Kadın severdi. Çok severdi hem de her şeye rağmen ama gelmedi adam kadına. İstemedi kadını, istenmemenin acısını yaşıyordu kadın. Nasıl anlatılırdı ki bu acı istenmiyor olmanın acısı ağır bir yüktü kalbinde. Nefes almasını engelliyor, aldığı az bir miktarda nefes de ciğerlerinin yanmasını sağlıyor nefes aldığına lanet ediyordu. Kalbi sıkışıyor, boğazı düğümleniyordu. Ağzını açıp istenmemenin acısını anlatmaya çalışsa kalbi sıkışıyor boğazı düğümleniyordu. Yine her zaman ki gibi yazarak anlatacaktı acısını. Yazmak için oturdu masasına fonda bir Sezen Aksu Vazgeçtim şarkısını açtı. Vazgeçmeliydi çünkü yorulmuştu artık. Sigarasını yakıp derin bir nefes çekti içine. Düşündü biraz nasıl başlayabilirdi acaba sevdiği adamı anlatmaya zira ne yazsa az kalacaktı. Sigarasından derin bir nefes daha çekti ve yazmaya başladı. İstenmeyişini anlattı, nasıl sevdiğini anlattı. İçi yanıyordu kadının artık gözyaşlarını tutamaz hale gelmişti. Hem yazıyor hem ağlıyordu. Ve o gece öldü kadın. Ruhunu öldürdü. Sevdiği adam için sakladığı çocuk kalan yanını öldürdü. Belki bir gün sever diye sakladığı kız çocuğunu öldürdü. Gece kadının yanına geldi adam ama çok geçti her şey için. "Ruhum ölmeden bu savaş bitmeyecek elbet bir gün beni sevecek" demişti. Ama savaş bitti. Kadın ruhunu öldürdü çünkü. Adam geldi ama geç kalmıştı. Adam geldi ama kadın ölmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/64796672-288-k86337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Garip Yabancı'nın Defteri
Literatura FemininaBir garip yabancıyım ben aranızda yaşayan. Ya görmediğinizi ya da görmek istemediğiniz. "Şu var ki ikimizin ruhu da normal insanlar gibi mutlu olamayacak kadar kırık."