Bölüm 7 - Nefes

57 7 12
                                    

Bu bölümü en baştan düzenledim. 2 parta ayırmadım başı aynı ancak sonunu yazıp ismini değiştirdim. Umarım beğenirsiniz. Bölüm ismini değiştirme sebebim burda kesmeyecektim normalde ama uzun oldu. Daha fazla uzatırsam uykusuzluktan öleceğim, öleceğiz. fasulyebebek bunu yayınlamamı beklediği için uyumuyor 😂 oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 😊 ilk partı okuyanlar ikinci part 13. Sayfada başlıyor 💋

"Aslı sana söylüyorum!"

Bariton sesi boş otel koridorunda yankılandığında üzerimdeki şaşkınlığı atabilmiştim.

O az önce bana bağırmış mıydı?

"Ses tonuna dikkat et Sezgin, endişelenmeni gerektirecek bir şey yok."

Burada onunla olduğumdan bir tek Sedat amcanın haberi vardı ve o da karşımdaki adamdan daha çok güvendiğim birisiydi.

Duyduklarına inanamaz gibi kaşlarını havaya kaldırdığında onu bu kadar sinirlendiren şeyin henüz ne olduğunu çözememiştim. Kimin öğrenmesine bu kadar kızmıştı?

"Endişelenmemi gerektirecek bir şey yok öyle mi? Aslı endişe duyduğum şey senin hayatın ve sen he-"

Gittikçe yüksek çıkan sesi bizi yan odalardaki insanlara daha fazla rezil etmeden onu kolundan tutup odaya çektiğimde cümlesini tamamlayamamıştı. İri cüssesini tabi ki odaya sokamazdım ancak buna yeltendiğim de zaten kendisi odaya girmişti.

Arkasında kapıyı sert bir şekilde çarptığımda, sinirden çatılmış kaşları mümkünmüş gibi daha da çatılıp bana bakmaya başladı.

"Senin karşında çocuk yok! Beni böyle azarlayamazsın. Şimdi ikimizde küçük harflerle konuşuyoruz."

Henüz dün tanıştığım ve benden yardım isteyen birisinin beni azarlamasına izin verecek falan değildim.

Kollarımı göğsümde birleştirip karşımdaki adama sakinleşmesi için zaman verdim. Buna ihtiyacı olduğu her halinden belliydi.

Eli burun direğini sıkarken birkaç derin nefes aldı, başını kaldırdığında çatık kaşları biraz daha yumuşamıştı.

"Sadece Sedat amca biliyor. Ortağımız, babamın en yakın arkadaşı ve elinde büyüdüğüm bir adam."

Sinirimin sesime yansımaması için büyük bir özen göstererek konuşmuştum.

Sezgin'in bu hareketi beni sinirlendirmişti evet ama aynı şekilde ona karşılık verirsem birbirimize bağırıp çağıracağımız çok açıktı. Endişesini anlıyordum ancak bana karşı sesini yükseltemezdi. Aynı saygısızlığı yapmamak için büyük çaba harcamıştım.

Odada ilerleyip volta atarken sabırsız bir şekilde ellerini taranmış saçlarının arasına geçirip dağıttı.

"Peki o siktiğimin Oğuz'u seni bulduğumu nereden biliyor Aslı? İkimizin İngiltere de olduğunu nereden biliyor?"

Oğuz'un kim olduğunu bilmediğim için sorularına yalnızca başka bir soruyla cevap verebilmiştim.

"Oğuz kim?"

"İtin birisi, bilgi toplaması için onu tutmuştum ama güvendiğim birisi değil. O seni öğrendiyse herkes öğrenebilir. Sen bu Sedat'la ne zaman konuştun? Ne söyledin?"

Sonunda volta atmaktan yorulmuş gibi kendisini koltuğa bıraktığında gidip yanındaki koltuğa oturdum.

"Eve pasaportu almak için gittiğimizde aramıştı ama Sedat amca güvenebileceğimiz birisi Sezgin. Oğuz denen adamla hiçbir alakası olduğunu sanmıyorum."

MühürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin