4. Bölüm

157 12 13
                                    

Kahrolası elektrikler kesilmişti. Telefonum neredeydi acaba? En azından bir süre onun ışığı yeterdi bana. Hah buldum ama şarjı yok. Allahım neydi benim günahım...

Karanlık bana gene o lanet günü hatırlatıyordu. Allah'ın belası herif. Tüm hayatımı bana zindan etmişti. Her karanlıkta o ve onun yaptığı şey aklıma geliyordu...

Korktuğum için tek çareyi ikizim Nazlı'nın odasına gitmekte buldum.

''Şşşth Nazlı uyudun mu?''

Ses yok...

''Nazlı diyorum Alo uyudun mu?''

Nihayet sesimi duyabilmişti.

''Selin ikizim ne işin var burda?''

''Nazlı yağmur yağıyor ve elektrikler gitti. Korkuyorum ben. Yanında yatabilir miyim?''

''Bu da soru mu? Tabii yatabilirsin bitanem benim.''

Yatağa girdim ve Nazlı'ya sıkıca sarıldım.

''Daha iyisin değil mi? Odadaki halin çok kötüydü.''

''Evet ikizim.Ama kalbini kırdım galiba. Özür dilerim.''

''Kırmadın güzel ikizim benim. Hadi sen uyu. Sabah konuşuruz.''

''Tamam. İyi uykular Nazlı.''

''Sana da Selin.''

Gözlerimizi kapatıp uykuya daldık.

-

SABAH:

Güneşin ilk ışıklarıyla kalktım. Nazlı daha uyuyordu. Saate baktım daha erkendi. 6.05 de kalkmıştım ilk kez. Bu fırsatı değerlendirmem gerektiğini düşünüp odama gittim. Pijamalarımı çıkarıp dolabımdan siyah taytımı ve mavi spor büstiyerimi çıkarıp giydim. Üstüne ona uyumlu olan ceketi de giydim. . Ardından beyaz airmaxlerimi giydim. Dolabımda her zaman sakladığım mp3'ümü çıkardım. Kulaklığımı bağlayıp kulağıma taktıktan sonra odamdan sessiz adımlarla çıktım. Merdivenleri yavaş yavaş inerekten alt kata inmeyi başarmıştım. Kapıyı ses çıkarmamaya özen göstererekten açtım ve evden çıktım. Rastgele bir müzik başlatıp yürümeye başladım. Sonunda ev ortamından uzaklaşmıştım. Parka doğru tempolu biçimde koşuyordum.Koştum koştum ve koştum... Bugün her şeye yeniden başlangıç yapmam gerektiğini düşündüm. O adamı da yaptığı vicdansızlıkları da unutacaktım. Ben Selinsem bunuda başarırdım. Yani öyle umuyordum. Parka vardığımda spor aletlerinden birine binip spor yapmaya başladım.Kendimi kaptırmıştım. Tanıdık gelen sese sonunda karşılık verdim.

''Selin''

''Aaa Emre naber?''

''İyidir senden?''

''İyi öyle.''

''Sabah sabah hayırdır?''

''Gördüğün üzere spor yapıyorum Emre.''

Bu cevabım üzerine güldü.

''Kahvaltı yaptın mı?''

''Hayır. Zaten eve giderim birazdan.''

''Gel benle birlikte kahvaltıya gidelim.''

Her ne kadar hayır demek istesem de çok aç olduğumun farkına vardım ve kabul etmeye karar verdim.

''Oluur.''

Spor aletinden inip Emre'nin yanına banka oturdum.

''O halde bayılacaksın baştan söyleyeyim.''

''Valla bilemem Emre. Eğer beğenmessem fena hesaplaşırız.''

''Tamam tamam. Selin sana birşey diyeceğim.''

''De bakalım Emre bey.''

''Ben seni unutamıyorum hala çok aşığım.''

Dedikleri bende şok  etkisi yaratsa da kendime gelmem lazımdı.

''Emre...''

''Selin benimle çıkar mısın?''

''Emre bak ne diyeceğimi bilmiyorum.''

''Selin lütfen.''

Elimi avcunun içine alıp ümitle bakmaya başladı. Madem yeni bir sayfa açacaktım kabul etsem ne zararım olurdu ki.

''Pekala sevgilim.''

''Seni seviyorum. Söz bu kez hiç ayrılmayacağız.''

''Bakacağız.''

Gülüştük.Elimi tuttu ve arabasına bindik. Arabayı çalıştırmadan son kez bana gülümseyerek baktı ve bana yaklaştı. Dudaklarını dudaklarıma kapattı. Karşılık vermeye başladım. Bir elimle sakallarını okşuyordum.
Birden Emreden çekildim. Ah ne yapıyordum ben. Baştan başlamak dediysemde böyle ileri gitmemeliydim.

"Emre ben çok açım hani gideceksek gidelim yoksa seni bile yiyebilirim. "

"Hemen gidiyoruz aşkım."

Emre arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bende o sırada dışarıyı seyrediyordum.

"Emre telefonunu kullanabilir miyim benimki evde kaldı. "

"Tabii al güzelim. "

Emre'nin telefonunu alıp Ali'yi aradım. İlk çalışta açtı.

"Alo, Ali naber? "

"Selin? İyi sen? "

"Öyle. "

"Nerdesin sen? "

"Ha şey ben Emreyle kahvaltıya gideceğim bizimkilere dersin.Merak etmeyin beni."

"Selin hemen eve geliyorsun!!"

"Hayır Ali bey gelmiyorum bana emir veremessiniz. "

"Selin dedim!"

"Dün beni iki avuttun diye kendini önemli birşey sanma MERTOĞLU!!!"

"Selin bak sen cidden iyi değilsin. Benden intikam almaya çalışma. "

"Ali gelmiyorum bunu anlamanın neresi zor hani? Sevgilimleyim bana müdahele edemessin. "

"Sevgilin mi? "

"Evet sevgilim dedim. Noldu Ali bey beğenemediniz mi?
Acımasızca güldüm ve sözlerime devam ettim.

"Bana bak Ali ben senin malın değilim dediğin şeyleri yapmak zorunda değilim sok onu kafana. Haydi baybay!"

Telefonu kapatıp aldığım yere geri koydum.

"Selin Bitanem iyi misin? "

"Evet Emre. "

Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim. Ardından başımı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım.

Bölüm Sonu

-
Merhabalar. Ben ve hikayem geri döndük. Uzun süredir taslaktaydı. Umarım herşey böyle daha güzel olur. Zaman zaman bölümler üzerinde gene oynama yapacağım. Yeni bölümler en kısa zamanda. Kendinize iyi bakın. Bölümlerin uzunluğu kısa farkındayım. Bu defa uzun şekilde harika bölümler gelecek. Sizleri çok seviyorum. Şimdiden yorumlarınız için teşekkürler. Oylarınızı bekliyorum.🙏💫

GÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin