Multimedya : Sinan Demir
"Sinan hocam siz buraya mı taşınmıştınız, yani ben bilmiyordum biz karşınızda oturuyoruz yani şey karşı dairenizde." İyice saçmalamıştım gene. Ağzım dilim dolandı of ya of, elimdeki tabakları ona uzatıp hafifçe sırıttım ıı şey annem size gönderdi yani komşuya götür dedi zaten komşuda sizsiniz, yani afiyet olsun. Heyecanlandığım zaman ağzıma gelen hiç bir kelimeyi süzgeçten geçirmiyorum, düşünmeden tak diye söyleyiveriyorum.
"Ne şeker bir çocuksun sen, Umut du degilmi ? " adımı hatırlamasına sevinmiştim ama ne yalan söyleyeyim çocuk olduğumu düşündüğü için biraz kırılmıştım, ne olacaktıki çocuğum tabi neden bu kadar taktım anlamadım. "Evet Umut, Afiyet olsun tekrardan." Arkadan gelen bir sesle irkildim hafif cırtlak hafif gıcık bi tonu vardı "Hadi Sinan yemek hazır " dünyam başıma yıkılmıştı, içeriden seslenen kişi kesin sevgilisiydi evli olamazdı yüzük yoktu parmağında, ne bekliyordumki gay olmasını mı ? Kurduğum bütün hayalleri çöp kutusuna attıktan sonra hoşçakalın diyip eve girdim. Anneme olanları anlatıp karşı komşumuzun İngilizce öğretmenimiz olduğunu söyleyince anlamsız bir şekilde sevindi.
Abim yine gelmemişti, bu gece babam bizi terkettiğinden beri böyle bazen gelir bazen gelmez pek takmaz bizi, ben öle değilim ama kıyamam anneme, dayanamam hiç bağırmamda hayırlı evlatım anlayacağınız. Sıcak suyun altına kendimi bırakıp derin düşüncelere dalmıştım. Sinan, sevgilisi fazla kafama takıyorum galiba umursamamak lazım bazı şeyleri.
Telefonuma gelen mesajla sıçramam bir oldu, Facebook'tan gelmişti, açıp baktığımda Uzayın mesaj attığını gördüm "Selam" beni tanımaz ki bu çocuk nerden aklına düştüm kesin dalga geçiyor, biri benimle diye düşünüp, görüldü yaptım. Arkasından bir mesaj daha bir mesaj daha ardı arkası kesilmiyordu, " ya neden yazmadın, rahatsız ettim galiba, kusura bakma." Ağzım açık mesajlara bakıyordum inanmak baya bir zor olacaktı ya bu fake bir hesaptı yada ben serap görüyorum. Bu çocuk hakkı'nda çok şey duydum ama favori olanlar "zengin züppe, havalı, bir yattığı kızla bir daha yatmaz." Bunlar sadece bir kaçı,
"Kusura bakma bi işim vardı o yüzden yazamadım bir sorun mu var." Gayet ciddi ve otoriter bir şekilde yazmıştım, dakika geçmeden cevap geldi "Okulda konuşmak istiyorum seninle müsait olduğun bir Zaman yanıma gel." "Tamam"
Yine eski kalaslığına giriş yaptı sanırım gel ne be insan gelir misin? falan der bir sorar nezaket nerde nezaket.
Sabah kalktığımda her zaman ki gibi erken uyanmıştım. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltımı ettikten sonra üstüme okul kıyafetimi geçirip, çantamı aldım. Kapıyı tam açtığım an karşımda duran Sinan hocayı görünce korktum. "Seni okula götürürüm diye düşünmüştüm, aynı yere gidiyoruz nası olsa." Daha sonra yarım bir şekilde gülümesedi, içim erimişti bi an ne kadar derdim sıkıntım varsa unutmuştum. Ah gülüşünü sevdiğim adam. Ne diyordum ben ne sevmesi ne gülüşü saçma sapan hayaller kurmama, hakkındaki düşüncelerimi tazeleyip Sinan hocaya cevap verdim biraz naza çekecektim.
"Yok hocam teşekkür ederim ben kendim giderim."İnşallah tamam falan demez diye içimden geçirirken beklediğim cevabı aldım.
"Olur mu öle şey? Hem ben senin öğretmeninin bana karşımı gelecekin"El mecbur kabul etmek zorunda kaldım, yolda giderken Anıl'a beni beklememesi için mesaj attım arabaya bindiğinizden beri ne ben konuşuyordum ne o öle susuyorduk. Sessizliği bozan o oldu
"Kaç yıldır o apartmanda oturuyorsunuz Umutcum."
" 5 yıl falan oldu herhalde öğretmenim bu arada dün sizi çağıran kadın sevgiliniz mi ?" Nasıl bir cesaret geldi anlamadım, yürek falan da yemedim ki bir anda soruverdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN HİSLER (GAY)
Teen FictionKüçük umutlar var hayatımda mesela, aşık olabilme ihtimali. Birini deli gibi sevebilmek, sevilmek. Umut ben 16 yaşındayım. Yeşil gözlü, sarı saçlı; ne çok zayıf, ne çok kilolu. Çok kısa değilim, uzunda sayılmam normal bi çocuğum. Her gün okuldan eve...