Onu sakinleştirmek için sırtını okşuyordum.Ve birden beni ittirip;
"Bu olanlar hiç olmadı.Tamam mı?"dedi.
Bende "Yooo,gayette oldu yani."dedim.Amacım bu depresif havadan kurtulmaktı.
Sinirle yüzüme baktı ve;
"Eğer daha fazla konuşursan seni balkondan aşşağı sallandırırım."dedi.O anda aklıma ismimi bildiği geldi.Ve merakıma yenik düşerek;
"İsmimi nereden biliyorsun?Sana söylediğimi hatırlamıyorum."
dedim."Yakında öğrenirsin..."dedi ve derin bir şekilde gözlerime baktı.
Acı çekiyordu.Gözlerinden kolayca anlayabiliyordum.Gerçekten bu haline çok üzüldüm.Yani..o benim gözümde ukala bir basketbolcuydu.Acı çeken değil.
"Neyse..gel de yemek yiyelim.Karnım çok aç."dedi.
Bende"tamam"dedim.Uzatmak istemiyordum.Nasıl olsa yarın o uyurken erkenden kalkıp hemen kendi sokağıma gidicektim.Ben ev kedisi değil,sokak kedisiyim!
Mutfağa girdiğimizde ikimizde konuşmuyorduk.
Ve ben susamadığım için konuşmaya başladım."Eee ne yiyeceğiz?"dedim.
"Bilmem.Senin aklına gelmiyor mu birşeyler? Ne biliyim...yemek yapmayı falan biliyor musun?"
"Hayır.Yani daha önce hiç yemek yapmadım.Yumurta bile kırmadım.Benimle evlenicek adama yazık olucak."dedim gülerek.
"Desene bir ömür aç kalıcam!"
Ne demek istediğini gayet iyi anlamıştım!
Benimle evlenicek adamın kendisi olduğunu kast etmişti!
Kalbim ağzımda atarken ona baktım.O ise buzdolabını karıştırıyordu."Yaa pizza falan söylesen?"
"Ben pizza yemem.Aslında.. dışarıdan hiçbir şey yemem."
"Offf ne yiycez o zaman?"
"Makarna yermisin?"
"Yerim.Şuan seni bile yerim.Yeter ki yemek olsun!"
Dediğimde pis pis gülmeye başladı.Ahh olamaz.Fesat anlamış!!"Bak ben o gülüşü hiç beğenmedim.Öyle gülme!"
"Tamam kızma kızma.Ama yemeğide tek başıma yapamam.Az yardım et!."
"Ya anlamıyor musun?Yemek yapamıy-"
Lafımı tamamlayamamıştım çünkü tezgahtan elma alayım derken yeri boylamıştım.
Ben böyle yerde mal mal kalırken , Rüzgar anırmaya başladı.Aslında çok tatlı gülüyordu ama bana güldüğü için tatlı değil!"Gülmeyi keser misin?"
"Düşerkenki surat ifaden-hahahhahaha-gerçek-haaha-ten ço-çok komik-hahah-ti."
Şuan ona kızıyor olmam gerekmez mi?
Neden böyle gülerken konuşması bana çok sevimli geldi?"Bak gülüp durma alıcam ayağımın altına!"
"Tamam anne."
"Bir de dalga geçiyor, ukala."
"Biliyor musun?"
"Neyi?"
"Sinirlenince...çok çirkin oluyorsun."
Dedi ve hayal kırıklığı yaşadım.Ama çok kısa bir süre.Bana" çok tatlı ya da güzel oluyorsun" diyeceğini falan sanmıştım."Rüzgar sen hayatımda tanıdığım en uyuz,en gıcık, en ukala ,en egoist ,en pislik, en mal en salak ,en getiz-"
Diye saydırırken ağzımı kapattı."Yeter be kızım.Amma saydırdın.
Bir ana avrat sövmediğin kaldı.
Hem ne yaptımda bu kadar lafı hakettim?""Bilmiyorum. Bir an içimden sana saydırasım geldi."
"Hmm bunu sevdim.Arada bende yapmalıyım."
Diyip sırıtıO sırada makarna olmuştu.İkimizede tabak çıkarttım ve makarnaları koydum.Meyve suyuda koyduktan sonra yemeğe başladık.
"Hani şu "zamanı gelince öğrenirsin" dediğin konu varya...
işte onu şimdi öğrensem?""Meraklı,asi,sakar,gıcık bir kedi."
"Uyuz,kaba,ukala,egoist bir basketbolcu."
"Bak.Herşeyin bir zamanı vardır.
Zamanı geldiği zaman öğreniceksin.Şindi kapa o çeneni ve yemeğini ye!""Bana emir verme!"
"Verirsem nolur?"
"Bu evden giderim."
"Gidemezsin.
"Giderim.Ruhun bile duymaz."
"Sana gidemezsin dedim!"diye birden kükreyince olduğum yere iyice sindim.Oldukça korkunçtu ve şuan beni öldürmek istiyormuş gibi bakıyordu.
"Sakin olsana ya!"
"Bi-bir daha gi-gitmekten söz e-edersen...ç-çok kötü olur."deyip akan gözyaşını sildi.
O ağlıyordu.Gerçekten çok duygusaldı.Yada..psikopat!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Neden Olmasın?
Teen FictionSokakların büyüttüğü bir kız...Tatlı,patavatsız ve sevecen... Diğer yanda zengin,disiplinli,kaba,uyuz bir basketbolcu... Kader onları bir araya getirirse neler olur?