Bölüm 3

36 5 2
                                    


                    Otele girdiğimde yapacaklarım konusunda kararsızdım. Önce Emir ile mi konuşmalıyım yoksa eşyalarımı mı toplamalıyım diye düşündüm bir süre. Sonra eşyalarımı toplama kararı aldım. Hızlıca asansöre bindim ve odamın bulunduğu kata çıkmak için düğmeye bastım. Asansörden çıktığımda Emir'e yakalanmamak için hızlıca odaya girdim. Valizimi çıkardım ve eşyalarımı valize yerleştirdim. Neredeyse her şeyi düşündükten sonra odaya baktım. Sadece 2 gün kalmama rağmen ne çok hayal kurmuştum burada. Şimdi hepsini silip atmaya gelmiştim. Koskoca 2 yılı birkaç cümlede silecektim. Böyle olmasını bende istemezdim. İhanete uğrayıp eskisi gibi davranamazdım. Son bir kez bakıp odadan çıktım. Bu sefer yavaş adımlarla asansöre doğru ilerledim. Asansörden çıkmamla giriş kapısındaki Emir'i görmem bir oldu. Emir yanımdaki valizi görünce kaşlarını çattı. Hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı. O ne kadar hızlı yürüyorsa bende o kadar yavaş yürüyordum. Yanıma gelir gelmez bana sarıldı. Ne kadar karşılık vermek istesem de kendimi tuttum.

"Seni çok merak ettim. Başına bir şey geldi diye ödüm koptu. Telefonunda kapalıydı. Hem neden valizini topladın? Bir sorun mu var?"

"Her şeyi biliyorum... ve ayrılmak istiyorum."

"Neyden bahsediyorsun Eflina? Neyi biliyorsun?

"Beni aldattığını ve kadının hamile olduğunu biliyorum." dedim tek seferde. Önce yüz ifadesi değişti sonra bakışları.

"Eflina ben seni aldatmadım. Anlasana seni kandırmış. Ben seni çok seviyorum Eflina."

"Yalan söyleme! Teker teker mesajları gösterdi Emir. Ondan çocuğu aldırmasını istemişsin Emir ama kız kabul etmemiş."

"Eflina inan bana seni aldatmadım. O zaten peşimdeydi. Beni tehdit etti senden ayrılmam için ama ben ona seni asla bırakmayacağımı söyledim." dedi. Bir yandan da parmaklarıyla oynuyordu ve Emir sadece yalan söylediğinde parmaklarıyla oynardı.

"Seni tanımadığımı mı sanıyorsun Emir? Parmaklarınla oynuyorsun. Sen sadece yalan söylediğinde parmaklarınla oynarsın. Sadece bu da değil. Son zamanlarda hep tedirgindin ve bana bahaneler uydurup duruyordun. Yalanını sürdürüp daha fazla küçülme gözümde."

"Kabul aldattım seni ama beni bir kere dinle. Çok pişmanım böyle bir hatayı nasıl yaptım bilmiyorum. Affet beni Eflina lütfen."

"Hayır, Emir affedemem. Hem affetsem bile evlenemem senle. Kadın hamile. Ben doğmamış bir çocuğu babasız bırakamam anla beni."

"O çocuk doğmayacak anladın mı? Aldıracak o çocuğu. Yaşadığımız 2 yılı böyle bir şey için mi bitireceksin? Bu kadar mı değersizdi yaşadıklarımız."

"Hiçbiri değersiz değildi gözümde. Yaptığın ihanetle değersizleşti hepsi."

"Ayrılamazsın anladın mı? Ayrılıp rezil edemezsin beni?" Emir'in bir anda sertleşmesi şaşırtmıştı beni ama söyledikleri umrumda değildi.

"Ayrıldığım için değil beni aldattığın için rezil olacaksın ve bu benim umrumda bile olmayacak."

"Sadece benim rezil olacağımı sanıyorsan yanılıyorsun. Ailenin itibarı ne olacak. Eminim bundan sonra kimsenin yüzüne bakamayacaklar."

"Yeter! Anladın mı yeter! Hala ayrılmamak için bahane üretiyorsun. Hiçbiri umrumda değil anladın mı?"

"Bu burada bitmeyecek Eflina."

"Kabullen artık ihanetinin bedelini ödüyorsun terk edilerek." dedim. Valizimi alıp otelin çıkışına doğru ilerledim. Peşimden gelmedi. Haklıydım ve bunu o da biliyordu. Geçen taksilerden birini durdurdum ve Masal'ın söylediği otelin ismini verdim. Başımı cama yaslayıp dışarıyı seyrettim. Telefonumu hala açmamıştım. Yol boyunca aileme ne söyleyeceğimi söyleyip durdum. Otelin önüne gelince taksinin ücretini ödedim ve taksiden ayrıldım. Otelin resepsiyonuna gidip tek kişilik bir oda istedim. İşlemler yapıldıktan sonra valizimi alıp odama çıktım. Odanın duvarları bembeyazdı. Valizimi yatağın yanına koydum ve yatağın üzerine oturdum. Kapalı olan telefonumu açtığımda sadece Emir'in aramaları ve mesajları vardı. Mesajları okumadan sildim. Telefonu şarja takacakken annem aradı. Derin bir nefes alıp telefonu açtım.

"Efendim anne."

"Mekanı buldunuz mu diye soracaktım." dedi. Zaten ne zaman hatırımı sormuştu ki.

"Hayır... Ben Emir'den ayrıldım." dedim tek nefeste.

"Ne saçmalıyorsun Eflina?"

"Nişanı attım yani ayrıldık."

"Evlenmenize 3 aydan kısa bir süre kaldı. Bizi rezil mi etmek istiyorsun."

"İnan bana rezil olmak umrumda değil anne."

"Ama bizim umrumuzda. Saçma sapan mevzular yüzünden bizi rezil edemezsin."

"Hamile." dedim istemsizce.

"Kimden bahsediyorsun? Kim hamile?"

"Emir'in beni aldattığı kadın hamile. Ben onunla evlenemem."

"Eflina gidip Emir'e barışmak istediğini söylüyorsun. Bizi rezil etmene izin veremem. Eminim Emir de pişmandır yaptıkları için."

"Hiçbir zaman beni anlamayacaksın değil mi? Sizin için önemli olan tek şey başkalarının söyledikleri. Benim duygularımı hiçbir zaman önemsemeyeceksiniz. Yeter anladınız mı bıktım!"

"İlk uçakla Ankara'ya dönüyorsun."

"Hayır, anne bu sefer sizin istedikleriniz olmayacak. 1 hafta daha buradayım." dedim ve telefonu kapattım. Bu sefer onların dedikleri olmayacaktı.


YENİ BAŞLANGIÇLARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin