bir daha hiç konuşmadım. Ne oldu ki?
Mine: Ya Ayşe'yi kaçırdılar. Sonra ablama bir mesaj geldi. Mesajda Ayşe'nin ölmesini istemiyorsa yazan adrese gitmesi istenmiş. O da gitti. Sonra Ayşe bulundu. Ablamı aradım ve ona tuzak kurulduğunu söyledim. Ablam çığlık attı ve telefon kapandı. Çok merak ediyorum onu Çetin.
Çetin: Nereye gitti? Adresi biliyor musun?
Mine: Emin değilim ama sanırım Cumhuriyet mahallesinde ilk ışıkları geçip ilk yola dönüp yolun sonuna gidiyorsun. Ormanlık bir yermiş ve minik bi kulübe varmış.
Çetin: Tamam Mine merak etme ben ablanı bulucam.
Çetin telefonu kapatıp aşağıya indi. Taylan Çetin'i gördü ve ne olduğunu sordu. Çetin olanları kısaca anlattı. Taylqn'da Çetin'le birlikte yola çıktı. O sırada Selen'i bayıltan kişi onu bir odaya kilitleyip dışarı çıktı. Selen uyandı. Korkarak ayağa kalktı ve camın arasından baktı. Cama tahtalar çakılmıştı. Bu nedenle çok az gözüküyordu. Selen ağlayarak bağırmaya başladı.
Selen: (ağlayarak) Yardım ediiiiin!! Yardım edin nolur!!!
Kaçıran Kişi: Boşuna bağırma burada seni kimse duyamaz.
Selen: Yaa! Ne istiyorsun benden? Ben sana ne yaptım ki? Yalvarırım bırak beni! Ne yapacaksın bana?
Kaçıran Kişi: Bi sus be kadın! Ne çok soru soruyorsun sen.
O sırada kulübeye birşeyler dökmeye başladı. Selen içeriye girenin kokusuna baktı. Yakıt dökmüştü.
Selen: Yakacak mısın beni? Ya ben sana ne yaptım?
Adam Selen'i hiç dinlemedi. Kulübeyi ateşe verdi. Birkaç dakika sonra içerisi tamamen duman doldu ve Selen öksürmeye başladı. Bir yandan nefes almaya çalışıyor bir yandan da yardım edin diye bağırıyordu ama adam haklıydı. Ormanlık bir yerde, çevresinde hiç birşey olmayan bir kulübede onu kim duyabilirdi ki? Dışardan bir araba sesi duydu ama ayağa kalkıp camdan bakmaya gücü yoktu. Ama son güçle ayağa kalktı pencereye bakmaya çalıştı ama dayanamadı ve bayıldı. Gelen kişi Çetin'di.
Çetin: Dayı yangın.
Taylan: Durdur arabayı Çetin.
Çetin durdu ve aşağıya indi. Eve yaklaştılar.
Çetin: Burda mı acaba Selen?
Taylan: Bilmiyorum.
Çetin hiç birşeyi beklemeden içeri daldı. Taylan durdurmaya çalıştı ama yapamadı. Çetin kapısı kitli olan odayı buldu ve kapıyı kırdı. Selen oradaydı. Hemen kucakladı ve dışarı çıkardı. Selen'i uyandırmaya çalıştırdılar ama Selen uyanmadı. Çetin ağlamaya başladı.
Çetin: (ağlayarak) Ya ona birşey olursa ne yaparım dayı?
Taylan: Çetin tamam sakin ol. Hadi hastaneye götürelim.
Çetin: Tamam dayı. Mine'yi arar mısın?
Taylan: Mine kim?
Çetin: Selen'in kardeşi.
Taylan: Selen'in kardeşi mi?
Çetin: Evet dayı başka birşey sorma lütfen.
Telefonunu verdi ve aramasını istedi. Taylan haber verdi. Mine çok endişelendi. Ablasına ne olacaktı?