Bad Day\\0.1

29 6 0
                                    

04/03/2016 (Cuma)
    Sabah gözlerini onun gözleriyle buluşturmak için açmıştı. Belki o sevmiyor olabilirdi ama o deli gibi aşıktı. Aşkından deli danalar gibi dolanıyor. Haykırmak istiyordu. Her sabah mutlu kalkmasının sebebi oydu. Ama aklına diğeri gelince üzülüyordu. Annesi hadi kalk kızım demişti ve rüyasından ayrılarak uzun bir güne gözlerini açtı. Her uyandığında onu düşünen kız bugün başka birini düşünüyordu. Bi terslik olduğu belliydi. Yüzü solgun bir şekilde sımsıcak yatağından kalkarak yüzünü yıkamaya banyo ya gitti. Kendisine aynadan bakıyordu. Gerçekten acınası ve solgundu. Aklına sevgilisi gelmişti bu çok belliydi. Sevdiğini sanıp çıktığı sevgilisi. Ama o işlerin böyle olacağını tahmin etmedi. Bu sefer yüzü gülüyordu deli gibi sırıtıyordu bir kişi onu böyle yapabilirdi. O da Chanyeol du yaşama sebebi herşeyi. Yüzünü soğuk suyla buluşturdu ve biraz sıçradı. Su gerçekten soğuktu. Yüzünü havluya silerek hemen banyodan koşarak ayrıldı. Onun böyle koşmasının tek bir sebebi vardı. O da Chanyeol. Mutfağa girerek annesine sarıldı. Seni seviyorum kelimeleri havada uçuştu. Odasına giderek hemen üstünü değiştirdi. O çok heyecanlıydı çünkü onun yüzünü görecekti. Her gün böyle heyecanla kalkıp güne başlıyor, sabırsızlıkla gözlerini onun gözleriyle buluşturmayı bekliyordu. O deli gibi aşıktı. Kimsenin birine aşık olamayacağı gibi ona aşıktı. Hemen kahvaltı masasına oturdu ve ailesine günaydın kelimesini mutluluk saçarak söyledi. Ailesi kızlarının bu haline alışıktı. Her sabah böyle olduğu için hiç bugün yine ne oldu diye sorma gereği duymadılar. Belki de sabah sabah üşendiklerindendir. Annesi, ablası ve babası asansöre geçmiş genç kızın ayakkabısını bağlamasını bekliyorlardı. Bugün geç kalan ablası değil kendisiydi. Ailesinden özür dileyerek asansöre bindi ve sıfırıncı kata bastı. Annesi genç kızını arkadaşına bırakıp, arkadaşının babasıyla okula gidiyorlardı. Annesi arkadaşına bıraktı ve işinin yolunu tuttu. Kız baya olgun olmasına rağmen ailesi Seul'un sokaklarına güvenemiyordu. Okulunun yolunu tuttular. 10 dakikalık yolculuktan sonra nihayet gelmişlerdi. Her okul sabah olduğu gibi okula geç kalmışlar ama ilk 10 dakika sınıf öğretmenlerinin girdiği yere yetişmişlerdi. Zaten dersler bundan sonra başlıyordu. İlk iki dersleri ingilizceydi. Evet evet kurlara ayrılıyorlardı genç kız onun sınıfında ingilizce dersine giriyor, gençde genç kızın sınıfında ingilizce dersine giriyor. Bu sınıfa geçişlerinde her zaman karşılaşırlardı. Bugün de olmuştu genç kızın kalbi yerinden çıkacaktı. Ama genç kız gencin kalbinden habersizdi. Dev sınıf kapısından eğilerek geçti. Bu normaldi onun için her gün bu pozisyonu görmeye alışıktı. Dev sınıfa gelmişti ve o hafif bozuk sesini çıkartıp bağırmıştı. Kız bu sesi duyduğu zaman gülmemek için kendini zor tutuyordu. "Aisshh cidden ilk ders ingilizce mi olur!!" Diye oturacağı yerine bağırarak geldi. Oturacağı yer genç kızın tam yanıydı. Genç kız ordan kalkmak istemezdi ama kalkmak zorundaydı. Gencin bakışları pek de sıcak değildi. Lau gencin her böyle baktığında kalbine kurşun saplanmış gibi acı çekiyordu. Ama belli etmiyordu belli etmek isterdi ama yapamazdı. Genç bir hışımla kitaplarını sıraya sertçe attı. Kız kalkarak sınıftan hızlı bir şekilde çıktı. Genç kız bu sıkıcı dersi dinlemek yerine kafasını sıraya koyup Chanyeol'ü düşledi. Genç uzun boylu,kepçük kulaklı,gülüşünde hayat olan,yakışıklı,tatlı ve daha anlatılamicak bi o kadar özellik. Kızın gençle uzun bir geçmişi vardı. Hatta ve hatta evlenme hayalleri bile vardı. Kız gence küfürler savursada onu hala unutamıyordu. Evet genç ona çok çektirmişti. Hatta hak etmiceği kelimeler bile söylemişti. Ama kız iyi kalbinden ona bir şey diyemedi.

•••••••••••4 SAAT SONRA••••••••••••
    Dersler sonunda bitmiş okuldan çıkıyordu ki. Arkadan bir ses duyuyordu. "Lau" diye bağıran biriydi. Kız sesin sahibini bir türlü bulamıyordu. Ses gittikçe yaklaşıyordu. Ve daha çok bağırmaya başlıyordu. Bu deli dana gibi ortada ismini bağıran çocukda kimdi? Kız çıkartmıştı bu sesi kalbi hıp hızlı atmaya başladı, ritmi bozuldu hiç bu kadar kalbi atmamıştı.
"Lau duymuyor musun yarım saattir bağırıyorum sana. Hey ord..." Dicekken genç kız chanyeolün lafını böldü ve titreyen ve kekeleyen sesiyle cevap verdi. "Ne-ne oldu chanyeol?" Kız devin gözlerine bakarken oldukça anlamlı bakıyordu. Devin bundan etkilendiğine dair her iddaya girerim. Devden gözünü ayırdıktan sonra yanındaki kişiye gözü takılmıştı.

"Seni biriyle tanıştıracağım." 32 diş sırıtıyordu. Genç kız içinden"olamaz, yapma chanyeol, lütfen kalbimi daha çok acıtma." Diyordu ama boşunaydı. Kalbi deli gibi ateşle yanıyordu. Hiç bir şey söndüremezdi şuan onun kalbini. " bu-bu kim?" Kız mırıldanarak söylemişti. Duyması imkansızdı. Ama chanyeol ün o kepçük kulalkları burda devreye giriyordu. Kızın dediklerini tamamiyen duymuştu. Chanyeol kızın titreyen ve kekeleyen sesini taklit ederek.
"Bu-bu...
Merhaba!! Bu hikaye bir insanın gerçek hikayesi. Kızı sevmeniz dileğiyle. Kitabımı lütfen sevin. Gerçekten emek harcadım ve kitap kapağını hala yapmadım en yakın zamanda sizlerle olacak. Sevgilerle😚

The Love Man|| ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin