Bir an önce Selen'i hastaneye getirdiler. Doktorlar hızla Selen'i kontrol odasına götürdü. Çetin çok korkuyordu ve hala ağlıyordu. O sırada Mine geldi.
Mine: Çetin ablam iyi mi? Ne oldu ona? Nerde? Kim ne yapmış? Çetin cevap ver!!
Çetin: Cevap vermeme fırsat vermiyosun ki. Ablan içerde bekliyoruz. Biri onu bir kulübeye kilitlemiş ve kulübeyi ateşe vermiş. Kim olduğunu bilmiyorum. Senin kadar ben de korkuyorum ve bildiklerim bu kadar. Lütfen başka bisey sorma.
O sırada doktor çıktı.
Doktor: Selen hanım gayet iyi merak etmeyin.
Çetin: Ohh! Onu görebilir miyim?
Doktor: Siz Çetin Bey misiniz?
Çetin: Evet neden?
Doktor: Selen hanım da sizi istemişti.
Çetin içeri girdi ve Selen'e sarıldı. Kimin yaptığını görüp görmediğini sordu. Selen görmediğini söyledi. Ayşe'yi sordu. Çetin gayet iyi olduğunu, onun da çok korktuğunu söyledi. Doktor içeri girdi.
Doktor: Selen hanım iyi misiniz?
Selen: İyiyim. Teşekkür ederim.
Doktor: Rica ederim. Bu benim işim. Gerçekten kendinizi iyi hissediyorsanız taburcu işlemlerini başlatayım.
Selen: Başlatabilirsiniz. Ben gerçekten iyiyim.
Doktor taburcu işlemlerini yaptı ve eve döndüler. Hale Selen'i yorgun görünce merak etti. Yüzünde birkaç iz vardı. Çetin olanları anlattı. Hale korktu. Buraya gelirler mi? diye sordu.
Selen: Sanmam buraya neden gelsinler ki?
Hale: Bilmiyorum. Korktum biraz.
Çetin: Korkma yenge buraya gelmezler.
Hale rahatladı. Çetin Selen'i odaya çıkardı. Güzel güzel konuştular ve eğlendiler. Birkaç gün geçti. Evde bir davet vardı. Çetin'in anneannesinin arkadaşları geliyordu. O yüzden eve bir iki aşçı çağırdılar. Çetin ve Selen davet bitene kadar odadan çıkmadı. Davet bitince aşağıya indiler. Yemek yiyelim dediler. Anneannesi aşçılardan gitmeden önce yemek için birşeyler yapmalarını istedi. Yemeği hazırlayıp çıktılar. Selen ve Çetin birşeyler yiyip tekrar odaya çıktılar. Saatler boyunca konuştular. Çetin su almaya indi. Selen'in başı dönmeye başladı. Çetin'i bekledi ama Çetin uzun süre gelmedi. Tam odadan çıkıyordu ki Çetin'in geldiğini gördü ve geri döndü. Çetin gelince başının döndüğünü söyledi.
Çetin: Gerçekten mi? Benim de başım dönüyor.
Çetin Hale ve Taylan'ın yanına gidip onların da başı dönüyor mu diye sordu. İkiside biraz dedi. Çetin odaya döndü. Yanında Hale ve Taylan vardı.
Selen: Ben çok kötüyüm Çetin. Hem başım dönüyor hem midem bulanıyor.
Hale: Benim de
Çetin: Tamam sakin olun. Ne olmuş olabilir?
Selen: Acaba yemeklerde bozuk birşey mi vardı?
Taylan: Olabilir.
Çetin: Durun Hacer anlayışı çağıralım. Yemekleri o yapıyor. Bilir.
Çetin inip Hacer'i çağırdı ve yemekte bozuk birşeyin olup olmadığını sordu.
Hacer: Oğlum bugünkü yemekleri ben yapmadım ki. Gelen aşçılar yaptı.
Selen: Bence biz zehirlendik. Hepimizde aynı belirtiler var. Şu anda ayağa kalkamayacak haldeyim. Midem çok bulanıyor ve başım aşırı derecede dönüyor. Ayağa kalkarsam bayılacağım. Bizi hastaneye kim götürecek? Hepimiz aynı durumdayız.
Çetin: O kadar kötüyseniz ambulans çağıralım.
Selen: Gerek yok. Uyuyunca geçer.
Çetin: Emin misin?
Selen: Her ihtimale karşı Mine'yi çağıralım istersen.
Hale: Mine kim?
Selen, Çetin, Taylan Aynı Anda: Kardeşi.
Hale: Tamam sakin olun.
Selen Mine'yi çağırdı ve Mine gelince uyudular. Sabah Hacer uyandı ve kahvaltı hazırladı. Hazırladığı tabakları Elif'le (diğer hizmetli) sofraya gönderdi. Mine aşağıya indi.
Mine: Merhaba Hacer abla. Diğerleri daha uyanmadı mı?
Hacer: Uyuyorlar kızım. Sofra hazır olsun uyandırırız.
Mine: Tamam yardım edeyim size.
Hacer: Teşekkürler kızım.
Hep beraber sofrayı hazırladılar ve Selen'leri uyandırmaya çıktılar. Mine içeri girdi.
Mine: Ablaaaaa!! Çetiiiiiin!! Uyansanıza! Ya rol yapmayın hadi.
Mine uzun bir süre uğraştı ama ablasını ve Çetin'i uyandıramadı. Sonra Hale'yi ve Taylan'ı uyandırmaya çalıştı ama onları da uyandıramadı. Korkmaya başladı.
Hacer: Eyvahlar olsun. Bunlar zehirlendi. Dün başım dönüyor, midem bulanıyor diyorlardı. Mine kızım hemen ambulans çağır.
Mine: Ne diyorsun Hacer abla? Sen gidip kontrol eder misin onları. Birşey olmasın ablama, Çetin'e ve diğerlerine.
Hacer çıkıp kontrol etti. O sırada Mine ambulans çağırdı.
Mine: İyiler dimi.
Hacer: İyiler yavrum merak etme. Ambulans geliyor dimi
Mine: (titrek bir sesle) Geliyor Hacer abla. Daha ablamların başına neler gelecek? Artık başlarının büyük bir dertte olduğunu anladım. Yedikleri yemeğe kadar ulaşan neler yapmaz?Bölüm Dışı
Arkadaşlar kitabı beğeniyor musunuz bilmiyorum. Çünkü nerdeyse hiç yorum gelmiyor. Eğer yorum yapmazsanız hangi bölümü ve hangi tarzı sevdiğinizi nerden bilebilirim. Bazı kişiler en azından bir iki kez yorum yaptı ama şu anda 460 kişi okumuş ve sadece 10 yorum gelmiş. Böyle olmaz. Ben bu kadar uğraşıyorum yazıyorum karşılığında en fazla 4-5 beğeni ve bir yorum alıyorum. Bir bölümden bahsediyordum. Bu kadar az yorum ve beğeni gelince beğenmediğiniz düşünüyorum. Belki gerçekten beğenmiyorsunuz ama bunu dile getirmiyorsunuz. Yani yorum yaparak bana bildirmiyorsunuz. Tek istediğim yorum yapmanız, kitabımı sürekli olarak okumanız ve beğenmeniz. İstediklerimi yapan ve kitabımı okuyan herkese teşekkür ederim.
